Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Haddini bilsen, neka güzel olur!

Haddini bilsen, neka güzel olur!

İnsanoğlu kuş misali, kâh orada, kâh burada... dır ya, öyle derler ya... Ve her neredeyse, genellikle, görünen kısma bakarak hüküm verme alışkanlığından vazgeçmez.

Gözümüzle kulağımızla karar veririz çoğu zaman.

Hastaneye gider; ne çok hasta var, herkes hasta deriz.

Cezaevine uğrayınca, herkesi mahkûm sanırız.

İşte bu bakışın Ramazancasını konu edinmiş ve bir yere gidince oruç tutanları, bir başka ortamda tutmayanları görüp nasıl yanılgıya düştüğümüzü anlatmıştım bir yazıda.

* * *

Sahura kaldırmak için davulcu geçerken pek çok ışık yanıyor ve iftar vakti fırın önünde pide kuyrukları uzayıp gidiyor, lokantalar iftarda hep dolu... Bunlara bakarak herkesi oruçlu sanıyoruz.

Buna karşılık, sokakta aleni şekilde yeyip içenler de pek çok.

Artık eskisi gibi oruç tutanlara saygı gösterme bile külfet görülüyor.

İşte bu tespitleri anlatmaya çalıştığım 'Herkes oruçluysa, kedi nerede' başlıklı yazı üzerine bir okurumuzdan tepki geldi.

Hemen o gün.

Fakat cevap vermek istemedim.

Mübarek Ramazan'da biraz sabır göstermeye gayret ettim. Buraya kadarmış.

* * *

Şöyle diyor Bay Banal:

'Mehmet Bey, Nasa Mars'a araç indirmekle meşgul, siz kim oruç tutuyorla ilgilisiniz. Bu Konstantinopolis fethedilirken Ayasofya'da meleklerin cinsiyetini tartışan rahiplerin durumu. Siz oruçla uğraşırken 8 şehit vermişiz. AKP politikaları sayesinde terör bitti savaş başladı. Şehirlerimiz kuşatılıyor, birisi düşmek üzere. Uyanın artık.

İyi çalışmalar'

* * *

Sayın Banal, asıl ben sana iyi çalışmalar dilerim.

Ben kim oruç tutuyor kim tutmuyorla ilgili değilim.

Senin ne tuttuğun ne bıraktığınla da hiç ilgili değilim.

Çünkü...

Ben kendi hesabını nasıl vereceğini bilmeyen biri olarak, başkasının sevabıyla günahıyla, orucuyla namazıyla ilgilenecek durumda değilim.

İster tut, ister tutma; ister kıl, ister kılma...

Ama hiç değilse okuduğunu anla be kardeşim.

Ve bağlantı kurarken de doğru kur.

Ne alakası var Nasa'nın Mars'a araç indirmesiyle orucun?

Ne alakası var teröristlerin askerlerimizi şehit etmesiyle benim sözlerimin?

Hükümete düşmanlık duyuyorsan, bana ne?

Bunu her yerde kusmanın gereği var mı? (Varsa da üstüme kusma.)

Sen tiyatrocu musun yoksa?

Biz uyuyoruz da sen uyanıksın öyle mi?

Çek git işine kardeşim, artık işin her neyse!

* * *

Yahya Kemal, daha önce defalarca geçtiği Atikvalde sokaklarına bir Ramazan günü iftar öncesi uğrar.

Yine sessizdir semt. İnsanlar oruçludur, benizler süzülmüştür, çarşıdan dönüyorlardır birer birer. Bakkalda bekleşen fıkara kızcağızlar vardır. Derken top atılır, iftar olmuştur. Evleri bir nurlu neş'e kaplar bir anda. Şair, âlemin ferahladığını görür, duyar, hisseder.

Tenha sokakta oruçsuz ve neş'esiz tek başına kalınca, ağır bir hüzün basar şairi.

Herkes iftar ederken, kendisi bu iftardan uzakta kaldığı için gamlanır.

Yine de şükreder ve şöyle söyler...

Bir tek düşünce oldu tesellî bu derdime; / Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime:

'Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür; / Madem ki böyle duygularım kaldı, çok şükür.'

Sen Yahya Kemal'in o duygularını anlayabilir misin Bay Banal?

Kaldı mı benzer duygular derinlerde bir yerde? Vardır vardır, bir bak, araştır dipleri.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi