Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Bayram ve terör

Bayram ve terör

Geçen sene bayram sonrasında yazdığım ilk yazıya baktım; şöyle başlamışım:
Önce şehit haberleri sızlattı yüreklerimizi...
Ardından Van depremi canımızı yaktı...
Derken, bayramı idrak ettik...
Biraz buruk, biraz yorgun, ama aynı zamanda dolu dolu umut...
Umudumuzun kaynağı, tüm olumsuz propagandalara rağmen sapasağlam ayakta kalabilen “kardeşlik” duygumuz...
Gördük ki, yüreklerimizin fayları henüz kırılmamış...
Anladık ki, gerektiğinde “yekvücut” olabiliyoruz hâlâ...
“Kardeşlik” zemininde bütünleşebiliyoruz...
“Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” duygusunu dolu dolu yaşayabiliyoruz.
Hem en büyük teselli, hem de geleceğe umutla bakmamızı sağlayan bir büyük “tecelli”dir bu! Bu duyguda yeşereceğiz ve sonsuzluğa kadar birlikte yürüyeceğiz.
Şehit haberleri ve deprem dolayısıyla acıyan yüreğimize bayramı bastırdık, ama ne çare: İkinci deprem bu kez tam yaktı canımızı...
Yine enkaz, yine ölüm!
Kısacası enkazdan çıkar gibi çıktık bayramdan...
Yine de bayramımı tebrik eden herkesin bayramı mübarek olsun.
•
Alın bu yazıyı, koyun deprem acısının yerine Gaziantep’te 9-10 cana mal olan acımasız ve serseri terör saldırısını, bakın bakalım ne değişmiş?
Üstüne üstlük bir de Suriye’deki cinayetler var: Dünyanın duyarsız kalması ayrı bir acı!
Kısacası bayramlarımız buruk geçiyor. Bayramlarımızı zehretmeye çalışanlar var. Bir milletin yüreğini en çok sevinç gününü acıya dönüştürmek acıtır: Öyle yapıyorlar.
Dağlarda sıkışan terör, serseri mayına dönüşüp şehirleri hedef alıyor. Teröre bulaşmamış şehirleri seçmesi ise ne kadar sıkıştığını gösteriyor. Son çırpınışlar gibi geliyor bana: “Ayaktayız” mesajı vermeye çalışıyorlar.
BDP milletvekillerinin kucaklayıp kokladığı, CHP milletvekilinin “arkadaş” ilân ettiği teröristler, bu konuda oluşan tepkilerin üstüne tuz-biber ekiyorlar. İyi yazılmış bir senaryo!
Tek eksiği “insaf” ve “vicdan” ve “ahlâk”...
Terörün de bir ahlâkı olur, ama PKK’da o bile yok...
İnsanlık tastamam sukut etmiş.
“Eceli gelen köpek” diye başlayan deyimi hatırlatıyor. Gaziantep öyle bir yer çünkü.
•
BDP’lilerin teröristlerle kucaklaşması beni hiç şaşırtmadı. Çünkü ikisi farklı oluşumlar değil: Biri diğerinin silâhlı gücü. O silâha dayanarak siyaset yapıyorlar. Güçlerini halktan değil, silahlı teröristlerden alıyorlar.
BDP-PKK kucaklaşmasını gösteren fotoğraflara uzun uzun baktım ve bunları düşündüm. Bu fotoğraf karşısında “Sakin olalım” diyen varsa, olamam arkadaş! Hele bu fotoğraflar çekildikten sadece birkaç gün sonra Gaziantep’te bomba patlatılmış ve çoluk-çocuk 9-10 kişi ölmüşse, hiç sakin olamam! “Bu saldırıyı biliyorlar ve peşin kutlama yapıyorlardı” diye düşünürüm.
İnsana bunu düşündüren onlarca sebep var...
Neyse, bir kez daha başımız sağ olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi