Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Her günü Ramazan olanın Ahireti bayram olur

Her günü Ramazan olanın Ahireti bayram olur

Mehmed Akif şöyle diyor:
-“Her günü Ramazan olanın ahireti bayram olur.” Üzerinde tefekkür edildiği takdirde insanı ömür boyu yoğuracak bir cümle.
Bazen safiyane bazen de hinliğine şu soru sorulabiliyor.
-“Her günü Ramazan olan deyince yani hep oruç mu tutacağız?”
Elbet hayır! Oruç farz kılındığı şekilde tutulacak ama diğer amellerimiz, Ramazan’da nasıl disipline giriyorsa, her günümüz aslında böyle disiplin içerisine girmeli deniliyor.
Geçelim.
Ramazan ayı münasebetiyle ticari manada pek çok firma ürün reklamı yaptı. Bunlara bankalar da dahil.
Hele bir banka reklamı vardı ki, eğer reklam sahipleri azıcık Ramazan’ı bilen veya saygı duyan kişiler olsaydı, Müslüman bir kişi; nasıl yer, nasıl içer onu öğrenir ve sol elle su içilmeyeceğini bilirdi.
Sadece banka reklamları değil, pek çok reklam, Ramazan’ı suiistimal etti. Hatta iftarların ve gıda dağıtımlarının bir kısmı da aynı şekilde reklam ve gösteriye dönüştü.
¥
Oysa oruca başlarken Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez yerinde bir uyarı yapmış ve şöyle demişti:
-“Ramazan’daki toplumsallaşma; reklam, tanıtım ve gösteriye dönüşmemeli. Ramazan’ın sükûnetine, huzuruna ve maneviyatına riayet edilmeli.
Çalışanlarla, işçilerle, memurlarla ve emekçilerle, iş sahiplerinin, patronların, amirlerin ayrı dünyaların insanı olmadıklarını Ramazan dolayısıyla gösterelim.
Özellikle belirtmek isterim ki, yanında beraber çalışanın derdiyle dertlenmeyen kişiler, mümin idrakine sahip olmamış kimseler demektir.
Yanında emeğiyle çalışan birinin darlığını gidermeden, sırf ‘desinler’ diye Ramazan paketi dağıtan bir kişi, İslâm’ın infak anlayışını anlamamış demektir.
Yoksulluk ve yoksunluğun sadece bir gıda paketiyle giderileceğini düşünmek, İslâm’ın yardımlaşma ve dayanışmasını henüz tam kavrayamadığımız anlamına gelir.”
¥
Evet tekrar; “Her günü Ramazan olanın ahireti bayram olur” sözüne dönecek olursak, bu konuda mesaj yine başkandan.
“Selâm; unuttuğumuz, ihmal ettiğimiz, yeterince özen göstermediğimiz bir değer olarak kayıplara karışmış İslami bir gelenek olma yolundadır.
Oysa selâm; tanışmanın, buluşmanın, görüşmenin ilk adımıdır. Selâmla açılmayacak kapı, onunla varılamayacak hedef yoktur.
Müminler her durumda ve koşulda, birbirlerine selâm vererek güven tazelerler. Birbirlerine merhamet eder, birbirilerinden emin olurlar.
Bugün cümle mevcudata karşı perdelenmiş bir ilişkiler ağında selâm, yeni bir umut ve taze bir başlangıçtır.
Selâm; İslâm’ın en temel şiarları arasında yer alır ve müminler birbirlerine selâm verdikleri her seferinde barışa, güvene ve huzura atıfta bulunurlar.
Selâmsız geçmenin küçük düşürücü bir davranış olarak kodlandığı bir dünyadan, selâmı bir külfet olarak gören yeni bir dünyaya geçişin bedeli tüm insanlık için ağır olmuştur.
Selâmsızlık; telafisi imkânsız hasarlara yol açmıştır.”
¥
Selamünaleyküm...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi