Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Kılıçdaroğlu’na bir imamın kalbi nakledilirse...

Kılıçdaroğlu’na bir imamın kalbi nakledilirse...

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında karşılıklı olarak teati edilen mektup olayı hepimizin malumu. Ben bu mektuplarda yazılanları bir kenara bırakıp, “insan hayal ettikçe yaşar” gerçeği ile yola koyuluyorum. Dünyaca ünlü kalp cerrahımız Prof.Dr. Ömer Göktekin tarafından Kemal Kılıçdaroğlu’na başarılı bir kalp nakli yapılıyor. CHP Genel Başkanı’na trafik kazasında ölen ve daha önce tüm organlarını resmi kanallardan bağışlamış olan bir cami imamının kalbi naklediliyor. Koroner yoğun bakım ünitesinde uzunca bir süre kalan Kılıçdaroğlu, bir gün gözünü açar ve merak ve heyecanla durumunu gözlemleyen Ömer Hoca’ya:

- Selamünaleyküm, dedikten sonra; Allah razı olsun hocam, ebin ecdadın nur içinde yatsın. Kendimi çok iyi hissediyorum deyiverir.

Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra saati sorar ve öğleden sonra 2 olduğunu öğrenince de öğle namazını kılmak için abdest almak istediğini, Ömer Hoca da yerinden kalkamayacağını, ancak yattığı yerden teyemmüm alarak namaz kılabileceğini söyler. Bunun üzerine hastabakıcılardan birisi bahçeye inerek teyemmüm için gerekli olan temiz bir taş getirir. Sonra teyemmümle abdest alan CHP Genel Başkanı yattığı yerden öğle namazını eda eder. Ömer Hoca’ya dönerek:

- Hocam, biliyorsun namazın her hâlükârda edası icabediyor. Çok şükür teyemmümle de olsa abdest alıp bu borcumuzu da ödedik.

Sonra özel kalem müdürünün mümkünse yanında kalmasını rica eder. Ömer Hoca ise bu isteği memnuniyetle kabul ederek, dışarıda bekleyen özel kalem müdürünü refakatçi olarak odaya alır. Kılıçdaroğlu çok mutludur.

Hemen bilgisayarını çıkarıp Başbakan’a bir mektup yazmasını söyler. Yattığı yerden Kılıçdaroğlu’nun dikte ettirdiği mektup şöyle başlamakta ve devam etmektedir:

Kadim dostum ve Türkiye Cumhuriyeti’nin değerli Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a:

Bu mektubu uzun süredir yazmayı düşünüyordum. Allah’ın takdiri, bir kalp nakli sonrasında yazmak mukaddermiş. Ülkemize yaptığınız değerli hizmetleri bir kere daha bana yapılan kalp nakli vesilesi ile görmekten son derece mütehassis oldum. Gerçekten hastanelerimiz ABD ve Avrupa’daki emsallerini aratmayacak bir seviyeye gelmiş. Gösterilen ilgi, alaka ve yakaladığımız tedavi kalitesi insanın gözlerini yaşartıyor. Ben de takdir edersiniz ki seçim kampanyası sırasında ülkemin en ücra köşelerine gece-gündüz demeden gittim, demek ki kalbim bu tempoya dayanamadı. Allah size de uzun ve sağlıklı ömür, tükenmez devlet versin. İşiniz kolay değil. Sizi bir kere daha takdir ettim. Söylüyorlardı da inanmıyordum. Memleketi köstebek gibi oymuşsunuz. O duble yollar ne öyle, mübarekler uçak pisti gibi. Bir ana muhalefet lideri olarak sizinle gurur duydum. En son eğitimde yaptığınız hamleleri de alkışlıyoruz. Bilhassa okullara koyduğunuz seçmeli Kur’an-ı Kerim ve siyer dersleri için size ne kadar teşekkür etsek azdır, hatta seçmeli değil, mecburi koysanız daha memnun olurduk. Bilhassa bugüne kadar katsayı zulmü yüzünden haksızlığa uğrayan İmam Hatipli öğrencilerin önünü açmanız ve 28 Şubat döneminde kapatılan İ.H. orta kısımlarını tekrar ihya etmeniz beni ziyadesi ile mutlu etti. Ve komşu Suriye’de zalim Beşşar Esed yönetimine karşı verdiğiniz onurlu mücadele(!)yi takdir etmemek mümkün mü? Partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de dünyadaki mazlum ve mağdur milletlerin örnek aldıkları bir moral kaynağı değil miydi? Yalnız şu gerçeği de artık kabul ediyor ve yeni CHP’nin ana omurgası olarak ortaya koyuyorum. Cumhuriyetin ilk 30 yılında şiddetli olmak üzere dinle kavgalı bir parti olduk. Bunun sebeplerini ve araştırılmasını tarihçilere bırakarak tekrar bu aziz milletin ruh köküne dönmek istiyoruz. Yani tövbe edeceğiz. Sayın Erdoğan, o kapı her zaman, herkese açık değil midir? Biz de o şefkat ve mağfiret kapısından gireceğiz.

Düşüncelerimi tarihe yazılı belge bırakmak arzusu ile mektup olarak gönderiyorum. Kabulü ricası ile selam ve duayla...

Kemal Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı.

Mektup özel kurye ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştırılır.

Aynı gün Başbakan’dan cevabi mektup gelir:

Kardeşim Kemal Bey, mektubunuz beni çok duygulandırdı. Siz örnek bir ana muhalefet liderisiniz. Sizin ülke menfaatlerini, her şeyin üstünde tutan kişiliğiniz siyaset tarihine geçecek bir vasıftadır. En kalbi duygularla Allah’tan size uzun ömürler diliyorum. Bu ülkenin size daha çok ihtiyacı var.

Rabbim sizi değerli eşiniz Selvi Kılıçdaroğlu’na ve Türk milletine bağışlasın, sizi en kalbi duygularla kucaklıyorum.

Kardeşiniz

Recep Tayyip Erdoğan

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı.

...........

Bu yazıyı CHP’nin her kalıba giren müftüsü İhsan Özkes sakın okumasın. Zira Kılıçdaroğlu’na bir imamın kalbinin nakledilmesi ve iki lider arasında böylesine bir mektuplaşma bile kalbine inebilir. Halbuki uzun yıllar yaşasın ve feda ettiklerinin biraz da olsa bu dünyada karşılığını alsın.



Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi