Taassubun en koyusuna sahip olup, kendi yargılarını ve hayat tarzlarını paylaşmayanlara karşı duydukları nefretle, en vicdansız saldırıları yapmakta sakınca görmeyen köşe başı tutmuş biri ile epeydir cedelleşiyorum…

Neymiş Efendim… Dindarlar bataktaymış. Onları bu bataktan gerekirse her türlü yol ve yöntemi kullanarak çıkarmak, çağdaş her Türkiyeli için ulvi bir görevmiş.

Yıllarca katsayı yobazlığı ile önü tıkanan imam hatipli öğrenci gruplarının haklarına yeniden kavuşması, bırakın laikliği, ilim/bilime büyük darbe imiş…

Bireysel olarak dogmalara karşı özgürlüğünü kazanmış biri olarak bu kesimin kamusal eşitlik talepleri saçmalıkmış… Dinciler bütün kötülüklerin kökeni değil, ama ülke sorunlarının çözümünü zorlaştıran en büyük engelmiş…

Neymiş Efendim… Din eğitimi toplumun bastırılmasında bir araç olarak kullanılmaktaymış! 4+4+4 sistemi kitlelerin uysallaştırılmasında kullanılan her türlü bilimsellikten uzak, ülke gerçeklerinden habersiz bir sistemmiş… Ayrıca bazı siyasi partilerin ülkeyi ele geçirme planının artık son aşamasıymış.

Bu halkın akıllıları yeri ve zamanı geldiğinde bu İslami asimilasyon oyununa gelmeyecek ve tüm İmam Hatip Okullarını kapatacakmış. Neticede yeni bir eğitim sisteminin okulları bu ülke topraklarında neşet edecekmiş: Mustafa Kemal Atatürk Liseleri!

Neymiş Efendim… Genelde tüm dinlerde, özelde Kur’an da sevgi yokmuş!

Bak arkadaş,

Kemalist olan komünist gördüm, böyle bir tipin varlığı mümkün. Pagan olan ateist gördüm böyle bir tipin varlığı da mümkün.

Nasıl bir deistin anarşist olması komikse, seninde hem ateist hem de Kemalist olman çok komik!

Manipülasyon peşinde misin, nasıl bir modelsin anlayamadım! Senin gibi birine değil kalem ve köşe vermek, aynı toplu taşıma aracı ile seyahat etmek bile tahammül edilemeyecek bir şey…

Sırları dökülmüş bir ayna gibi “hem ateist hem laik kemalist nasıl olunur?” sorusunun cevabını kendinle özdeştiriyorsun. Ama inan bana ‘günaha ayrı’ ‘günahkâra daha da ayrı’ davranabilen güzel ülkemin insanları bunu görmek istemiyorlar...

Bu kadar çok lakırdıya ne kadar anlam yükleyebilirsin ki? Şu yazdıklarını okumasaydım bu kadar az lakırdıya, bu kadar çok hata sığabileceğini sanmazdım. İki kere iki dört eder diyor birileri. Hoşunuza gitmiyor, çünkü iki kere ikinin beş veya üç olmasını istiyorsunuz. “İmanın” setlerini bir türlü aşamıyorsun. İste bu seni çıldırtıyor. O zaman başlıyorsunuz bu muhteşem mermer heykelin basında bit aramaya!

Nalıncı keseri gibi kendine yontan demokratlığın! özgürlükçü zihniyetin! ve "istemezük" tavrın hiç kimsenin umurunda değil aslında. İmam-Hatip Okulları, yobaz, gerici şeriatçı gibi olumsuz göndermeleri olan bir takım kelimelerle tanımlama bedbahtlığına kapılan sen ve senin gibiler; boşuna kalori harcamayın! Bu millet sizin bu okullara taktığınız zincirlerini kırdı. İmam-Hatip Okulları gerçekten bu ülkenin en mühim kurumlarından biridir. En önemlisi halkın tercihidir. İnançları ahlaksızca yüzlerine vurulan ve zencileştirilen ortaokul yaşında lise çağında gencecik dimağların bu yeni statüsü sizleri kudurtmaya ve korkutmaya yetti…

Bir okulun bir eğitim müessesesinin değeri verdiği mezunlarının kalitesi ve topluma/millete sundukları katkı ile belli olur. Bu okullardan mezun olanların her meslek grubunda “ben varım” demesi ve temsillerini başarılarla taçlandırması, seni bu okullar hakkında hasedinden çatlatıyor. Aynı tornadan çıkmış gibi, belli bir kesimin çocuklarının eğitim gördüğünü sandığın bu okulların “veli profilini” bir sabah içtimasında ya da okul çıkışı kalabalığında izle istersen… Çok şaşıracaksın. CHP’ye oy veren bir ailenin, çocuğunu bu okula yollamasının gerekçesi sence ne olabilir?

Gelelim bana çok sıkıcı gelen ama birkaç kelam etmeden de kendimi alamadığım diğer saçmalıklarına… Mesela bütün dinlerin beşer için esaret zinciri olduğu ve bilumum ilim ve bilimin en kuvvetli Sekte-i hâil’i olmakla ilgili suçlamalarına... Mademki dinin ilahi bir mahiyeti yok, o halde neden üzerinde bu kadar duruyorsunuz? İslamiyet mi ilerlemeye engel olan, yoksa onu yaşayamayanlar ya da yaşadıklarını İslam diye çakanlar mı? Neyi, kimi, neyle suçluyorsun? Hastalığın sebebini bulmuş değilsin ki, çare yolları arıyor ve aczinin faturasını inanmakla huzura kavuşanlardan çıkarıyorsun…

Sen ve senin gibiler ne zaman anlayacaksınız? Hiçbir topluluk “putlaştırdığı” salt aklın rehberliğiyle yetinemez, korkuların pençesindedir. Tedirgin şuurunun dinlenebileceği bir vaha arar durur. Neden dinleri koğuşturmak yerine onların varoluşlarının sebeplerini irdelemiyorsun? İnsanlık, filozofların ve âlimlerin göremedikleri ve giremedikleri karanlık ve uzak bölgelere kanat açmaktan hoşlanır. İşte din bu yüzden vardır.

Kur’an da sevgi yokmuş..!

Kur’an da sevgi olmadığı için mi onun ferman dinlettiği bir cağda bütün medeniyetlere, bütün dinlere kucak açıp yüzlerce asır boyunca bütün bir dünyaya hükmettik? İslam, insan düşmanı ve medeniyet düşmanı olduğu için mi Anadolu’nun göbeğinde asırlarca, baykuş sesinden daha şaibeli çan seslerine ve farklı inançlara tahammül etti?

İnsanlığın içinde “Müslümanlık” gibi bir kaygısı olanlar olmasa bu dünya nasıl bir yer olurdu acaba?

"Ey resulüm biz seni insanlara rahmet için gönderdik" 21:107

“İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, Rahman olan Allah onlar için bir sevgi oluşturacaktır” 19: 96

Kur’an’da sevgi yok ha..? Nerde var Kapital’de mi?