Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

"İmanın güneş yüzü çocukları" Kanal D'de

"İmanın güneş yüzü çocukları" Kanal D'de

İmam-Hatipler yine toplumun gündeminde. 28 Şubat döneminde orta kısımları kapatılan ve lise mezunları da katsayı kelepçesi ile sıralarına bağlanan bu okullar memlekete nice hayırlı evlatlar yetiştirmişti. Bunun en son ve görünen örneği piramidin tepesindeki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, AK-PARTİ’nin hükümet ettiği ilk günlerde Başbakana çıkışıyor:

- Önemli makamlara hep İmam Hatiplileri getiriyorsunuz, bunu kabul etmemiz mümkün değildir.

Başbakan Erdoğan aynı sertlikte karşılık veriyor:

- Ne olmuş yani, İmam-Hatipli olmak suç mu? Ben de İmam Hatipliyim. İmam-Hatip’ten sonra gereken okulları bitiren herkes layık olduğu yere gelir. Buna kanunen engel mi vardır?

Aslında Sezer’in kastı İmam Hatip kafasıdır. CHP milletvekili İhsan Özkes gibi İmam Hatipliler olsa onu alkışlamaya hazırdır hazret. Zaten vaktiyle böyle din adamları yetiştirmek için gayret edilmiş, fakat İmam-Hatipler bu sınavdan yüzlerinin akı ile çıkarak devletin değil, kitabın istediği Müslümanlar olmayı başarmışlardır. Sezer’in bu okul mezunlarına şaşı bakışı da bu yüzdendir.

28 Şubat sürecinde de “Acaba orta kısımlarını kapatırsak, köksüz bir ağaca çevirebilir miyiz?” mantığı ile orta kısımları kapatılmış, üniversitelere girişi engellenmiş ama yine de “imanın güneş yüzlü çocukları”nın ilerleyişi durdurulamamıştır. Şimdi geliyoruz Kanal D’nin 32. Gün programının yapımcısı Mehmet Ali Birand’ın bu okullara şaşı bakışına.

Orta kısımları yeniden açılan, ayaklarındaki prangalar kırılan ve Başbakan’ın yücelttiği bu okullar, bir televizyon programında nasıl aşağılanır, çağdışı gösterilir, örneğini Birand’ın programında görüyoruz.

Sayın Birand, programına altı konuk çağırmış. Bir kız, bir erkek iki İmam-Hatip Lisesi öğrencisi, bir akademisyen, yani üniversitede hoca, liseyi İHL’de okumuş, bir matematik mühendisi bayan, başörtülü ve üniversiteyi zaruretten Viyana’da bitirmiş. Bir de program boyunca Birand’ın en gözdesi, vaktiyle İmam-Hatipte okumuş, ama sosyalist olmuş bir İmam-Hatipli şimdi, de sosyalist bir partinin başkanı imiş. Mehmet Ali Birand program boyunca İmam-Hatip öğrencilerini çileden çıkarmak için elinden gelen gayreti gösteriyor. İşte o tuhaf sorulardan bazıları:

¥ Çocuklar, siz okulda hiç şakalaşır mısınız, hocalarla yani espri filan yapar mısınız?

- Burada Birand, Merih’ten ya da Mars’tan gelmiş uzaylılar farzettiği İmam-Hatiplilere kibarca hakaret ediyor aslında. Gereken zarif cevapları anında alıyor tabii. Ardından erkek öğrenciye yeni soru:

¥ Flörtünüz var mı, yani siz flört eder misiniz?

- Hayır, biz flörte karşıyız. İnancımızda böyle bir yakınlaşma olamaz.

Birand, çok çok ayıplıyor bu cevabı, “Nasıl olur?” diyor ve sonra kız öğrenciye dönüp:

- Mesela sevgiliniz yok mu? deyiveriyor. O öğrencinin, edep timsali yüzü hâlâ gözlerimin önündedir, kızarıyor ve:

- Hayır, biz böyle şeylere karşıyız, her şey zamanı gelince yaşanır cevabını veriyor.

Birand yine şaşkını oynamaktadır. O anda Bedrettin Dalan’ın vakıf liselerinden birinde İngilizce bölüm başkanlığı yapan kardeşim geliyor hatırıma. Bir anne-baba kardeşime gelip ondan kızları için yardım talep ediyor:

- Hocam, bizim kızımız tuhaf, hiç erkek arkadaşı yok, biraz onunla ilgilenseniz, bir türlü sosyalleşemedi kızımız.

Ve kardeşim, birinci dönemin sonunda okulu bırakmak zorunda kaldı. O havaya bir türlü alışamadı. Ardından tuhaf sorular gelmeye devam etti:

¥ Okulunuzdaki bütün kız öğrencilerin başı örtülü mü, başlarınızı örtmeniz için baskı uygulanıyor mu?

¥ Namaz kılıyor musunuz, kılmayanlara okulda nasıl bakılıyor? Birand, ısrarla İmam-Hatip öğrencilerinden bu okulu seçmelerinde İHL kökenli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tesiri olup olmadığı sorusuna da cevap arıyor.

Ve ardından bomba gibi son soru geliyor.

¥ İmam-Hatip lisesinde ateist öğrenci olabilir mi? Mesela ortaokulda dindardı lisede ateist oldu nasıl olacak?

Mehmet Ali Birand, bu okullardan Turan Dursun gibi arıza tiplerin yetişmesinin mümkün olup olmadığını araştırıyor. Milyonlarca İmam-Hatipliye uygulanan katsayı zulmünü görmeyen Birand, milyonda bir olabilecek arızalı bir kafanın İmam-Hatipte yeşerebilmesi için aşkla-şevkle çalışıyor. Tek umudu ise o gün programına çağırdığı o milyonda birlerden bir örnek olan sosyalist parti başkanı İmam Hatipli.

Programa katılan diğer İmam Hatiplilerin her biri okudukları ve ruh aldıkları okulu şerefle temsil ettiler.

Ve Başbakan Erdoğan’ın tabiri ile “imanın güneş yüzlü çocukları” Kanal D’nin ekranını bir kere daha aydınlattılar.

Hak etmediğin halde teşekkürler Mehmet Ali Birand.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi