Artık öğrendik.

Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın sözünün üstüne söz söylenmez, yorumunun üstüne yorum yapılmaz.
Onun içindir ki bir umutla beklediğimiz, belki olmaz diye dua ettiğimiz doğalgaz zammı da kış mevsimi gibi kapıda.
Allah’tan ümit kesilmez.

Elektrikten, akaryakıta kadar her şeyin fiyatı “güncellendi.”
Bir şeriatın kestiği parmak, bir de maliyenin zamları acıtmaz. Reha Muhtar “acı var mı acı?” diye sorsa kan kussak bile “şimdi kızılcık şerbeti içtik. Ağzımız bulaşık kalmış, kusura bakma” diyerek geçiştiririz. Sinemiz geniştir çünkü bizim.
Bu zamların, Bakan Şimşek’in geçtiğimiz yıl ki ifadesiyle “güncellemenin”, sebebi bütçeye konulan ancak gerçekleştirilmediği için gelmeyen özelleştirme paraları.
Evdeki hesap çarşıya uymadıysa yapılacak tek operasyon “güncelleme” oluvermiş yani.

“Zamların suçlusu hükümet” söylemi yanlış. Hemen “kararın altında bütün bakanların imzası var” itirazı yapmayın.
Bakın Bakan Şimşek, 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı’nı sunarken 2011 yılı için belirlenen 9,5 milyar liralık özelleştirme hedeflerinin tutmadığını söylüyor. Açık yüreklilikle “başaramadık” diyor yani.
Bunu biliyor ve ifade ediyorsanız; neden hedefi yükseltilerek, tam tamına “özelleştirmeden 10,5 milyar lira gelecek beklentisiyle” bir bütçe yapıyorsunuz?
Özelleştirme İdaresi’nin sitesindeki verilere göre; bu yıl içinde 494 milyon dolarlık satış gerçekleşmiş. Daha,yaklaşık 6 milyar dolarlık “beklenti” bekleniyor.
Maliye, önümüzdeki yılın bütçesinde, özelleştirme hedefini 11 milyar TL’ye çıkarıp, tutmazsa yine “güncelleme” yapacak. Ne de olsa alıştı. Necip Fazıl’ın Utansın adlı şiirinin ilhamıyla şöyle diyelim: Sen koy bütçeye özelleştirme hedefini/ Tutmazsa vatandaş yansın.
Bir Türk Atasözü derki: elden gelen öğün olmaz, oda vaktinde bulunmaz.

Maliye’nin hikayesi buysa zamların suçlusu kim?