Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Anlarsa uzağım yakınımdır, Anlamazsa yakınım uzağımdır.

Anlarsa uzağım yakınımdır, Anlamazsa yakınım uzağımdır.

İsmail Fakirullah Hz.leri

Esasında bu sözden sonra kelam etmek edeben uygun değil. Çünkü ciltler dolusu sözlerin hepsini hitama erdiren bir ifade.

Dünyanın her hangi bir yerindeki herhangi bir ferdinden, yine dünyanın bütün halklarına kadar herkesin içinden çıkamadığı dertlerin çözümü bu sözde.

Bu ifade, insanın tarifidir. Bu sözü idrak edip uyabilen bir kişi, her iki dünyasını da mamur etmiş olur.

Saatlerce, hatta günlerce ve hatta yıllarca bile üzerinde tefekkür edilerek, kişilerin kendisine bir düstur belirleyebileceği yasanın hazinesidir.

¥

Bir başka hazine:

“Hak şerleri hayr eyler /Arif anı seyr eyler / Zannetme ki gayr eyler / Mevla görelim neyler / Neylerse güzel eyler...” İbrahim Hakkı Hz.leri.

Evliyalar diyarı Tillo’dan (şimdiki adı Aydınlar) sadece iki evliyamızın, âlimimizin dünya insanlığına sunduğu mesaj böyle.

Onikibin evliyası olan Tillo’daki diğer evliyalarımızdan, âlimlerimizden kim bilir neler kalmıştır ama...

Neyse, İsmail Fakirullah Hz.leri yüzyıllar önce günümüz insanını şöyle anlatmış.

“Anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağımdır.”

Bu ifade, başta ben de olmak üzere kendi üzerine alınan herkesi kapsamakta.

¥

Siirt Valisi Ahmet Aydın’ın ifadesiyle; “Sır içinde sırlar saklayan Tillo, tarih boyunca İslam dünyasının kalbi ve fikri hayatına ışık tutmuş, devasa ilim adamları yetiştirmiştir.”

Dünyanın her yanındaki ilim ve bilim çevrelerinin bildiği ama Türkiye’nin son iki yıldır daha yeni tanıdığı ışık hadisesini anlatarak, yukarıdaki sözlerin ağırlığından kaçayım.

Işık hadisesi nedir? Vali Aydın şöyle anlatıyor:

“İbrahim Hakkı Hz.leri vefat eden hocası İsmail Fakirullah Hz.lerin için Tillo’nun yaklaşık 3 km. doğusunda bulunan tepenin başında bu günkü adı ile “Kaletül Üstad”a veya “Tefekkür Tepesi’nde” harçsız olarak, ortasında 40x50 cm’lik açık bir pencerenin de bulunduğu taştan bir duvar inşa eder.

Güneş yeni yılın başlangıcı olan 21 Mart ile 23 Eylül’de bu duvarın ardından doğmaktadır. Duvardaki pencereden giren güneş ışığı, türbenin kulesine, oradanda kırılarak türbenin penceresinden içeri girer ve hocası İsmail Fakirullah Hz.lerinin başucunu aydınlatır.

Yaptığı ışık hadisesi ile ilgili şu sözü sarf eden İbrahim Hakk Hz.leri; “Yeni yılda doğan güneş, ilk olarak hocamın başucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyeyim” diyerek hocasına olan saygısını göstermiştir.”

¥

Evet hamdolsun ben de gidip ışık hadisesini yerinde gördüm. Ve şu bilgiyi de paylaşayım.

Yaklaşık 60 yıl önce “türbeyi tamir edeceğiz” diye gelenler, pencerenin yerini değiştirmişler ve sır bozulmuş.

Geçtiğimiz yıl TÜBİTAK yetkilileri uzun uğraşılar sonucu nihayet düzeltmişler. Son iki yıldır ışık hadisesi izlenebilmekte. Herkesin görmesi dileğiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi