H.Celal Güzel

H.Celal Güzel

Raportöre kulak veriniz

Raportöre kulak veriniz

Yargıtay Başsavcısı 14 Mart 2008 günü, AK Parti aleyhinde kapatma dâvası açınca, AK Parti’nin kapatılacağını yazmıştım. Zira, bu bir hukuk dâvası değil, siyasallaştırılmış yargı üzerinden yürütülen bir siyasî iktidar mücadelesiydi. AK Parti’nin 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri’ndeki başarısını gören antidemokratik egemen güçler, yargıyı kullanarak, halkın deyimiyle ‘yargı darbesi’ yaparak, millet iradesine karşı gayrimeşru egemenliklerini devam ettirmek istiyorlardı.
Ne yazık ki bu kanaatim aynen devam ediyor... Başsavcı’nın Google’dan topladığı, ideolojik peşin hükümlerle dolu gayriciddî iddianamesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kabulü; Cumhurbaşkanı hakkındaki apaçık Anayasa’ya aykırı iddiaların dahi çıkarılmasının reddi; AYM’nin Anayasa’yı ihlâl ederek Anayasa değişikliğini iptali ve buna karşılık siyasî iktidarın ürkek tavrı, AK Parti’nin 9-2’lik malûm skorla kapatılacağını gösteriyor.
***
Anayasa Mahkemesi’nde ‘raportörler’, Yargıtay’da ve Danıştay’da ‘tetkik hâkimleri’, bu yüksek yargı organlarının işleyişinde çok önemli bir role sahiptir. Yüksek mahkemelerde görülen dâvaların sonuçlarına bir bakınız; tamamına yakın kısmında kararların raportörlerin ve tetkik hâkimlerinin verdikleri raporlar istikametinde alındığını görürsünüz.
Tabiatıyla, mahkeme üyesi hâkimler karar verirken, hiçbir tesir altında kalmadan, hattâ kendi görüşlerinden dahi bağımsız olmak zorundadırlar. Bu bakımdan, raportör ve tetkik hâkimlerinin raporları da bağlayıcı değildir.
Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can, AK Parti’nin kapatılma dâvası hakkındaki raporunda, Savcı’nın talebinin reddedilmesi gerektiğini bildirince, demokrasiden bînasip CHP sözcüleri, derhal TV ekranlarında arzı endam eyleyerek raportör raporunun bağlayıcılığı olmadığını müjdelediler. öyle ya, sandıkta bir türlü mağlup edemedikleri AK Parti kapatılacak ve güya meydan onlara kalacaktı...
Türkiye’deki oligarşik despotlar, son derece iyi yetişmiş ve tarafsız bir yargı mensubu olan Osman Can’ın yazdıklarına hiç aldırmıyorlar.
Bakınız Osman Can neler söylüyor:
‘-çağdaş dünyada parti kapatma yaptırımı ‘şiddete başvurma’ gibi durumlarda uygulanabilir.
-Kapatma kararı, Venedik Kriterleri’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, AİHM Kararlarına ve Anayasa Mahkemesi kararların aykırı olur.
-AKP’lilerin söz ve eylemleri düşünce açıklamasıdır; ifade özgürlüğü yönünde değerlendirilmelidir.
-İddianame ‘kesin delillere’ dayanmamaktadır; delillerin çoğu tekzip edilmiş haberlerdir.
-Kapatma kararı verilmesi hâlinde, örgütlenme ve ifade özgürlüğü ağır bir müdahaleyle karşı karşıya kalacak; düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırları ciddî ölçüde daralacaktır.
-Cumhurbaşkanı yargılanamaz ve hakkında herhangi bir siyasî yasak verilemez.’
***
AYM Raportörü’nün raporunun açıklanması bile piyasalarda büyük bir ümit uyandırdı ve borsada önemli bir yükselme meydana geldi (Tabiî CHP’liler, hemen bunun dış piyasalardan kaynaklandığını söyleyeceklerdir).
Bir an hayâl kurup şöyle düşünüyorum: ‘AYM dokuzlusu’, kendilerini atayan Sezer’in ve jakoben çevrelerin baskılarından, en önemlisi de kendi peşin siyasî hükümlerinden kurtularak Raportör’ün raporuna kulak verseler; hem yargının itibarı sağlanır hem de Türkiye muhakkak bir kaos ortamından kurtulurdu...
Hiç ümidim yok ama ‘Acaba?’ diyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
H.Celal Güzel Arşivi