Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Aşk Postası

Aşk Postası

Bu haftaki eserimizin adı “Aşk Postası.” Bengisu Yayınları’ndan çıkan kitabın yazarı Yusuf Tosun.


Eserin adı her ne kadar günümüzdeki nefsi aşkı hatırlatsa da muhteva itibariyle maddi değil, imani aşkı anlatmakta.

Yazarın Mekke ve Medine gözlemlerini, duygularını, düşüncelerini dile getirdiği eserde hac yolculuğu anlatılıyor.

Manevi bir atmosfer içerisinde geçen yolculuk, bu dünyanın bir gölge gibi gelip geçici olduğunu dile getiriyor.

Her yolculuk niyet etmekle başlar. Nereye ve hangi yöne gidilmek istenirse istensin, niyet edilmeden harekete geçilmez.

Niyet etmek; istemek ve harekete geçmektir. Niyetin ve hareketin nasiplendirilmesi ise tüm kâinatın sahibinin işidir.

Nasiplendirilme vakti geldiğinde nereye ve kime niyet etmişseniz, yolculuğunuz başlamış olur. Siz başlamakla mükellefsinizdir artık.

Her şeyin başını ve sonu bilene teslim olmak gerekir.

Eserin yazarı Yusuf Tosun da; “Vakti geldiğinde çağırılırsınız” diyor ve ekliyor:

- “Vakti geldiğinde çağırılırsınız. Çünkü ona inanmış, ona şartlanmışsınız. Siz sadece talep etmekle mükellefsiniz.

Önce zihnen istemeli, komut vermelisiniz. Yani ilkin içinize niyet ve istek tohumunun düşmesi gerekir. Ruhen istemeli, niyetlenmelisiniz.”

¥

Bugünlerde mübarek beldelere yolculukların başladığı günlerdeyiz. Bütün dünyadan akın akın insanlar Mekke ve Medine’ye koşuyor.

Her bir hacı adayı, kutsal yolculuğa kim bilir ne zaman ve nasıl niyetlenmişti.

İşte bu yıl Mescid-i Nebevi, Harem-i Şerif ve Arafat ile nasiplendirilen hacı adaylarının niyeti, “emelden amele” dönüşmüş olacak.

Bu kitaptaki “Aşk Postası” da ebedi aleme göçmeden önce hemen her Müslümanın arzu ettiği beldelere gitmeye niyetlenmiş, niyeti gerçekleştikten sonra da bir kitap yazmaya niyetlenmiş ve o isteği de nihayet bu yıl gerçekleşmiş.

Haccın tüm güzelliklerini, “ibadetiyle birlikte nasıl yazarım” sorusunu zihninde tutan Yusuf Tosun, kaleme aldığı hatıralar ve duygularını, hac kervanlarının birinde olmak isteyen okuyucularıyla paylaşmış.

- “Hac’da yaşadığım duygu ve düşüncelerimin, içimde saklı kalmasına, o ulvi tadın damağımla sınırlı tutulmasına gönlüm rıza göstermedi.

Hac boyunca kalemim de benimle birlikte sürekli mesai yaptı. Bir an olsun içinde takke, tesbih ve seccademin yanı sıra kalem ve not defterimin de olduğu sırt çantasını yanımdan ayırmadım.

Bütün içtenliğimle duygularımı, düşüncelerimi günlüğümle paylaştım. Daha sonra aşk ile günlüğümle paylaştığım Cidde, Mekke ve Medine hattı notlarımı okumalarla zenginleştirerek dostlarımla paylaşmak istedim” diyor.

¥

Haccın anlamı; bu dünyanın bütün kirliliklerine daha doğrusu insanların ürettiği tüm kirliliklere veda etmektir.

Yani; fitneye, fesada, dedikoduya, yalana, dolana, faize, harama, aldanmaya, aldatılmaya, kaprise, bencilliğe, hırsa, öfkeye, kine, bedduaya “dur” demektir.

Eser hakkında bilgi:

Bengisu Yayınları 0212 635 99 19

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi