Ersoy Dede

Ersoy Dede

Açık Gizli Tanık

Açık Gizli Tanık

Şemdin Sakık kimliğini açıkladığı günden bu yana bir gizli tanık tartışmasıdır gidiyor. En çok yazılan çizilen de; “terör örgütü lideri Şemdin Sakık tanık, onu paketleyip getiren komutan Engin Alan sanık”.. Birincisi bu oluşturulmaya çalışılan algı yanılsamasına birkaç minik hatırlatma ile son vermek istiyorum.
1)Engin Alan, Şemdin Sakık’ın tanık olduğu davada değil, başka bir davada yargılanıyor. (-ki bence aynı davada yargılanması daha doğru olurdu.)
2) Engin Alan o vakit Özel Kuvvetler Komutanıydı. Sakık operasyonu ile ilgili madalya bile aldı. Ancak operasyonu bizzat yöneten Mithat Işık’tı.. Alan’ın olan-bitenden haberi bile yoktu.
3) Şemdin Sakık da neticede, hakkında kesinleşen cezayı yatmaya devam ediyor. Evinden ya da camiden alınıp da mahkemeye getirilmiş değil.
4) Engin Alan da, Şemdin Sakık’ı paketlediği için yatmıyor içerde. Milletvekili olduğu halde hakim çıkmasına izin vermiyorsa, başka bir nedeni olmalı.
GİZLİ TANIKLARI NE SANIYORSUNUZ?
Yine aynı koro yüksek sesle, Şemdin Sakık’ın itibarsız bir kişi olduğunu haykırıyor. Zannedersin mahkeme heyeti Sakık’ı, “tanık” değil, “mahkeme başkanı” yapmış.. Ya hu nasıl bir bakış açısıdır bu anlamadım gitti.. İsimleri ve davaları bir an için unutun. Bambaşka bir davayı konuşalım. Bir hırsızlık ve cinayet davası düşünün. Bakkala giren bir gaspçı, dükkan sahibini öldürüyor ve kasadaki paraları da alıp sırra kadem basıyor. Tesadüfen o sırada dükkanın önünden geçen bir kişi olup-biten her şeyi görüyor. Ona ilk sorumuz ne olurdu? “kim yaptı?”.. Bırakırız o, yapan kişiyi anlatır anlatır gider. Herkes olabilir bu kişi.. Örneğin usta haberci Murat Alan kardeşimin geçen mart ayında patlattığı bir bomba vardı biliyorsunuz. “Jitem’in sadece denizden görülebilen sorgu merkezi” haberi.. Detayına girmeyeceğim. Aylar sonra davanın gizli tanığı “Huzur” aynen Akit’te yer alan haberde sözü edilen karargahı tarif etti. Kim bu Huzur? DHKP-C militanı.. E tarif ettiği yer doğru. Ne yapacağız şimdi?.. Sonra siz tüm bu gizli tanıkların akademisyenler, bürokratlar, devlet adamları falan mı olduğunu düşünüyordunuz ki.. Oraya gizli tanık olarak “kiralık katil” çıkacak ki, kendisine adam öldürme talimatını kimin verdiğini, parayı kimin verdiğini, işi kimin takip ettiğini anlatsın. Ne o? Tüm bu bilgilerin açığa çıkması biraz ürkütmüş görünüyor birilerini..
ANDIÇ VE ŞEMDİN SAKIK
Başı sıkışan 28 Şubat ‘taki “andıç”a koşuyor. “Şemdin Sakık o gün şöyle yapmıştı, bugün de böyle yapıyor”.. Neden yalan söylüyorsunuz? Sizi okuyanlar inanacaklar. Hakikaten 28 Şubat’ta Sakık’ın bazı gazeteciler için ifadesinde iftira attığını zannedecek insanlar. Anlatsanıza.. “bazı askerler, ifade metniyle oynamış ve oraya birtakım isimler eklemiş” desenize. Bakın Fatih Altaylı’nın Habertürk Gazetesi’nde, 13 Nisan 2012 tarihli yazısından bir bölüm nakledeyim. Ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır; “….Şemdin Sakık bile bunlardan daha şerefli olduğu için o güç sorgulama koşulları içinde dahi bana atılmaya çalışılan çamurlara çanak tutmamış, ‘Tam aksine, örgütümüzde düşman olarak görülen biridir’ demişti. Ama sorgulamayı yapan ve kim olduğu tarafımdan iyi bilinen kişi ısrarla adımı zikrettiği için “mecburen” dönemin DGM’sine “sorgu” için davet edilmiştim. İfademi alan savcı bile üzülmüş, hatta utanmış, “Fatih Bey, biz sizi biliyoruz. Ama ne yazık ki bu ifadeyi almam gerekiyor” demiş ve hakkımda takipsizlik kararı vermişti….”
¥
SPOR YAPALIM
Bugün İstanbullularla (eğer bu yazıyı okuduğunuzda saat daha erken ise) Boğaz Köprüsü’nde buluşalım. İnsanın iki eli kanda olsa gerçekleştirmesi gereken bir etkinlik. Kaçırmamanızı tavsiye ederim. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi