Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Siyasi polemikler

Siyasi polemikler

Sayın Kılıçdaroğlu’nun polemikten medet ummasını anlayabiliyorum, hiçbir soruna “çare” üretememenin sıkıntısını yaşıyor, doğal olarak polemikten, sataşmadan medet umuyor…



Gündemde ancak böyle kalabiliyor.

Esasen parti içi muhalefetin pusuya yatıp başarısızlığı için dua ettiği bir dönemde sık sık Başbakan’a sataşmak suretiyle “sert muhalefet” görüntüsü vermeye çalışmaktan başka çaresi de yok.

Onu anlıyorum da, Sayın Başbakanı anlayamıyorum…

Önemli başarılar elde etmiş, başarılarıyla yalnız kendi dönemine değil, dönemlere imza atmış bir Başbakan, üstelik uluslararası kredi kuruluşu Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” konuma yükselttiği ve buna bağlı olarak piyasaların coştuğu gün, bunun muhtemel olumlu etkilerini anlatması gerekirken, neden tarihi boyunca hiçbir başarısı olmayan bir partinin genel başkanını muhatap alıyor?..

Neden “Bahtsız bedevi” benzetmesi yapıyor?..

Giderek artan taraftarlarına elbette mesaj vermelidir, ama mesajları en az başarıları kadar ağırbaşlı ve kalıcı olmalı değil midir?

“Bahtsız bedevi” benzetmesini on gün sonra kimse hatırlamayacak bile.

Aslında böyle polemiklere de hiç ihtiyacı yok…

Tabii kendisi bilir, ama bence CHP’yi muhatap alan konuşmaları vakit kaybından ibarettir…

Fanatikleri hariç, kendi tabanının geniş kesimini bile çok hoşnut ettiğini sanmıyorum.

Bunun yerine, yeni projelerle rakiplerini ambaleye çevirebilir.

Rahmetli Özal böyle yapardı: Bir projesinin tartışması bitmeden bir başkasını gündeme getirir, muhalefeti de medyayı da deliye çevirirdi.

Düşünce ve üretme hızına yetişilmezdi.

Bunu zaman zaman Sayın Başbakan da yapıyor: Yerel seçimlerin pat diye öne çekilmesi, sonra zamanına bırakılması, 18 yaşa seçilme hakkı verilebileceğini söylemesi, bunlar arasında…

CHP ikisinden de kaçıyor.

Oysa genelde muhalefet erken seçim ister, iktidar yanaşmaz. Bunun tersini yaşadıkça, bu CHP’nin seçimden korktuğunu gösterir. Bu korkunun üzerine biraz daha gidilebilirdi.

18 yaş ise devrim niteliğinde bir değişiklikti. Bu konuda bir çalışma yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, ancak Parlamento’muzda 18-20 yaşlarında birkaç gencin yer alması hiç fena olmaz. En azından bunu ortaya atmak, gençlere duyulan güveni gösterir. Unutmayalım ki, Fatih İstanbul’u fethettiğinde 21 yaşındaydı.

Koca Osmanlı, bugünkü Türkiye’den çok daha geniş topraklara sahip bulunan ve üstelik bugünkü Türkiye’den daha büyük problemleri olan bir ülkeyi 21 yaşında bir delikanlıya teslim etmekten korkmamıştı. Babası da zaten 17 yaşında tahta geçmişti.

Müthiş başarılara imza attılar.

Diyeceğim şu: Muhalefetin Başbakan’dan korkması için pek çok sebep var, ama Başbakan’ın muhalefetten korkması için hiçbir sebep yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi