Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Halkımız nerede ne zaman nasıl tepki göstereceğini bilir

Halkımız nerede ne zaman nasıl tepki göstereceğini bilir

Esasta halkı kendilerine; “kul, köle ve hizmetçi” olarak gören bir kısım çevreler, “Kaşının altında gözün var” denilince, eskiden Atatürk’e şikâyet ederlerdi, artık Atatürk’ü tükettikleri için şimdi halka şikâyet ediyorlar.
Onlara göre; halk saf ya, halk çaresiz ve zavallı ya, halk bunlara muhtaç ya, bunlar ne derse, halk hep yanlarında olur ya, halk bilmez, görmez, duymaz, anlamaz ve kendisine verilen direktiflere kayıtsız şartsız uyar ya.
Halkı böyle gören zihniyet, şimdiye kadar belli zamanlarda borusunu öttürdü doğru. O kadar da haksız değiller. İsmet İnönü zulmüyle başlayan halkı hiçe sayma ve halkı istedikleri zaman istedikleri gibi kullanma, kullandıktan sonra da sıkılmış limon gibi bir kenara atma alışkanlıkları var ya, şimdiki nesli o nesil zannediyorlar.
Oysa bilmiyorlar ki, o köprülerin altından çok sular aktı, o sular nice barajlarda doldu doldu boşaldı. Halk o barajların kapaklarını açtı ve biriken zulüm sularını öyle bir akıttı, öyle bir akıttı ki, ülkesine ve kendisine sahip çıktı, geleceğine sahip çıktı, malum zihniyeti de taa 1950’de sandığa gömerek bir daha iktidar yüzü göstermedi. Kıyamete kadar da göstermeyecek.
1960 darbesiyle halkın değer yargılarına karşı yeniden başlayan hareketler, 28 Şubat ve son 367 krizine kadar belli aralıklarla ve zaman zaman küçük zaferlerle sonuçlanarak devam ettiyse de halkımız her şeyin farkında olarak sandığı bekledi ve malum çevrelere tekrar tekrar dersini verdi. Fakat malum zihniyet arızalı çıktığı için ders almadı.
Dünyanın hiçbir yerinde, halka karşı duran zihniyetler; “güreşe doymayan mağlup güreşçiler” gibi önlerine çıkan her fırsatı değerlendirirler! ülkemiz ve halkımız aleyhine her konuda malum çevrelerin siyasi taşeronluğunu yapan CHP sayesinde 367 krizinde başarılı olmuşlar gibi gözükse de halktan ilgi ve destek görmeyince, önce iki siyasi parti liderleriyle birlikte tarihe gömüldü ardından 367’ciler dersini altı.
Halkımız CHP’nin siyasi şemsiyesi altında, ülkesi ve kendi özgür iradesi üzerine oynanan oyunları görünce, çankaya’yı yıllardır halka karşı kullananların egemenliğine son vererek, halkın mekanını halkın insanına açtı ve halkımız başkanını çankaya’ya gönderdi.
Tam işleri yoluna girmişti, Türkiye stabilize yoldan asfalt yola çıkmış ve son hızını alarak gidiyordu ki, Ergenekon terör örgütü meydana çıktı. çeteciler de hemen halka sığındılar ama halkımız reddetti.
Demokrasisine, kendi kendini yönetme ideolojisine sahip çıkarak, iktidara getirdiği hükümete tam yol işareti verip, Ergenekoncuların ve onları destekleyen diğer resmi ve özel kişi, kişiler, kurum veya kurumlara aldırış etmedi.
Mustafa Kemal’le ve düşünceleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, Mustafa Kemal üzerinden kendi iktidarlarını kurmak isteyen birtakım çevreler; “Biz ne dersek halk uymak zorunda” zihniyetiyle hareket edip, CHP’nin milyon dolarla kurduğu ve T.ö adlı şahsa teslim ettiği televizyon kanalıyla halka yırtına yırtına çağrıda bulundularsa da ülkesini ve milletini seven insanları zerre miktar kandıramadılar.
Cumhuriyetin ve Mustafa Kemal’in adını kullanarak düzenledikleri mitinglerin iç yüzü ortaya çıkınca, halk desteğini hemen geri çekti. Meydanları dolduran binlerce insan seçim geldiğinde reyini onlardan yana değil, halkın liderlerinden ve halkın partilerinden yana kullanarak tavrını ortaya koydu.
Yukarıda da dediğim gibi “yenilen güreşçi güreşe doymazmış.” Bunların gözü hiçbir şeyi görmediği ve doymadığı için, halktan gördükleri tepkilere hiç aldırış etmeden, yine halka çağrıda bulunmaya başladılar; “Halk demokratik tepkisini ortaya koymalıymış.”
Hangi halk? Hangi demokratik tepki ve niçin?
Halktan demokratik tepkisini ortaya koymasını isteyenlerin, halkı anlamaları ve tanımaları lazım değil mi? Halka tepeden değil, halkın seviyesinden bakmaları ve halkı anlamak için, halkın “değer yargılarına” saygı göstermeleri gerekmez mi? Hani bir atasözümüz vardır. “Ne verdin elime, ne çalayım yüzüne” derler. Bilmem anlatabildim mi?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi