Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Öğrenme güçlüğüm var

Öğrenme güçlüğüm var

Dilek, sekiz yaşında ilkokul üçüncü sınıfa giden bir kız öğrenci. Kendinden iki yaş büyük ablası var. Ablası beşinci sınıfta okuyor.
Dilek, hayat bilgisi dersini çok seviyor ve hep iyi notlar alıyor. Eğer aklından hesap yaparsa matematik problemlerini de rahatlıkla çözebiliyor. Fakat yazılı sınavlarda, bildiklerini doğru olarak kağıda dökemiyor, basit hatalar yapıyor. Bu durumdan öğretmeni çok rahatsız. Dilek matematik sınavında tüm problemlerin cevaplarını doğru yapıyor ancak kağıda yanlış aktarıyor. Örneğin sonuç 32 ise 23 yazıyor. Danışanım, ilkokula başlamadan önce bir sene anaokuluna gitmiş, orda da yazı yazmaktan ve şekilleri çizmekten hoşlanmıyormuş. Dilek, ilkokul birinci sınıfta, henüz kelimelerin dizilişini ve harfleri öğrenirken de hepsini tersten yazıyordu. El yazısını bir türlü beceremiyor, yazı yazacağı zaman ağlamaya başlıyor yerinden kalkıyor. Küçük b ve d harflerini birbirine karıştırıyor ya da sözcük yerine söczük yazıyordu. Dilek’in ders başarısını düzeltmek ikinci sınıfta da mümkün olmadı. Çünkü o sıralarda Dilek’in babası rahatsızlandı, iki ay hastanede yattı. Bu yüzden danışanımın annesi kızıyla pek ilgilenemedi. Dilek bu dönemde anneannesinin evinde kaldı. Zor günlerden sonra baba hastaneden çıktı evde dinlenmeye başladı. Dilek de tekrar dersleriyle ilgilenmeye başladı, ancak sınıfın epey gerisinde kalmıştı. Danışanım, sesli ve sessiz harfleri de ayırt edemiyordu. Abla da kendisine yardım edemiyordu çünkü Dilek ablasıyla ders çalışmak istemiyordu. Ancak öğrencim, öğretmeninin yaptığı sözlü sınavlardan yüksek notlar alıyordu. Böylece sözlülerdeki başarısı yüzünden sınıfta kalmadan sınıfını geçiyordu.
Dilek üçüncü sınıfın birinci döneminde merkezimize geldi. Kendisine Wisc-r zeka testi uygulandı.Test sonuçlarına göre Dilek’in zekası normal idi. Danışanımın tek sorunu kendisinde “Okuma -yazma güçlüğü yani Öğrenme güçlüğü “olmasıydı. Bu yüzden derslerinde başarılı olamıyordu. Dilek ile seanslarda işitsel dikkatini, görsel algısını, görsel hafızasını güçlendirici çalışmalar yaptık. Okuma hızını okuduğunu anlamasını, sözlü/kopya yazı yazmasını, hataları ve hata sıklığını, imla kurallarını, matematik becerilerini inceledik. Bu konulardaki eksik yönlerini ortaya çıkarıp ona göre bir eğitim programı uyguladık. Kısa bir süre sonra Dilek düzgün yazmaya başladı, okumasındaki duraklama da geçti, okuma hızı arttı. Yaşıtlarının seviyesine yaklaştı. O zamana kadar kitaplara, okumaya karşı ilgisiz kalan danışanım ne bulursa okumaya başladı. Çünkü artık düzgün ve seri okuyordu. Ayrıca bir iki seansta babasının hastalığı ile ilgili olumsuz anıları EMDR yöntemiyle çalışıldı. Çünkü Dilek, babasının hastalığıyla ilgili travma yaşamıştı, küçük uyaranlar ile tetikleniyordu. Bu da dersine dikkatini vermesini engelliyordu.
Okuma -yazma güçlüğü vakalarında belirtiler hafif ise, bu öğrenciler normal okullarda, yardımla eğitimlerini sürdürebilirler. Bu vakalarda, yaş ilerledikçe, özellikle dördüncü sınıftan sonra ilerleme başarı kaydedilebilir. Bu çocuklar asla sınıfta bırakılmamalı, çünkü bu öğrencilerin zekası normaldir. Bu sorunu yaşayan öğrenciler ancak, bir uzman yardımıyla, özel eğitim alarak başarılı olabilirler.
Değerli okuyucularım şimdi de Disleksi yani, öğrenme güçlüğü çeken çocuklar ile ilgili sizlere birkaç önerim olacak;
Öğrenme güçlüğü çeken çocuklar, olabildiğince stresten uzak yaşamalılar. Çocuğunuza stresli olduğu zamanlarda gevşeme ve stresle başa çıkabilme yolları öğretilmeli. Çocuğunuzun öğretmeniyle sıkı bir diyalog, işbirliği içinde olmalısınız.
Ders çalışırken kısa aralıklarla sık sık mola vermesi sağlanmalı, ders çalışmaktan zevk alması sağlanmalı. Sınıfta ve evde kullanılan komutlar kısa, basit ve net olmalıdır. Öğrencinin sınıfta oturduğu sıra tahtanın tam karşısında ilk sırada olmalı, yanındaki sıra arkadaşı ona olumlu örnek olabilecek bir kişi olmalıdır.
Çocuğa kolay anlayabileceği kısa kelimelerden basit cümleler yazdırın, başardıkça zor cümlelere geçin. Okuma alıştırmaları günde 2-3 kere, 5-10 dakikalık süreler halinde olmalı. Her gün düzenli uygulanmalı ve çocuk yorulduğunda ara verilmelidir. Bu alıştırmaları kolaylıkla yapmaya başladığı zaman süre artırılmalı. Evde dersler çalışılırken soru-cevap şeklinde pekiştirme yapılmalıdır.
Çocuklarınızın iyi birer okuyucu ve başarılı bir öğrenci olması duasıyla Allah’a emanet olunuz.
(*) PSİKOTERAPİST
DNŞ TEL: 0 212 503 79 95- 0 506 401 79 91
Not: Gizlilik ilkesi ve etik yönünden vakamın isim, yaş ve diğer bazı bilgileri değiştirilerek yazılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kıvanç Tığlı Arşivi