Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Hilal Kaplan Olayı ve Habervaktim.com

Hilal Kaplan Olayı ve Habervaktim.com

Değerli okurlar;

Sizlerin de desteğiyle Habervaktim.com bölücü odakların karşısında cesur duruşuyla milletin hissiyatına tercüman olan bir marka haline gelmiştir.

Günden güne büyüyen Habervaktim’in yayınları öyle etki oluşturuyor ki, bu etki ülke dışında bile yankılanıyor.

Güçlü ve geniş bir haber kaynağına sahip Habervaktim.com yayınları ile körpe beyinlere bölücü tohumlar ekmeye; siyasileri, bürokratları sindirerek yönlendirmeye çalışan çevrelerin kimyasını bozuyor.

Çünkü oyunlarını bir bir bozuyor, tekerlerine çomak sokuyor Habervaktim.com.

Millet düşmanı bu çevre, bölücü ve yıkıcı faaliyetleri bir bir deşifre eden Habervaktim’i suçluluk psikolojisiyle hergün didik didik ediyor.

“Bunu da yazmışlar mı acaba, şunu da görecekler mi acaba” korkusuyla, sitemizde en fazla süreyi onlar geçiriyor.

Bilgi ve belgelerle neyin peşinde olduklarını açığa çıkaran haberlerimiz karşısında deşifre olmanın telaşıyla önce tedirginlik yaşıyorlar.

Bu arada bir taraftan boynu bükük masum bir gariban edasıyla “hedef gösteriliyoruz” derken, diğer taraftan en sağından en soluna kadar tüm medyada konuşlanmış yandaşlarına “yardım” çağrıları yapıyorlar.

Sanki aralarında özel bir iletişim ağı var.
Kısa bir sürede organize olabiliyorlar.
Kalıbı hazır platformları harekete geçirip, yüksek sesle Habervaktim’e saldırıya başlıyorlar.

Değerli okurlar;
Bunları “Hilal Kaplan haberimiz” üzerinden koparılan yaygarayı daha iyi anlamanız için anlatıyorum.
Bir fark yok…
Süreç aynı.

Kısaca özetleyecek olursak:
Bir Müslüman olarak, ortaokul-lise çağındaki arkadaşının ateist olmasına değil de, din dersinde Ayetel Kursi ezberlemek zorunda kalışına incinen “dini bütün” yazar Hilal Kaplan Hanımefendi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi’nin kaldırılması gerektiğini savunuyor.
Kaplan’a facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde tepki yağıyor.
Bu arada daha önce internet sitelerinde yayınlanmış bir fotoğrafı paylaşılmaya başlanıyor.
Fotoğraf ve Din Kültürü Dersi çıkışı ile diyalogcu söylemleri arasında bir ilginin olup olmadığı sorgulanıyor yapılan yorumlarda.
Kilisede çekilmiş garip bir Hilal Kaplan fotoğrafı bu.
Görene bir daha baktıran bir fotoğraf.
Paylaşım rekoruna koşuyor facebook’ta.
Habervaktim.com, bunda haber değeri görerek, olaya (bakın kilise fotoğrafına değil), vurgu yapan bir haber yayınlıyor.

Haberimiz şöyle:
“Kimi facebook kullanıcıları Kaplan'ın bu açıklamalarını ‘Yeni Şafak'ın kilisede mum yakan yazarı Hilal Kaplan: Zorunlu din dersi dinden soğutuyor’ başlığı altında aktarıyor.”

Fotoğrafı araştırıyoruz, daha önce başka sitelerde aynen bu yorumla yayınlanmış, facebook kullanıcıları da oralardan aynen alıntılayarak yayınlamışlar.
Haberimizde bu bilgiye de yer veriyoruz.
Dikkat ederseniz, haberimizde, “İslamcı yazar” görüntüsündeki başörtülü bir bayanın kilisede böyle bir fotoğraf veriyor oluşuna hiç girmiyoruz.
Sadece olayı aktarıyoruz.
Hepsi bu.

Bu haberimiz üzerine Kaplan, twitter hesabından şöyle bir açıklama yaptı:
"Yurtdisindayken 1 grupla beraber kiliseye de gitmistik. mescid yoklugundan kilisede namaz kilmisligim var ama mum yakmisligim yok. bu iftirayi.. bu iftirayi yayanlar kadar inanip suizan edenler de hesap verecektir. Müslüman ahlakına bu müfterileri örnek olarak görmeyin lütfen."

Fotoğrafı hem kabul ediyor, hem de iftiradan söz ederek bizi müfteri ilan ediyor.

*Fotoğraf kendisine ait, bunun nesi iftira?

*İftira kısmı “mum yaktı” bölümü ise, bu da, fotoğrafı ilk yayınlayan internet sitesi(imanehli.com) ile facebook’ta paylaşan kişilerin yorumu ki, bunun da altı boş değil. Malum fotoğrafta Kaplan sağ ve solunda birer şamdan duran bir haç önünde, eki elini çenesinin altında birleştirmiş şekilde görünüyor.

*Buna rağmen burada şahsına yönelik bir iftira olduğunu düşünüyor ise, bunu daha önce neden ilan etmedi?

Değerli okurlar;
Böylesi bir fotoğrafın facebook’ta paylaşım rekoruna koşuyor oluşu ve üzerine ilginç yorumlar yapılması bal gibi haberdir.

Hatırlayın lütfen:
İlker Başbuğ’un da İsrail’de “ağlama duvarı” önünde çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı da, bu Yeni Şafak’ın da aralarında bulunduğu gazetelerde geniş yer almıştı.

Nasıl almasın, bal gibi haberdi o da...

Yazarını koruma refleksiyle, haberimize karşı “Çirken saldırı” diye haber yayınlayan Yeni Şafak, İlker Başbuğ’un bu fotoğrafı için ise öyle demiyordu.

İlker Başbuğ fotoğrafı nasıl ki haber değeri taşıyorsa, Hilal Kaplan’ın böyle bir fotoğrafının facebook’ta paylaşım rekoruna koşuyor oluşu da haber değeri taşımaktadır.

Birine öyle diğerine böyle yapmak, en kibar tabirle ilkesizliktir.

Değerli okurlar;

Sözkonusu haberimiz üzerinden bu kadar yaygara koparılmasının asıl nedeni, “gizli bir takım faaliyetlerini” deşifre etmiş oluşumuzla alakalı bir durum.

*Örneğin, PKK paravanı olduğunu ortaya çıkardığımız DPI adlı örgütün basına kapalı toplantılarına katılan “gazetecilerdendir” Hilal Kaplan hanımefendi. 

Bunu daha önce yazmıştık. 

*Kapalı kapılar ardında neler konuşulduğu açıklanmayan DPI toplantılarının ardından Yeni Şafak’taki köşesinden, Fıkıh Profesörü Hayrettin Karaman’ın "Bölünmeye giden yol kapatılmalıdır”, "Tefrika savunulamaz" şeklindeki yazılarına verip veriştirerek, “Üniter devlet, İslam'ın şartı mıdır?” sorusunu gündeme getiren; “Her tür ayrılıkçı fikriyatın da serbestçe dile getirilmesini savunduğunu” ifade ederek, açıkça bölücülük propagandası yapan Hilal Kaplan'ın bu tavrını da eleştirdik sık sık...  

*Bunların yanı sıra, Hilal Kaplan hanımefendinin, Hocalı katliamının yıldönümünde bile Ermenilere tepki gösterenleri eleştirmiş olmasını haberleştiren Habervaktim’dir.

*Ve Hilal Kaplan’ın Ermenistan’dan ödüllü nadir “gazeteci”lerden olduğuna vurgu yapan da Habervaktim.com’dur.

Değerli okurlar,

En başta söyledik ya;
“Habervaktim.com yayınları ile, gerçekleri alt üst ederek körpe beyinlere bölücü tohumlar ekmeye; siyasileri, bürokratları sindirerek yönlendirmeye çalışan çevrelerin kimyasını bozuyor” diye.
Tüm mesele bu.
İşte görüyorsunuz, nasıl da panikliyorlar, nasıl da kıvranıyorlar…

Değerli okurlar,

Bu tartışmalar esnasında, yayınlarımızdaki haklılığımızın teyidi olan bir görüntü daha sergilendi.

Hilal Kaplan’ın ağababaları Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Nuray Mert gibi isimler geçtiğimiz hafta Avrupa’da PKK toplantısında ortaya çıktılar.

Bunu ifşa eden de Habervaktim.com oldu.

KCK’nın sözde Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar ile PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin Başkanı Salih Muslim Muhammed’un onur konuğu olarak hazır bulunduğu toplantıya, Türkiye’den BDP’liler ile Çandarların yanı sıra İsrail’den de katılım olmuş.

Toplantıda demokratik özerklik talebinde bulunulurken, 17 yaşındaki Serap’ı diri diri yakan, 11 yaşındaki Faris’in küçücük bedenini parçalayan, hamile kadınları katleden, sokakları savaş alanına çeviren KCK masum bir sivil toplum örgütü gibi sunulmuş…

Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinden “Türkiye Kürdistanı” diye söz edilmiş.

"PKK terör örgütü listesinden çıkarılsın" talebinde bulunulmuş.

Bunları bunları söyleyenler, biz de "hop dedik beyler" tavrı gösterince, "hedef gösteriliyoruz" diye cıyaklıyorlar.

Be utanmazlar, bizim ki "hedef gösterme" ise, sizin yaptığınız ne?

Siz de, terör örgütünü kutsayarak, bölücülük propagandası, Ermenicilik yaparak şanlı tarihimizi ve koca bir milleti hedef göstermiş olmuyor musunuz? 

Sizin ki demokratik görüş, bizim ki "hedef gösterme" öyle mi?

Sizin bu cazgırlığınız ancak yüzlerinden kompleks fışkıran sözde dindar aydınlarımıza söker. 

Değerli okurlar,
Özetin özeti:
Habervaktim bu gizli kapaklı toplantıları, oynanan oyunları, “demokrasi, insan hakları” gibi süslü laflarla körpe beyinlerin nasıl zehirlenmeye çalışıldığını deşifre ettiği için hedeflerindedir.
Ama yok öyle yağma!
Korkutamazlar.
Durmak yok, yola devam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi