Dünya Engelliler Günü dolayısıyla konu bir kere daha gündemimize girdi. Televizyonlarda engellilerle ilgili haberler ve programlar yayınlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi bile engelliler broşürü hazırlamış. Efendim engelliler deyince akla ilk önce bugüne kadar devletin varlığını unuttuğu, sayıları 8.5 milyonu bulan bir kitle geliyor. Bu kitleyi ilk defa projektörlerini çeviren zamanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Belediyede Özürlüler Koordinasyon Merkezi kurularak ileride tüm Türkiye’yi kuşatacak olan bir şefkat hareketinin ilk tohumları da atılmış oluyordu. Erdoğan, bir yandan kendisine kurulan tuzaklardan kurtulmaya, diğer yandan da ileride inşa etmeyi düşündüğü Türkiye’nin hazırlıklarını yapmayı başlatıyordu. Bu arada yolu okuduğu bir şiir yüzünden Pınarhisar Cezaevi’ne uğrayacak ve sonra AK Parti’yi kurarak ilk seçimde iktidar olacaktı. Bu seçimde Türkiye siyasi tarihinde bir ilk yaşanacak ve Lokman Ayva adında dünya gözü kapalı, gönül gözü açık bir aday milletvekili yapılacaktır. Ardından engelliler için bugüne kadar akla hayale gelmeyen sosyal yardımlar yağmur gibi yağacaktır. Artık üretime katılamayan birçok engellinin aldığı maaş ve yardımlarla evlerinin geçiminde motor olmaları sağlanmış ve onlar bugüne kadar bir avuç mutlu azınlığa hitabeden ülkenin kaynaklarından hakları olan payı almaya başlamışlardı. Bu durumdan ders çıkarmaları gereken CHP yönetimi de yeni bir engelliler broşürü hazırlamış ve bu kitleyi hatırlamak gibi çok geç kalınmış bir eylemi başlatmıştır. Ben de uzun uzun düşündüm ve CHP’liler için bir Engelliler Broşürü hazırladım. Buyrun fırından yeni çıkmış, taptaze CHP Engelliler Broşürüne:

1- CHP, önce yılda 50.000 üniversite öğrencisine karşılıksız burs veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işini Anayasa Mahkemesi’ne götürmüş, bu işi iptal ettirmiş ve yıllar sonra da CHP Milletvekili Mahmut Tanal, belediyelerin bu bursu tekrar verebilmeleri için TBMM’ye kanun teklifi vermiştir. Bu tür engellilere hükümet yardım etmelidir.

2- Partisinin genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, daha önceki genel başkan Deniz Baykal karşısında aday olmayacağını açıklamış, ertesi gün de 180 derece dönerek aday olmuş ve CHP’nin başına geçmiştir. Bu tür engelliliklere hükümet psikolojik destek vermelidir.

3- Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu bir yandan “Tüm askeri darbelere karşıyız” diyerek diğer yandan halkın oyları ile seçilmiş bir iktidarı alaşağı etmek suçlaması ile Silivri’de yargılanan Ergenekon terör örgütünün adresini bulup avukatı olmayı düşünmesi nasıl bir engelliliktir? Hükümetin bu konuda bir meclis araştırması yapması insani bir görevdir.

4- Sayın Kılıçdaroğlu “Kutlu Doğum Haftası”na katılıp Hz. Muhammed (s.a.v.)’e hayranlığını dile getirirken CHP Milletvekili Sabahat Akkiraz, hazırladığı Alevi raporunda, Alevi çocuklarının namaza başlamalarını, oruç tutmalarını eleştirmekte ve bunu Alevilerin asimilasyonu olarak değerlendirmektedir. Bu engelli milletvekilinin durumunu incelemek için Cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurumu’nu faaliyete geçirmelidir.

5- Bir gün önce “Marksist ve solcu bazı partilerin bizim partimizi yönlendirmesine asla izin vermeyeceğiz” deyip, üç gün sonra Silivri’ye basan o partinin eşkıyaları yedeğinde bu saldırıya katılmak nasıl bir engelliliktir sorusuna iktidar partisi mutlaka bir cevap bulmalıdır.

6- Bir CHP Milletvekili olan Hüseyin Aygün’ün tıpkı dağdaki PKK militanları ile kucaklaşan BDP milletvekilleri gibi Tunceli dağlarında PKK’lılarla kucaklaşıp, iki-üç gün birlikte piknik yaptıktan sonra yine CHP’nin bağrına basılması ve bu durumun genel başkan tarafından onaylanması nasıl bir engelli durum oluşturmaktadır? Bunun araştırılması siyasi ahlâk açısından gereklidir. Bu tabloya bakınca Lokman Ayva ve Kani Karaca mı engelli, yoksa CHP’nin Genel Başkanı başta olmak üzere yönetici kadroları mı engelli, kavramak oldukça zor geliyor insana. CHP’nin kendi partisi için hazırladığı Engelliler Broşürü daha pek çok örnek içeriyor.

CHP bu engelleri aşabildiği takdirde iktidar olma şansı yakalayacak, yani balık kavağa çıktığı, Şirince’de kıyamet koptuğu zaman...