Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Hava raporu

Hava raporu

Meteoroloji haberi verecek değilim.. Ya da söylemek istediğim yılbaşında havaların nasıl olacağı değil.. Hava kar topluyor. Fırtına öncesi sessizliği yaşıyoruz.. Yılbaşından sonra hareketli günler yaşayacağız gibi sanki.. “Piyasa” hareketli..
2013’de kıyamet kopmadı diye sevinmeyin.. Ekonomi ve siyaset dünyasında kıyamet kopacak! Ergenekoncular için ise kızılca kıyamet kopacak.. Yağmur gibi yeni davalar gelecek..
12 Eylül biraz eskilerde kaldı.. O da önemli, ama 28 Şubat davası ile o dönemde yargının nasıl baskı altına alındığına ilişkin iddialarla ilgili belgelerin mahkemeye sunulmasının ardından, o döneme ilişkin verilen mahkeme kararları yeniden masaya yatırılacak.. Sadece faili meçhuller değil, Sivas, Başbağlar, Susurluk davası göreceksiniz yeniden görülecek..
Finans piyasası, Media nasıl kontrol altına alındı, borsa nasıl maniple edildi. Merkez bankasında, kamu bankalarında ne dolaplar döndürüldü hepsi tek tek günyüzüne çıkacak..
Demirel ve Cindoruk şu sahte hazine bonosu işi ile ilgili şimdiden savunmalarını hazırlasalar iyi ederler..
Kamu bankalarının içi nasıl boşaltıldı. Bankacıların biyokimyaları nasıl bozuldu, ihalelere nasıl fesat karıştırıldı, hazine arazilerini birileri nasıl zimmetine geçirdi. Batık bankaları hikayesi neydi ve emekli generallerin orada ne işleri vardı!
Say say bitmez.. Cinlik doruklara çıkmıştı..
Hele bir Muhsin Yazıcıoğlu davası açılsın, bakın görün neler olacak o zaman..
Hep söylüyorum ya, bu derin işlerin uluslararası boyutu neden görmezden geliniyor?
Bakın! Kayıt dışı siyaset, kayıt dışı ekonomi ile besleniyor.. Peki neden, nasıl, niçin petrol kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti bir türlü engellenmiyor, ya da engellenemiyor.. Hava alanları, limanlar, gümrükler kontrol edilemiyor..
Bakalım Türkiye’nin derin gerçekleri ne zaman aydınlanacak. Özal suikasti çözülebilecek mi, Mumcu’yu kim öldürdü öğrenebilecek miyiz? Eşref Bitlis’i, Cem Ersever’i kim niçin öldürdü? Hablemitoğlu için de aynı soruyu sorabiliriz.. Bu listeyi daha da uzatabiliriz..
Mesela, Sahi, Yeşil yaşıyor mu? Arınç suikasti ile ilgili gerçekleri öğrenebilecek miyiz?
Bu gün daha çok, AK Parti-Cemaat ilişkisi sorgulanıyor. MİT-Emniyet rekabeti öne çıktı. Uludere de, Erdoğan’ın bürosunun dinlenmesi de bu rekabetle ilişkilendiriliyor..
“Cemaat” Ergenekon’da aktif bir taraf gibi hareket ediyor.. Ergenekoncular da “Cemaat”a diş biliyorlar.. AK Parti ile “Cemaat” arasında bir çatışma çıksa çok mutlu olacaklar. Onun için bu konuyu sıcak tutmaya çalışıyorlar..
Öte yandan “cemaat” çok büyüdü. Kontrol güçleşti. Ne demişler: “Kontrol edemediğin güç, güç değildir” İçerideki birilerinin yanlışı ya da kişisel kararı, dışarıda artık “Cemaat” hiyerarşisi içinde alınmış bir karar gibi gözükmesinden öte, “cemaat”a nisbet edilen bir kişi ya da bir kurum, “cemaat dışı” çevrelerin hedef tahtasına oturtulmak isteniyor gibi sanki..
Bir de “Cemaat” denen bu yapı, kendini diğer grublardan ayırmanın ötesinde, Risale-i Nur geleneğinden gelmesine rağmen, orada da kendine farklı bir yol çizdi.. Belli çevrelerin sürekli gündemde tutmaya çalıştığı Amerikan vurgusunun cemaatin sırtındaki yükü giderek daha da ağırlaşıyor bu arada..
“Cemaat” bu gidiş karşısında nasıl bir tedbir düşünüyor bilmiyorum.. “Cemaat” genel anlamda bir koruma kalkanı ya da trampen tahtası olmaktan çıkıyor gibi sanki.. Bu böyle devam ederse “hizmet” büyük zarar görür.. Hem Ergenekonla, hem iktidarla, hep diğer topluluklarla rekabet eder görüntüüsü, bir cemaati yalnızlaştırma operasyonu olabilir.. Cemaat içinden birileri de hal ve hareketleri, sözleri ile bu çevrelerin değirmenine su taşıyor olabilir.. Toplumsal aktörlerin, ne dedikleri kadar, söz ve fillerininden ne anlaşıldığını da hesaba katmaları gerekir.
2013’e girerken gündemde 4 konu var. Ergenekon, Cemaat, PKK ve iktidar-muhalefet ilişkileri.. 2013’ün ortalarına doğru, Anayasa, Suriye ve bölgesel sorunlar, Derin devletin yeniden yapılandırılmasına ilişkin çabalar, derin devlet davalarında, ABD’nin sadece kontrol dışı unsurları ile sınırlı tutulmasının arkasındaki derin sır daha çok sorgulanacak gibi geliyor bana.. 2013 ortalarında Türk ekonomisi, bölgedeki gelişmeler de önemli. Nisan’dan itibaren İran, Suriye konusunda daha ihtiyadlı bir politika izleme gereği duyabilir. Bu seneki Askeri şura da yine önemli.. Heyecan verici günler bizi bekliyor.. Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi