Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

“Bugün Ne Giysem”

“Bugün Ne Giysem”

Değerli okurlar,

Gerçeklerin alt üst olmasında, ahlaksızlığın sıradanlaşmasında, değerlerimizin yozlaşmasında medyanın rolü hepimizce malum.

Mehmet Şevket Eygi Ağabey’in dediği gibi “Büyük medya düzelmezse Türkiye düzelmez, düzelemez”.

O derece bir sorun.

“Bugünkü şekliyle büyük medyamız, istisnalar dışında, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak hayra değil, şerre hizmet etmekte.”

O anlı şanlı televizyon kanalları,

Evlilik programları, sözde yarışmaları, yerli(!) dizileriyle koca bir “boyalı kanalizasyonu” çağrıştırıyor.

İşte o boyalı kanalizasyonlardan akan pisliklerden biri konumuz.

(“Ne gerek var, ne mal olduklarını bilmiyor muyuz” diyenleriniz olabilir.

Hak veririm. Ancak pislik içinde pislik var.)



Pisliğin adı “Bugün Ne Giysem”.

Karamehmet’in kanalından(Show TV) akıyor.

“Modacı” denildi mi ilk akla gelen “cins”ten “insanlar” eliyle akıtılan bir pislik.

Geçtiğimiz günlerde 2012’nin finalini yapıp, yarışmacılar arasından “yılın en şık kadını”nı seçmişler.

Programın bir de “başörtülü” yarışmacısı varmış, onu da 3. yapmışlar.

Bir kere bile izlemediğim ama içeriğini kolayca tahmin edebildiğim bu “yarışma programı”nın “başörtülü” yarışmacısını öğrenince irkildim.

Merak ettim kimmiş, nasıl biriymiş bu bayan?

İnternetten kısa bir araştırma yapınca karşıma çıkan “Bugün Ne Giysem dün akşam yayınlanan muhteşem gala gecesiyle 2012'nin en şık kadınını seçti…” şeklindeki sayısız “haberden” öğrendim, adı Ayşe Doğan’mış.

Bu haberlerden anladığım kadarıyla programda bu bayanı “başörtülülere rol rodelmiş, başörtülülerin temsilcisiymiş” gibi sunmuşlar.

Telefonuna ulaştım, aradım, bir süre sohbet ettim.

En başta kafamda oluşan “pislik içinde pislik var” şüphesini doğrular nitelikte şeyler anlattı.

Baştan sona pislik içindeki sözde yarışma programına, başörtülüler de alet edilmeye çalışılıyordu.

Ayşe Doğan’ın anlattıklarını, pisliğe projektör tutmak için ve cümle aleme ibret olsun diye sizlerle paylaşıyorum:

-Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
5 yaşında ve otizm hastası olan oğlumlu birlikte yaşıyorum.

-Eşiniz yok mu?
Hayır ayrıldık.

-Neden?
Şiddet uyguluyordu, ayrıldık. Çocuğumuza karşı da vefasız, arayıp sormaz.

-Nerde nasıl yaşıyorsunuz, geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?
İstanbul’da iki odalı bir evde kirada oturuyoruz. Kaymakamlık yardımıyla idare ediyoruz.

-Bu yarışmaya katılmanız nasıl oldu?
Çocuğumun tedavisi için paraya ihtiyacım var. Ama oğlum sürekli bakıma muhtaç olduğu için çalışamıyorum. Büyük ödülü kazanırsam diye düşündüm.

-Sonuç?
Büyük bir hüsran yaşadım. Benim sıram geldiğince programın reytingleri artıyordu, birincilik benim hakkımdı. Ama yapmadılar.

-Programda “başörtülülere rol model” gibi sunulmak istendiğiniz doğru mu? Başörtülüleri temsil ediyormuşunuz gibi?..
Maalesef jürinin bu yönde ifadeleri oldu. Bu beni çok rahatsız etti.

-Böyle bir iddianız yoktu yani?
Hayır kesinlikle, ben haddini bilen biriyim. Benim örtüm bana, hiçbir zaman böyle bir düşüncem olmadı. Ama benim üzerimden siyaset yaptılar.

-Nasıl siyaset?
Beni başörtülülerin temsilcisi gibi göstermeye çalıştılar. Oysa hiç öyle değil. Demin söyledim, ben haddini bilen biriyim. Hiçbir zaman böyle bir iddiam olmadı, olamaz da. Kimim ki ben. Buna rağmen örneğin jürilerden Güneri Civaoğlu, ben çıktığımda podyuma, çarşaflılara gönderme yaptı. Dilim tutuldu sanki, konuşamadım, savunmasız kaldım. Cumhuriyet’ten, çarşaftan bahsetti. Çarşaflıların açıla açıla bu şekle geldiklerini falan söyledi. Bu bir aşağılama ve hakaretti, cevap veremedim. Çok ağırıma gitti.

-Bu konuda hiç tepkiniz oldu mu, jüriye, program yetkililerine.
Evet oldu. Podyum çekiminde söyledim hem de ama kestiler o bölümü, yayınlamadılar.

-Nasıl tepki?
Yarışmanın ilk günleri muhafazakar insanlardan çok tepki geldi bana, programa. Bana yakıştıramadıklarını söylüyorlardı, programa da ‘başörtülüleri temsil ediyormuş gibi lanse ediyorsunuz’ diye tepki geliyordu. Haklılardı da. Final çekiminde dedim ki, ‘Benden tesettürlü diye bahsediyorlar, ben tesettürlü değilim, sadece başörtülüyüm, ben tesettürlü insanların vebaline giremem, kendim olarak katıldım bu yarışmaya. Onları temsil gibi bir niyetim asla yok.’ Benim üzerimden tesettürlü insanlara laf gelmesin diye bunları söyledim programda. Ama bunları kestiler, yayınlamadılar. Beni tesettürlü bayanların temsilcisi gibi sunmaya devam ettiler.

-Yarışma süresince medyada haberleriniz çıktı mı, bu haberler de bu yönde miydi?
Evet. Örneğin Posta gazetesi ‘Cumhuriyetçi anneanne torunlarını solladı’ diye başlık attı. Birinci ile benim fotoğrafımı koymuşlar. Beni gösteriyorlardı.

"ALLAH'IN DAĞLILARI" 

-Programda jüri Hakan Akkaya’nın Nene Hatun’a hakaret ettiği doğru mu?
Bir yarışmacıya “Buraya Nene Hatun gibi gelemezsin” demiş galiba. Çok tepki geldi kanala. Hatta bir grup Erzurumlu vatandaş kanalın önünde tepki eylemi yaptı. ‘Özür dilesin yoksa, daha çok kişiyle gelip, protesto edeceğiz’ dediler. Biz provodaydık o zaman kanalda. Hakan Akkaya’nın özür dilemek gibi bir niyeti olmadığı gibi ‘Allah’ın dağlıları’ diye, dışarıdaki gruba hakaretler ettiğini anlatıyorlardı.

-Yarışmadan çekilmeyi düşündünüz mü hiç?
Düşündüm. Ailem de tepkiliydi zaten. Ama olmadı. 30 bin TL tazminat ödememiz gerektiğini söylediler. Öderseniz çekilebilirsiniz dediler. İlk başta birşeyler imzalatmışlardı, kontrat mı ne, onun gereğiymiş. Bu yüzden çekilemedim.

-Diğer benzer yarışmalarda olduğu gibi bu programda da yapımcıların tanıdıkları kişilerin yarışmacı yapıldıkları iddiası doğru mu?
Bu programda öyleydi. Diğer yarışmacılar kendi tanıdıklarıydı. Çekimlerde bunu anladım. Birgün birini odaya çektiler, birşeyler konuştular. Sonradan anladım Hakan Akkaya ile tanışıyormuş. Ve o kız o gün jüri tarafından favori gösterildi.

-Yarışmanın ödülü neydi? Kazananlara ödülleri verildi mi?
Birinciye 100 bin TL para ödülü verileceği söylendi. Ama duyduğuma göre daha 2011’in birincisine ödülü verilmemiş.

-Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Çocuğum için katıldım yarışmaya. Kendimce başörtülüyüm, bunu istismar ettiler. Beni tüm tesettürlülerin, başörtülülerin temsilcisi gibi göstermeye çalıştılar, tepki gösterdim, öyle değil olamaz da dedim, yayınlamadılar. Çocuğum için kazanmaya çıktım, daha çok kaybettim, üzgünüm.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi