Ersoy Dede

Ersoy Dede

Demek ki doğru taraftayız

Demek ki doğru taraftayız

En son söylenecek lafı başa koymayı sevdiğimi bilirsiniz.. Bugün de öyle yapacağım..

Gazetemize yapılan saldırı beni ziyadesiyle memnun etti.. Böylesi bir saldırı, gerek terör ve şiddet eylemleri gerekse faşizm ile yapılan mücadele karşısında, Akit’in nasıl doğru bir noktada mücadele verdiğinin belgesidir. Şükürler olsun ki,  alçaklar, Akit Gazetesi’ni, yandaş değil hedef olarak görmüşler.  İkinci olarak, eylemin fiziksel görünümü ile ilgili bir iki söz söylemek lazım.. Üç bombayla Akit’e gözdağı vermeye çalışmak, en hafif tabir ile terbiyesizlik. Üç bomba dediğin nedir ki ya?. Gelsinler patlamayan bombalarını da geri alsınlar üstelik.. Üç bombanın üçü birden patlasa bile bizim dişimizin kovuğuna gitmez.. Efendiler, binamızı kaleşnikoflarla taradılar, bombalı paket yolladılar, silahlı adamlarla yazı işlerimizi basıp gazetemizi çıkarmamıza engel olmaya kalktılar, dünyanın en ağır tazminat cezalarıyla susturmaya çalıştılar bizi.. Yine de bir gün olsun çıkmadığı olmadığı Akit’in.. Dün bombalı saldırıya uğrayan matbaada basıldı bugünkü sayımız da..  Bu tip saldırılar, verdiğimiz savaşın yanında sinek vızıltısı..

PATLAMA OLMUŞ
Bazı malum çevreler, gazetemize yönelik saldırıyı;  “Akit Gazetesi’nin matbaasında patlama” diye verdiler.. Çay demlerken piknik tüpü patladı sanki..    Tıpkı gazetemize yönelik saldırı kadar, bu saldırıyı görme şekli de bize fikir veriyor. Bunun bir saldırı değil de, “patlama” gibi sunulmaya çalışılması da, çok açık ki, operasyonun bir parçası.. Son dönemde, PKK’ya yönelik sert eleştirilerin ve PKK’nın gerek medyada gerekse entelektüel çevredeki etkisi üzerine yapılan analizlerin, kimleri rahatsız ettiğini biz çok iyi biliyoruz.. Kimlerin; “Akit’in susturulması için yaratıcı önlemler alınmalı” dediğini, kimlerin; “Kim koruyor bu Akit’i?” diye sorarak, dikkatleri başka tarafa çektiğini, kimlerin özellikle İslamcı çevreler üzerinden Akit’e karşı bir kara propaganda yürüttüğünü çok iyi biliyoruz.. Ben burada yazdım.. Bir kez daha yazmaktan çekinmem.. Bana, gazetem hakkındaki karşı kampanyaya katılmam için kaç tane mektup gönderdiler.. Bu gazetenin yazarı olduğum halde.. Bütün bunların bir nedeni olmalı.. Kendi halinde,  soba zehirlenmeleri ya da trafik kazası haberleri yapan bir gazete ile uğraşırlar mı? Bu saldırı Akit’e yapıldığı kadar bana, bana yapıldığı kadar da gazetecilik mesleğine yapılmış bir saldırıdır..

İÇ HESAPLAŞMA
Aşağı Saksonyalı Yezidi Kürt Feleknas Uca, twitter hesabından kendi zekasınca dalga geçiyor; “bu patlama bir iç hesaplaşma olabilir” diyor.. Bir başkası twitter’dan bana özel yollamış; “hakkettiniz” demeye getiriyor.. Ben de kendi anlayacağı dilden yanıt verdim ona; “eğer ‘oh olsun’ demek istiyorsanız, çok üzgünüm, ölen ya da yaralanan yok”..  

GAZETECİ DAYANIŞMASI LAZIM DEĞİL
Ne bugünkü gazeteler gazetemize yapılan saldırıyı nasıl görmüşler diye merak ediyorum ne de Silivriciler gibi “ama biz de gazeteciyiz” feryatları atacağım.. Onların dayanışması falan da lazım değil. Neye ve kime hizmet ettiği ortada olan bir cemiyet ile sadece belli bir görüşün propagandasını yapan lobinin vereceği desteğin, faydası değil zararı olur Akit’e.. Gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi