Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

CHP ve MHP

CHP ve MHP

 

CHP ve MHP sanki ikiz kardeş gibi..
 
 
Ergenekonun avukatlığı tek ortak noktaları değil sanki.
 
Oysa bugüne kadar sağ-sol çatışmasının iki tarafı gibi gözüküyorlardı. Zaman o farklılıkları yok etti.
 
Göreceksiniz önümüzdeki seçimlerde CHP ve MHP sandıkta uzlaşacaklar. Bakmayın siz Bahçeli’nin Silivri çıkışında verdiği öfkeli mesajlara. CHP BDP ile seçim ittifakı yapacak, sandıkta MHP de CHP ile..
 
Bahçeli Silivri ile Kandili aynı kefeye koymayın diyor. Türk Ergenekonu ile Kürt Ergenekonu arasındaki derin ilişkinin ortaya çıkmasını istemiyor sanki. Oysa, her şey Osmanlı Bankası’nın eski zamanda kalan reklamındaki gibi “yok aslında birbirlerinden pek farkları tek farkları adları..”
 
Belki eşitlememek gerek birbiri ile biri amir öteki memur.. Biri resmi kıyafetli ötekisi peşmerge. Biri emir veren ötekisi tetiği çeken.
 
Birbirine benzemez elbette.. Emir verenin emrinde yerine göre tetik çekmeye hazır yüzlerce binlerce adam vardır..
 
Daha önce de yazdım. Bahçeli bu davranışı ile aslında gizlemeye çalıştığı şeyi açığa vurdu. Korumaya çalıştığı kişilere kurumlara ve değerlere zarar verdi.
 
Bu iş Kılıçdaroğlu’nun kardeşleri üzerinden dürüstlük şovuna benzedi.. İkisi de aslında aynı mantığı ve aynı yöntemleri kullanıyor.. İkisi de aynı senaryoda oynayan iki politik aktör.. Senaryo aynı elden çıkmış aktörlerin sadece rolleri farklı..
 
Dışarından bakınca komünizm, kapitalizm, faşizm, siyonizm çok farklı gibi gözükse de aslında metodik olarak birbirlerine çok benzeyen akımlar.. Kapitalistlere göre her şey paranın sahibine göre onun için onun tarafından olacak. Komüniste göre emeğin sahibi olan işçi sınıfı için işçi sınıfı tarafından işçi sınıfına göre. Faşistler için mesela Nazistler için her şey Almanlar tarafından Almanlar için. Kaynak belli her şey Yahudiler için Yahudiler tarafından. Hepsinin içinde hakikat payı var ama hakikat parçalanmış ve parçalar birbirine düşman yapılmış. Adaletten, barıştan, özgürlükten yana işin ehline verildiği, icabında hak sözkonusu olduğunda patronun işçisinin hakkını savunduğu, işçinin patronunun hakkını savunduğu bir düzene ihtiyaç var. Bu çerçevede eşitlik kocaman bir yalan olarak ortaya çıkıyor. Kadın kadına, erkek erkeğe eşit değil ki, kadın erkeğe eşit olsun.. Herkes birbirinden farklı özellikleri ile üstün ve öncelikli olabilir pekala..
 
Sadece Allah ve kanun önünde ve devlet önünde fırsatlar açısından bir eşitlik sözkonusu hepsi o kadar.. İnsanın bir günü diğer gününe eşit değil ki aslında.. Eşitlik bu anlamda kulağa hoş gelen bir kandırmaca aslında..
 
Bu çerçeveden bakınca elbette CHP ve MHP birçok benzerlik gösterse de bir başka açıdan aynı şey değiller. Belki kapak tencere gibi birbirini tamamlayan iki parçadırlar..
Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyorlarsa onlar için çatışacak iki taraf gerekli..
 
CHP ve MHP’nin tarihine bakın bakalım ne göreceksiniz..
 
Alevi-Sünni Kürt-Türk, dini, mezhebi, etnik, ideolojik, politik, felsefi ve vicdani farklılıklarımız düşmanlık sebebi sayılarak bugüne kadar hep birbirimize karşı kışkırtıldık.
 
Gerçeği görmek için haksızlık kimden gelirse gelsin kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana zalime karşı durmayı öğrenmemiz bir kavme- topluluğa olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerektiğini öğrenmemiz gerek.
 
CHP’liler bana kızabilirler ama önce başkalarına kızmaları gerek. Politikacılar ne yaptıkları kadar yaptıkları şeyin nasıl anlaşılacağını da düşünmeleri gerek.. Bizim sokaktan görülen manzara bu!
 
Sahi! Merak ediyorum aslında Başbuğ kendini ziyarete kucaklamaya gelen Bahçeli’yi kabul ederken bu işin kamuoyu gözünde nasıl bir anlam kazandığının farkına vardı mı aceba.. Neyse durmak yok yola devam. Muhabbetiniz bol olsun. Herkes sevdiğinin yanına.. Kim kimi niye seviyorsa.. Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi