Terörün kanlı yüzü

Terörün kanlı yüzü

Terör kanlı yüzünü bir defa daha gösterdi. Türkiye bir acılar denizine döndü. Parçalanmış cesetlerin, panik içindeki çocukların haykırışları yıllarca hafızalarımızdan silinmeyecek.

Kan dökerek hiçbir hareket hedefine ulaşamaz. PKK otuz yıldır bu ülkenin kanını döküyor. Enerjisini, imkanlarını yok ediyor. Ama bir adım bile mesafe alamadı. Lideri içerde, kendisi mağaralarda, ağaç kovuklarında ayakta durmaya çalışıyor,her gün akıttığı kanların, yaktığı yüreklerin lanetini alarak.

Böyle zamanlarda sağ duyu kaybolur. İnsanlar nefis atına binerek sonradan onarılması mümkün olmayan yanlışlar yaparlar. önce şunu iyi anlamalıyız. PKK bir terör örgütüdür. Kendini bir etnik kökene yaslasa da, hiçbir topluluğu temsil etmiyor. Adının başına neyi getirirse getirsin, otuz yıldır kucaktan kucağa dolaşarak kendini kullananların türkülerini söylüyor.

Sağa sola saldırmaya gerek yok, bu hastalık bizim. Tedavisini de biz yapacağız. Bu ülke tarihinin hiçbir döneminde etnik kavgalara cevaz vermedi. Her insanı aynı hassasiyetle bağrına bastı. Herkese eşit davrandı, o kadar eşit davrandı ki, zaman, zaman kendini ikinci plana itti. Bu mahviyet, bu tevazu çoğu kez bazıları tarafından yanlış anlaşıldı. Şımaranlar, şirazesinden çıkanlar sonradan ne büyük hata işlediklerini, bu milletin sinesine toslayıp kaldıklarında anladılar.

Terörün her türlüsüne amasız, mamasız tavır almak zorundayız. Bu çocuklar şunun için, bunun için dağa çıktı gibi mazeretler olamaz. İhanetin gerekçesi olmaz. Bu ülkeye kurşun sıkan, insanını öldüren en hafif tabirle canidir. Minicik yavruları katletmenin, ölsün, kim ölürse ölsün mantığıyla eylem yapmanın hiçbir haklı tarafı olamaz.

Bütün bu eylemlerin tek sorumlusu dağlarda ihanet oyunu oynayanlar değildir. Zaman, zaman onlara lojistik destek sağlayan, cinayetlerine mazerete uydurmaya çalışanlar da onlar kadar suçludur. Namuslu Kürt aydınına düşen iki de bir genel af ilan edin diye kan içici vampirlere destek olmak değil, Kürt'ün de Türk'ün de düşmanı olan bu eşkıya sürüsünün ürediği zeminin yok edilmesi için çalışmaktır. Her kafası bozulan, haksızlığa uğradığını düşünenin dağa çıkmasına vize vermek, onlarla suç ortaklığı yapmaktır. Yanlışın tepkisi daha büyük bir yanlış olamaz. Aydın geçinen mercimek kafalıların anlayamadıkları budur.

Tv ekranlarında yankılanan çığlıklar sadece acı çığlıkları değil. Bu çığlıkları biraz da uyanmamız için uyarıcı, sarsıcı sinyaller olarak anlamalıyız. Bu eylemi PKK'ya kimlerin ihale ettiğini belki hiç öğrenemeyeceğiz. Ama bu vahşete milletçe tavır alır, oynanan oyunu bozmaya çalışırsak müteahhitlerin de, iş sahiplerinin de hevesleri kursaklarında kalır.

Türkiye'nin yıllardır ciğeri yanıyor. Bu cinnet ilelebet devam edemez. Türk milleti askerine, polisine namusunu teslim etmiştir. Her türlü imkanı onların emrine vermiştir. Hiçbir savaş bu kadar uzun sürmez. Türkiye nutuk dinlemekten, vatan millet edebiyatından bıkmıştır. Vatan da, millet de bu şekilde korunmaz. Ya bu iş bitirilmeli, ya da bitiremeyenler bitirilmelidir. Yeter artık!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi