Yener Dönmez

Yener Dönmez

Cemiyet’te değişen bir şey yok!

Cemiyet’te değişen bir şey yok!

“Sincan’da gazeteciye saldırı ve Gürel’in vahşice yaralanması Cezayir’de ya da Afganistan’da yaşanan sahneleri andırdı. Bu saldırıların amacı, demokrasiyle gelip baskı ve dayatmacılıkla bir dikta rejimi kurma ortamını yaratmaktır. Türkiye Cezayir olmaz diyerek halkı avutan sorumlular, (dönemin başbakanı Erbakan kast ediliyor) rejim düşmanlarına yol açtıklarının artık farkına varmalıdırlar.”

Bu ifadeler 28 Şubat döneminin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli’ye ait.
Malum; Uzanlar’da muhabir olarak çalışan Işın Gürel’e, Recep Gülmez tarafından Sincan Gecesi’nde bir tokat atılması üzerine, olayın üzerinden 24 saat geçmeden Gazeteciler Cemiyeti tarafından aynen bu açıklama yapılmıştı…

Ancak Orhan Erinç başkanlığındaki aynı Gazeteciler Cemiyeti, Akit muhabirine yapılan linç girişimine ise olayın üzerinden tam 4 gün geçtikten sonra (Akit’e de kılçık atarak), kerhen şu açıklamayı yapıyor: “İstanbul Barosu Genel Kurulu’nu düzenlemekle görevli olan kişilerin gazeteciyi zor kullanarak kürsüden (doğrusu sahnedir) indirmeye çalışması doğru değildir.”

Görüyorsunuz değil mi, iki açıklama arasındaki farkı?
Cemiyet’te 28 Şubat’tan bu tarafa değişen sadece başkanın ismi. Zihniyet yerli yerinde duruyor.

Burada iki olay arasındaki farkı uzun uzadıya anlatacak değilim.
Tahammül edebilirseniz o zamanki TV’lerin ana haberlerini, gazetelerin manşetlerini bir kez daha gözden geçirin, hatırlayın…

Kartel medyası tarafından savunmasız mütedeyyinler her Allah’ın günü aşağılanıyor, iftiralar atılıyor, baskılar uygulanıyor, manipülasyonlar yapılıyor, hedef gösteriliyor, özel hayatları abluka altına alınarak teşhir ediliyor, sindirilmek isteniyordu.
Sonrasını biliyorsunuz…

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en kibar, en beyefendi, en fazla nezaket ve nezahet sahibi devlet adamını; en aşağılık, en kaba, en çirkin, en iğrenç yalan haberlerle, iftiralarla, sistematik biçimde yıpratma kampanyalarıyla iktidardan düşürdüler.

İddia ediyorum: Refah’a gönül verenlerin tümünün kartel medyasından nefret ettiği günlerdi o günler. Ama kabak Recep Gülmez’in başında patladı.
Dünyayı dar ettiler Gülmez’e…

Ailesini dahi taciz edip oturduğu evini, mahremini, çalıştığı iş yerini defalarca görüntüleyip çarşaf çarşaf haber yaptılar. Sabah, akşam haber saatlerinde “zorba, zorba” ifadeleri eşliğinde bin defa döndürdüler TV ekranlarında…

Şimdi saldırı Akit muhabirine olunca körleri sağırları oynuyorlar.

Neyse ki millet yanımızda, sağduyulu siyasetçiler ve STK’lar yanımızda…

Dün büromuza geçmiş olsun dileklerini iletmek için gelen Memur-Sen Ankara İl Başkanı Mustafa Kır’ın da gündemindeydi bu çifte standart.

Muhafazakarların çekingenliğinden söz edip 28 Şubat süreciyle ilgili çarpıcı örnekler verdi Mustafa Kır.

Bizzat başından geçen ilginç bir anekdotu da şöyle paylaştı: “Ben o zaman Bayburt İHL müdürüyken Vali de şimdi CHP Isparta Milletvekili olan Ali Haydar Öner idi. Okullar arası bilgi yarışması kapalı spor salonunda yapılacak ve Vali Bey de katılacaktı. Bana yarışma öncesi; yarışmaya katılacak kız öğrencilerin başlarını açması için talimat gönderdi. Eğer bu talimatı gerçekleştirmezsem ‘cezasının çok şiddetli olacağı’ tehdidini de ihmal etmedi. Tabii ben tehdit ve vicdanımla karşı karşıya kaldım. Kadere inanan bir insan olarak vicdanımın sesini dinledim. Öğrencilerimin başını açtırmadım. Ve o gün Vali beyin de katıldığı bilgi yarışmasına bizim öğrencilerimiz başörtülü olarak katıldılar. Bunu hazmedemeyen Vali aynı gece sürgün kararı çıkarttırdı. Hiç anlamadığım bir alan olmasına rağmen beni Turizm ve Ticaret Lisesi müdürü, Demirözü ilçesinde görev yapan bir tarihçi arkadaşı da İHL müdürü yaptılar. Daha sonra beni Siirt’e vs. sürdüler. Kendilerince çok şiddetli biçimde beni cezalandırdılar. Ancak durum onların istediği gibi olmadı. Veda ederken Bayburtlular beni bağırlarına basıp konvoyla uğurladılar.”

Ziyaretinde Mustafa Kır, Memur-Sen’in düzenlediği yaklaşık 13 milyon vatandaşın imzasıyla destek verdiği “Kamuda Kılık Kıyafet Kampanyası”nın geldiği son durumla ilgili bilgi ve tespitlerini de paylaştı bizimle.

Akit’in duyarlılığına teşekkür ettikten sonra bu alanda da uygulanan çifte standartlara dikkat çekti ve bazı sitemlerde bulundu.

Bunları ayrıntılı biçimde haber sütunlarımızdan takip edebilirsiniz.

Biz yansıtarak görevimizi yapmış olalım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yener Dönmez Arşivi