Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Tunus, Libya, Mısır, Yemen, Suriye

Tunus, Libya, Mısır, Yemen, Suriye

Hep diyorum ya, “bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır olabilir..”

“Herkesin bir planı, Allah’ın da bir planı var. Galib olacak olan O’nun planıdır”.. “Allah(cc) servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirecektir.”
İbrahim Hakkı’nın “Tevfizname”sini hatırlayalım. Ne diyordu, İbrahim Hakkı hazretleri: “Görelim mevlam neyler/neylerse güzel eyler/Hak şerleri hayreyler, sen sanma ki gayreyler/ Görelim mevlam neyler/neylerse güzel eyler..”


Sonuçta herkes, yaptıkları ya da yapmadıkları ile, kimin yanında ve kimin karşısında durdukları ile kendi amal defterine not düşmektedirler.. Kimse, Tanrı’yı kıyamete zorlayan Evengeliş’ler gibi, bu kez “Tanrıyı iktidara zorlamak” gafletine düşmesin..
Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir.. O dilerse kafirler eli ile bile dinine ve dinine yardım edenlere yardım edebilir..
Filistin ve Gazze bizim için bir cihad ve şehadet mektebi oldu.. Türkiye’de yaşananlar ve Filistin’de yaşananlar ümmet’in ufkunu aydınlattı.. Arap dünyası’ndaki uyanış hareketinin önderliğini İhvan yaptı.. Bu ülkelerdeki ilk hareket bir vicdan hareketi ile, ilk şehitle birlikte tekbir seleri yükseldi, ilk Cuma’da vicdan hareketi, din temelli bir intifadaya dönüştü..

İki, ay önce Tunus’taydık, “Ulustan Ümmete platformu” olarak. Şimdi Libya’dayız, İslami uyanışın ayak izlerinden ilerliyoruz.. Devrim’e ve onu gerçekleştirenlerin kutlu mücadelesine tanıklık ediyoruz..

Tunus, Fransız inisiyatif bölgesi. Suriye’de öyle.. Afrika’da Fransız milletler topluluğuna üye 22 ülke var. 12’sinin parasını Afrika Frangı adıyla Fransız merkez bankası basıyor..
Aslında Mısır da Frankofon ülkelerden..

Bugün Mali’de yaşananları düşünürseniz, aslında Tunus’un rolü daha iyi anlaşılır.. Tunus küçük bir ülke. Nerede ise Libya kadar nüfusu var.. Aslında İslam Birliği’ne giden yolda Libya-Tunus birliği çok önemli. Bu model Arap toplumunun vahdeti için bir model oluşturabilir.. Libya’nın nüfusa ve yetişmiş insana ihtiyacı var, Tunus’un toprak ve paraya!.. Tunus’un Libya ile bütünleşme süreci, Libya’nın idari yapısını belirlemesinin ötesinde Arap dünyası’ndaki birleşme için zihinsel ve teorik bir zemin, hukuki, bir zemin oluşturabilir.. Bu konu son derece önemli..

Libya çok büyük bir toprağa ve zengin petrol kaynaklarına sahip.. Libya yönetimi, ayakları üzerine kalkarsa bütün Afrika’yı ayağa kaldırabilir. Mısır’daki kalkınmayı yönetebilir.. Libya’nın kurtuluşu Mısır’ın kurtuluşu olur..

Libya’nın birçok ülkede ciddi yatırımları var. Kültür merkezleri var.. Bu kaynağın doğru şekilde yeniden ihya edilmesi gerekir.. Libya’nın bankaları, şirketleri var. Libya Afrika’nın Avrupa’ya her anlamda sıçrama tahtası olabilir. Hava, deniz yolu, liman, her alanda Afrika’nın lojistik üsü olabilir..

Libya halkı büyük ölçüde Müslüman ve yine aynı şekilde bozulmamış bir halk. Sömürge etkileri çok zayıf. Din, dil, kültür ve gelenek olarak diğerleri ile kıyaslanamayacak kadar saf.. Sömürge etkisi zayıf. Biliyorsunuz İtalyan etkisi altında idi.. Kaddafi döneminde Malta Libya’nın meyhanesi, eğlence merkezi gibi idi adeta.. Batılılar Libya’ya gelmiyor, Libyalılar batıya gidiyordu.

Suriye bizim için son derece önemli bir adres.. “Biladı Şam” Kudüs’e ve Medine’ye açılan bir kapı hükmünde.. Suriye, Türkiye Müslümanlarının Arap dünyası’na ve Afrika’ya açılması için bir “sıçrama tahtası”na dönebilir. Dil sorununu Suriye ile çözebiliriz..
Daha bugünden Türkiye’ye gelen göç sayesinde onbinlerce insan bu kardeşlerimizle iş ilişkilerini  geliştirmenin ötesinde bu insanlarla bağlantı kurarak dil öğreniyorlar.. Bereketli bir işbirliği için müthiş bir zemin olşuşuyor.

Bizim Suriyeli kardeşlerimize, Suriyeli kardeşlerimizin bize ihtiyacı var.. Tıpkı Libya-Tunus arasındaki  birliğe duyulan ihtiyaç gibi..
Mısır, Arap dünyası’nın ve Afrika’nın en önemli ülkesi.. Türkiye-Mısır, İran, Malezya arasındaki bir işbirliği bizi dünyanın mihver ülkesi haline getirir..
İran’da rejim ne olursa olsun, Ahmedi Nejat sonrası İran’da ittifak yapacak grublar bulmak çok zor olmayacak. İmam Humeyni’nin pozitif etkisi, Ahmedi Nejat’ın negatif etkisi ile, yeni bir fırsat için şartlar oluşmaya devam ediyor.

Şia tartışması Hizbullah’ın şahsında ve İmam Humeyni’nin öğretisi çerçevesinde, Ali Şeriati ile, Sünni dünyada güven temeline dayalı pozitif bir kimlik kazanmıştı.. Ahmedi Nejat’ın Suriye politikası bunu bitirdi.. İmamı Caferi Sadık’ın İmamı Azam Ebu Hanife’nin üvey babası ve hocası olması bile artık, sıcak dostça ilişkiler için referans olarak kullanılmıyor, bugün, düne göre.. Ama Yemen, bu açıdan önemli. Hem Kuzey Güney, sağ-Sol ayırımı, Hem Şii-Sünni ekseni, ve feodal/kabile ilişkileri açısından İslam dünyanın yeniden ihya ve inşası açısından önemli bir siyasi ve sosyal laboratuvar özelliği taşıyan bir ülke Yemen! Aynı şekilde Şii-Sünni, diyaloğu için farklı bir model sözkonusu burada.. İran etkisindeki Husi’lerin dışında kalan Zeydi’ler, Şafi’liğe, Caferi’liğe yakınlıklarından daha yakın bir hareket.. Husi’lerin Vehhabi yönetimi ile hesaplaşma alanı olan Necran’daki sıcak çatışma noktası açısından da Yemen bu süreçte son derece önemli bir ülke.. Yemen’deki gelişmeler aynı şekilde Etiyopya, Somali, Eritre ve Cibuti’nin geleceği açısından da önemli.. Kızıldeniz’in okyanusa açılan kapısı olarak son derece önemli stratejik bir konuma sahip.. GAT belası sebebi ile de önemli..

Mısır’a gelince, Mısır çok büyük ve köklü bir devlet geleneğine sahip bir ülke. Yakın zamanda Osmanlı, İngiliz, Fransız, Amerikan, İsrail ve Rus etkisi altında kalan bir ülke.. 100 Milyon’a yaklaşan nüfusu yanında, Kahire başlı başına bir sorunlar yumağı.. 20 Milyon’u aşkın nüfusu ile dev bir gecekondu. 2,5 milyondan fazla insan mezarlarda yaşıyor.. Mısır’ın ayağa kalkması ile Suriye ve Libya’nın ayağa kalkması gerek.. Ezher başlı başına bir güç.. Dini, siyasi, mezhebi, siyasi, ideolojik çeşitliliği ile son derece zor bir ülke..

İslam Medeniyetinin ihya ve inşasında, bu ülkeler, Türkiye ve İran ve aynı şekilde Hindistan, Malezya, Endonezya son derece önemli bir yere sahip.
Biz bu süreçte birbirimize muhtacız. Birbirini tamamlayan, sanki büyük resmi oluşturan bir puzzlenin birbirine eklenmesi gereken parçacıkları gibiyiz.
Ulustan Ümmet’e doğru yürüyüşümüz sürüyor. Herkesi bu yürüyüşe, bize mescid kılınan, varisi kılındığımız yeryüzünü dolaşmaya çağırıyoruz.. Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi