Serdar Arseven

Serdar Arseven

Bankalar… Akil Adam… Kıskançlık!..

Bankalar… Akil Adam… Kıskançlık!..

Başbakan Erdoğan, Borsa İstanbul’un açılış töreninde faiz oranlarını iyice aşağı çektiklerini belirtti ve ekledi:

“Bu faiz oranlarını bile fazla buluyorum! Yüzde 63’ten aldığımız faizleri şu anda yüzde 6’lara kadar çekmiş durumdayız. Tabii ben bu yüzde 6’yı da fazla görüyorum, bunu da söyleyeyim. Ben yüzde 6’lık faizin de bir baskı olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Temenni ediyorum ki, kısa zamanda bunu daha da düşürmek suretiyle özellikle faiz baskısını bu ülkenin tüketicileri üzerinden kaldırmış olalım. ”



Evet, Sayın Başbakan’ın sözleri, bu sütunda dile getirdiğimiz “faiz baskısı”nın bir bölümüne işaret ediyor.
Gerçekten de tüketiciler baskı altında, esnaf bankaların kıskacında, milyonlarca vatandaş bankalara köle!..



Bankalarda öyle bir tezgah kurulmuş ki, aklı olan “mecbur kalmadıkça” yanaşmasın.
Buradaki “mecbur kalmak” meselesi de esnetilmesin;  mecburiyet, olmazsa olmaz, başka hiçbir çare yok anlamında…
Bankalar, ancak çok çok uzman olanların vakıf olabileceği hatta kimi zaman onların bile gözlerinden kaçabilecek “detaylarda” hallediyorlar işimizi!..
Gidiyorsun bankaya; aylık yüzde 1.30’dan filan borçlanıyorsun.
Bunun sana aylık maliyeti 1.30 değil, ıvır zıvır masrafları ile neredeyse yüzde 2.
Merkez Bankası verilerine baktım; Bankacılık sektöründe tüketici kredilerinden alınan ücret ve komisyonlar 2002’de 910 milyon liraydı.  Bu rakam, 2008’de 2,5 milyar, 2010’da 3,3 milyar ve 2012’de ise 4,4 milyar liraya tırmanmış.
Eski para 4.4 katrilyon!..
Artış muazzam, bankacılık sektörü, rakam oyunlarının arkasına öyle bir tezgahı gizlemiş ki, girenlerin büyük bölümü gelmişini geçmişini kaybetmiş olarak çıkıyor o tezgahtan.


DEVAMI 17. SAYFADA

Bu tezgahta malzeme bol…
Bankaların müşterilerine gönderdikleri bildirim mesajlarının her biri için 5-6 lira ödüyoruz...
ATM kullanımı da ücrete tabi…
Bankaların faiz gelirleri bir yana, faiz dışı gelirleri de muazzam:
Bankacılık sektöründe faiz dışı gelirler, 2011’de 26.5, 2012’de ise 27 milyar TL olarak gerçekleşti.
Bankacılık hizmet gelirleri ve komisyonları da 2011’de 17.1, 2012’de ise 19.2 milyar TL.
İnanılmaz paralar…



Rakamların altını tekrar tekrar çizmekte fayda var:
Kredi kartları ile yaptığımız alışveriş tutarı 2012’de yüzde 25 artışla 354 milyar TL’ye ulaştı.
Bu tutar, banka kartlarında ise yüzde 36 yükselişle 16 milyar TL.
Kredi kartı sayısı yüzde 6 artışla 54 milyona, banka kartı sayısı ise yüzde 11 artışla 91 milyona tırmandı.
Bankalar, 2012 yılında 27 katrilyon lira “faiz dışı gelir” elde etti.



Sayın Hayati Yazıcı, “Taradık, bankalar eskiden 30 kalem masraf çıkarıyorlardı. Şimdi 60 kaleme çıkmış. Bozuk para sayma masrafı bile alıyorlar!” diyor.

*

Başbakanımız Erdoğan da Borsa İstanbul’un açılış töreninde çok haklı olarak, “Vatandaşın üzerindeki faiz baskısı”na dikkat çekti ya…
Geçen gün şöyle yazmıştık:
“Merkez Bankası’nın belirlediği kredi kartına borçlananlara uygulanacak tavan oran aylık yüzde 2,34.
Bankalar, mevcut enflasyon oranına tur üstüne tur bindiren bu ‘tavan oranı’nı uyguluyor…
Cebinde kredi kartı taşıyanların kahir ekseriyeti hesaplarını kapatamadığından, fahiş faiz oranlarına mahkûmiyeti kaçınılmaz hale geliyor!..”



Merkez Bankası kredi kart oranlarına uygulanan faizin tavanını Türk ekonomisinin güçlü ve istikrarlı yapısına uyumlu olarak iyice bir geriye çekse ne iyi olur…

“Vatandaş üzerindeki banka baskısı biraz olsun azalsın.” diyorum.

HASAN KARAKAYA AĞABEY… KISKANANLAR ÇATLASIN “MI”?..

Baktım, “birileri” yorumlarla filan saldırıyorlar Hasan Karakaya Ağabey’e…
Âkil Adam olarak davet edilmesi birilerini fena halde kıskandırmış!..
Ne diyelim; kıskananlar çatlasın!..
Yok, vazgeçtim…
Kıskananlara Allah akıl fikir versin!..
Islah etsin!..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi