Ersoy Dede

Ersoy Dede

Siz konuşun, RTÜK kızmaz

Siz konuşun, RTÜK kızmaz

Televizyonlarda “kamu spotu” logolu bazı filmler yayınlanıyor..  Toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla hazırlanmış filmler.. Emniyet kemeri, kan bağışı gibi pek çok meselede, televizyonların asıl yapması gereken işi o kamu spotları yapıyor.. Bu spotlarda zaman zaman siyasilerin de görevleri gereği konuştuğunu görüyoruz.. Görüyor-duk diyelim daha doğrusu.. Çünkü RTÜK’ün CHP’li üyesinin teklifi ve aralarında bir Ak Parti’li üyenin de bulunduğu diğer 4 kişinin desteğiyle, kamu spotlarında siyasi kimliği olan kişilerin rol alması yasaklandı.. Bu kız çocuklarını okula teşvik eden Başbakan’ı da, AB ile ilgili duyarlılığı anlatan AB Bakanı Bağış’ı da, ailenin önemine dikkat çeken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in de doğrudan RTÜK tarafından engellenmesi anlamına geliyor.. Hâlâ daha anlamış değilim.. Yani sadece pozitif kamusal mesaj veren,  polemikten uzak sözler bile RTÜK engeline nasıl takılabiliyor, anlayamıyorum..

BAŞKAN’IN TAVRI ŞAŞIRTIYOR

Aynı RTÜK’ün başka meseleler söz konusu olduğunda ise nasıl yumuşak bir tavır sergilediğini de gazetemizin dünkü sayısında gördük.. Bizim; haberlerimizle, yazılarımızla ortalığı ayağa kaldırdığımız, padişahımıza sövmelerin, ceddimize atılan iftiraların, RTÜK nezdinde suç sayılmadığını hayretler içinde okuduk.. Önce teknik bir bilgi vereyim.. RTÜK’te kararlar, uzman raporunun ardından toplanan üst kurulun 9 üyesinin yarıdan bir fazlasının oyuyla alınıyor.. Üst kurul, 5 Ak Parti, 2 CHP, 1 MHP ve 1 BDP’li üyeden oluşuyor..  Kamuoyunun vicdanını yaralayan söz ve görüntüler, vatandaşların şikayetiyle RTÜK’ün gündemine geliyor.. Bahse konu şikayeti inceleyen RTÜK uzmanları, bir rapor yazarak konuyu Üst Kurul üyelerine havale ediyor.. Son sözü o üyeler söylüyor.. Genellikle CHP ve BDP’li üyeler, böyle netameli meseleler söz konusu olduğunda yayının lehinde oy kullanıyorlar.. Milli ve manevi değerler söz konusu olduğunda MHP’li üyenin ve Ak Parti’li bazı üyelerin karşı oy kullandığını görüyoruz.. Ama Başkan Davut Dursun ve Ak Parti’li üye Hamit Ersoy, nedense başka bir yerde pozisyon alıyor..  Kim bilir belki de Sayın Dursun, bu tavrıyla,  RTÜK tarihine “yasakçı zihniyete karşı” olarak geçecek..
- Ki bir yayıncı olarak yayın yasağının en fazla karşısında duran biriyim ben.. Ama hiç mi cezası olmasın ecdada sövmenin? Bunu taktirlerinize bırakıyorum..

“PADİŞAH VELED-İ ZİNA”

Alın size bir iki örnek.. TV8’de yayınlanan Haberaktif’teki “Muhteşem Yüzyıl” tartışması sırasında geçen, Prof.Dr.Nurşen Mazıcı’nın; “İslamiyet’e göre senin ecdadın veled-i zinadır” sözü RTÜK’e şikayet edilen sözler arasında.. Bu söz üzerine değerlendirme yapan RTÜK üyeleri, oy çokluğuyla, suç unsuru olmadığına karar veriyor. Bir başka tarih tartışmasında da benzer sözlerin kullanıldığı, bu sözlerin de aklandığı ortaya çıktı..  TV8’deki programda Ayşe Hür şöyle demiş; “Osmanlı tarihinde, harem hayatının da içkinin de uyuşturucunun da oğlancılığın da pek çok şeni, padişah dahil bütün devlet büyüklerinde olduğunu göreceksiniz”.. RTÜK uzman raporunda, kanunun bu ifadeleri suç saydığı belirtilmesine rağmen, RTÜK üyeleri, herhangi bir suç unsuru olmadığı kanaatine varmış. Buradaki karşı oy imzaları; Taha Yücel, Esat Çıplak ve Hasan Tahsin Fendoğlu’na ait. Bir başka kararda ise, eşcinsellik övgüsünde suç unsuru olmadığı tespit ediliyor..  TürkMax isimli televizyonda, kendini “Kişisel dönüşüm uzmanı” olarak tanıtan, Aret Vartanyan isimli bir kişi şöyle konuşuyor; “Bir kişi biseksüel olabilir, gay olabilir böyle bir karmanın içinde yaşarken ona destek olmak, cesaretlendirmek gerekir”..   Şimdi RTÜK’ün, tüm bu kararları, hangi saikle verdiği sorgulanıyor. O da sorgulanmasın mı? Kalın sağlıcakla.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi