Ersoy Dede

Ersoy Dede

Çocuklarınız size emanet

Çocuklarınız size emanet

Bir çocuk daha öldü çakmak gazından.. Bir çocuk daha.. Antalyalı 17 yaşındaki Murat, okulun bahçesinde ölü bulundu.. Murat, çakmak gazına, 3 yılda verdiğimiz 21. kurban.. Bu intiharın sorumlusu kim..
İNTİHAR DEĞİLSE
NE?
Evet intihar ifadesini bile bile kullandım.. Gerçekte kastettiğim kaybettiğimiz bu yavrumuz değil.. O çocuk elbette intihar etmedi.. Ama çok açık ölüme giden yol değil mi bu? Ne olacak ki? Çakmak gazı bağımlığının sonu ne olabilir ki? Ömrünün sonuna kadar çakmak gazı koklayarak nasıl bir sosyal hayat ya da iş hayatı edineceğini sanıyorsunuz ki? Bu çocuklarımız artık başka bir yol seçmiş kendilerine.. Bu önce sosyolojik sonra da fiziksel intihar anlamına geliyor.. Çakmak gazı koklayan bir çocuk artık sosyal hayatta zaten yok demektir.. çok kısa bir süre içinde çakmak gazı bağımlısı bir çocuğu bekleyen trajik son, işte budur.. Okulunun bahçesinde ama bağımlısı olduğu maddenin kurbanı.. Beden okula gitmiş belki ama aklı bambaşka diyarlarda..
ÇOK KOLAY BULUNUYOR
Bakın sevgili okurlar.. Alkol ya da sigara elbette tartışmasız zararlı maddelerdir.. Dinimiz her ikisini de kullanmayı reddeder..
Çocuklarımızı bundan uzak tutmak, en az çalışıp eve ekmek getirmek kadar önemlidir.. Bunda bir sıkıntı yok.. Zira bir çocuk alkol almışsa ya da sigarayı denemişse, dikkatli bir baba bunu hemen fark edecektir.. Ya bağımlılık yaptığını bilmediğimiz ya da zararları hakkında bilgimiz olmayan şeyler ne olacak? Çakmak gazı bunlardan biri.. En kolay ulaşılabilen bağımlılık yapıcı madde.. Ve şakası yok.. Kesinlikle öldürüyor.. Evlerimizde var.. Salonda sehpanın üzerinde kontrolsüz biçimde yatıyor.. Ya da en kötü ihtimalle marketler, bakkallar 40 kuruşa plastik çakmak satıyorlar.. Bu kadar kolay ulaşılabilen bir bomba ortalarda dururken, sizin bunu yok saymanız, görmezden gelmeniz olur mu?  
YASAKLAMAK ÇÖZÜM MÜ?
Biri bu hadise ortaya çıktığında “çocuklara çakmak ve çakmak gazı satışı yasaklansın” dedi.. Bu en hafif tabirle komik.. Evlerde kontrolsüz biçimde ortalarda dolaşan çakmağın satışını yasaklasanız da, çocuğun ona erişimini engelleyebilir miziniz? Diyelim ki çakmağı yasakladınız. Peki çocukların kalem çantalarının vazgeçilmezi olan uhu ne olacak? Onu da mı yasaklaşacaksınız? Kadınların ojelerini çıkarmada kullandıkları aseton? Ayakkabı yapıştırıcısı ya da resim dersinde yağlı boyayı inceltmek için öğretmenlerin zorla aldırdığı sentetik tiner... Kaçını yasaklayacaksınız?
ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN
Demek ki meselenin yasaklamakla ilgisi yok. Esrar satışı yasak da ne oluyor? Hem sadece çocuklara değil, büyüklere bile esrar satmak yasak. Ama engelleyebiliyor musunuz toplam sonucu? Elbette hayır.. O zaman gelin bugünden itibaren başka bir şey deneyelim.. Bugün pazar.. Maçı boşverin. Arkadaşlarla okey oynamaya kahveye de gitmeyin. Çocuklarınızı alın karşınıza, biraz sohbet edin.. 15’in üzerindeyse bir kahve yapsın annemiz bize ya da çay demlesin.. Erkek çocuğumuzsa bir tavla açalım karşı karşıya.. Biraz dertleşelim bakalım. Kız çocuğumuzsa annemiz soksun mutfağa.. “bu pazar aşçıbaşı sensin” desin kızına.. Birlikte özel bir yemek yapsınlar.. Gençlik günlerini, çocuklukta oynadıkları oyunları anlatsın.. Biraz emek verin çocuklarınıza... Bırakmayın onları.. Sahip çıkın.. Onlar sizin çocuklarınız değil, bizim çocuklarımız.. Emanet onlar size.. Yarın Cumhurbaşkanı olacak ülkemi idare edecek, avukat olacak benim hakkımı savunacak, doktor olacak annemi iyileştirecek Çocuklarınız size emanet.. Yok olmalarına izin vermeyin. Kalın sağlıcakla.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi