Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Özel hayata müdahaleden seçim sonuçlarına

Özel hayata müdahaleden seçim sonuçlarına

Cazgırlık edebiyatından özel hayatın dokunulmazlığına doğru gidenler anketlerle moral bulmaya çalışıyor.  Gezi Parkı gerilimi sonrasında AK Parti’nin oylarında düşüş, CHP’nin oylarında yükselme varmış. CHP baronlarının yönettiği direniş koalisyonuna göre bu anketin de yapımcısı Zaman Gazetesi.

Gazete anketi Metropol Araştırma Şirketine yaptırmış.
Günahı boynuna, orasını pek bilemem de, benim anlayamadığım yürütülen suni gündemin birinci maddesinde iktidarın özel hayata müdahalesi(!) yatıyor.
Biz de aksini söylemeye çalışıyoruz.
Özel hayat deyince, tabii ki inancı gereği örtünenler kastedilmiyor.
O kesime göre bu kesimin örtünme sorunu özel hayattan sayılmaz.
Marks’ın şekillendirdiği “din afyondur”  saçmalığını Fransız cumhuriyet ideolojisi laiklik adı altında vizyona koyunca elbetteki dini kuralları günlük yaşamdan ihraç etme psikolojisi sorun olarak dikildi karşımıza.
Laik olan her istediğini yapma hakkına sahiptir anlayışı…
Bele kadar açıldığı, göğüslerini sergilediği yetmedi.
Veya kişisel yaşam dediği istediği ile hayvani bir ortam oluşturmak hürriyeti de az geldi. Internet yayınlarındaki pornolar da bu kesimi özel hayat bağlamında kesmiyor.
Ne var ki eline kamerayı alarak fakültenin kapısına çıkıp, örtülülere tutan yobaz akademisyenin hal ve hareketleriyle, imtihana başörtüsü ile giren öğrencileri kapıdan geri çevirenler taraftarlarına Kemalizm reyonundan moral havası basıyor.
Hâlâ bu yolları tepiyor canım Türkiye.
Ben senin inanç yaşamına karışırım, ama sen benim hayasızlığıma karışamazsın.
Görüp de anlayabilenler ülke insanının nerelere doğru sürüklendiğini söylesinler.
Hangi uçurumdan aşağıya atacaklar bizi?
Karşı kesim hadi neyse de asıl bizler hanelerimize baksak iyi olur.
Öyle değil mi?
Kendini göremeyen bir başkasının gözündeki merteği görürse bunda bir eksen kaymasının veya yanlışlığın olduğu kesin.  Hani “önce kendin aynaya bak” derler ya.
Bilmem içimizden kaç kişi doya doya bu hayat aynasının yansıtmasına bakarak “oh çok şükür Allah(cc) ve Resulü’nün istediği yoldayım” diyebilir?
Veya fuhuş yapana, haram yiyene, İslamî kuralları hafife alarak kendisini ortamın rehavetine salıverenlere ilk taşı atabilir?  
İlk sözü söyleyebilir?..
Hadi bu soru karşısında yutkunalım…
İşin doğrusu pusulayı hepten şaşırdık…
Bazı Müslüman ailelere bakıyorum helal haram mahrem demeden sarılıyorlar, öpüşüyorlar. Sormaz mıyım, nereye gidiyoruz?
Kıyafetlerimiz ve de çocuklarımıza karşı takındığımız liberal tavırlar aynalarımız değil mi? Her çoban sürüsünden mesul olduğuna göre çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz yok mu?
Allah(cc) bizi bu yönde hesaba çekmeyecek mi?
Misyonerler taraftarlarına öyle diyor.
Müslümanlara Hıristiyan olun sakın demeyin, siz onlara kendi adetlerinizi, günlerinizi, geleneklerinizi öğretin yeter de artar, gerisi kendiliğinden gelir.
Olan da gidişat da bu değil mi?
Özel hayat dokunulmazlığı ve de seçim…
Seçim elbette ki halkın bileceği bir iştir, özel hayat deyince, şu kadarını bilmek zorundayız. Senin özel hayatın toplumu tahrik ediyor veya genel ahlakı bozmaya yönelikse devlet sana elbette ki müdahale eder. O etmezse halk eder.
Bileceksin, özel hayatım diyerekten bikini ile sokağa fırlama hakkın yok.
Bu işin ortası inançsızlar için dengede kalmak, Müslümanlar için ilkeli yaşamak, bunun da ucu bucağı olmaz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi