Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Tek Cephe!

Tek Cephe!

Evet, Türkiye, Suriye, Filistin, Mısır, tek cephe..
Saldırı aynı çevrelerden geliyor ve hedef aynı!
İsrail kuşatılmışlık korkusu ile saldırıyor. Aslında saldırdıkça bu tehdidin daha da büyüdüğünün farkında değil..

Birileri bölgenin geleceğinde İslam’ın ve Müslümanların tek tercih olduğunun farkında olsalar gerek. Onun içindir ki, bir yandan da bizi kendi içimizde parçalamaya çalışıyorlar.. Sufi, Şii, Selefi kavgası çıkarmaya, Müslümanların inançları konusunda kuşkuya düşürmeye, agnostik hale getirmeye, atomize etmeye çalışıyorlar..
Reyhanlı, Suriye sorunundan bağımsız bir şekilde ele alınamaz. Ya da Gezi olayları Reyhanlı’dan bağımsız değil.. Lice de öyle.

Mısır’da, İhvan’a ve Mursi’ye yönelik saldırıların arkasında da yine aynı çevreler var..
Bu işler bu günden yarına durulmayacak. Onun için bizim siyasilerin, sermaye gruplarının, STK’ların, cemaat aktörlerinin, basınımızın akıllarını başlarına toplamaları gerek.. Uzun soluklu bir mücadeleye hazırlıklı olmamız gerek..

Hatta bu olaylar hemen durulmayacak öyle. Biri bitecek, bir başkası başlayacak. Bitti diyeceksiniz, bir yerden birileri yeniden başlatacak..

Yarın İran’da işler karışabilir. Özbekistan’da ya da Azerbaycan’da, Suudi Arabistan’da olaylar patlak verebilir.. Ürdün ya da Lübnan da karışabilir.
Somali, Cibuti, Eritre, Endonezya.. Birçok Afrika ve Asya ülkesinde her an her şey olabilir.

Mali ya da Myanmar değil tek sorun. Irak, Afganistan, Pakistan, Bangladeş zaten sürekli kaynıyor..

Şimdi bir de Çin’de başladı olaylar.. Doğu Türkistan meselesi, durup durup patlayan bir volkan gibi.. Ramazan sonrası işlerin hangi yönde gelişeceğini hep birlikte görebiliriz..
Bana kalırsa tarihin akış yönü değişmeyecek.. Zorlu bir süreç yaşayacağız ama istikamet değişmeyecek.
Bir avuç çapulcu Mısır’ı Mursi’ye zindan edecekse, milyonların gönül bağı ile bağlı olduğu İhvan onlara papuç mu bırakacak! Cin şişeden çıktı bir kere..
Artık internet var. Hiçbir şey sürekli olarak gizli kalamaz..
Akılla çözemediğimiz şeyleri hayat çözer. Pahalıya gelir bu ders ama sonuçta çözümsüzlük diye bir şey yok..

Erdoğan sonrası birileri sıranın kendilerine geleceğini sanıyor. Oysa çıta çok yüksek. Kaldı ki, kendileri Erdoğan’a bunları yapıyorsa, Erdoğan’ı sevenlerin kendilerine ne yapabileceklerini hiç mi düşünmüyorlar?. İzmir marşı ile gelenlerin mehter marşı ile gideceklerini hiç mi düşünmüyorlar?.

Bu olaylar Müslümanların uyanışına, saflarını sıklaştırmalarına, içimizdeki gafillerin ve hainlerin kimliklerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Yani bir bakıma bu süreç bir arınma sürecidir bizim için..
Onun için Mısır bizim için, biz Mısır için bir şansız..
Gezi olayları, Mısır yönetimi için bir ibret dersi, bir tecrübe birikimidir.. Bu anlamda bizim katlanmak zorunda olduğumuz güçlüklerin, kardeş halklar ve ülkeler için baht kaynağı olmasını diliyorum..

Batılıların hoyrat bir şekilde uyguladıkları sosyal media çılgınlığı, FEMEN ve GAY-LEZBİYEN hoyratlığının dönüp kendilerini vuracağının sanki pek farkında değillermiş gibi gözüküyor..
Bu arada birileri siber savaş için düğmeye bastı.. Kendileri fil, biz karıncayız, onların gözünde. Ama bilişimde güç birliği ve eylem performansı bakımından bizim dünyamız daha şanslı.. Karıncaların fili kovalayabileceğini de hesap etmeleri gerek..
Siber savaş için güç ve fırsat, risk farkı çok büyük değil.. Kendilerini güçlü sananların, suyun başında olduklarını düşünenlerin evdeki hesapları sanal piyasaya uymayabilir..
Sonuçta bu süreç, bugünkü şekli, seyri, hali ile, yakın plandan bakınca aleyhimize gibi gözükse de, bizim için ciddi bir fırsat oluşturuyor.

Bu arada tek bir batı, tek bir İsrail, tek bir Amerika, tek bir İngiltere, tek bir Fransa, tek bir Almanya yok. Beyinleri ve yürekleri paramparça. Bunların korkuları umutlarından büyük. Nefretlerinin sevgilerinden, öfkelerinin akıllarından büyük olması gibi.
Onlar yoluna, biz yolumuza. İmtihan oluyoruz, bütün bu olaylar arasında.. Herkes kendi haline baksın. Bakın bakalım Allah sizi neyle meşgul ediyor. Nerede duruyorsunuz.. İmamlar, işadamları, cemaat imamları, kanaat önderleri nerede duruyor! Sahi bir takım toplumsal gösterilerde bu arkadaşlar ne yapıyorlar. Huuu! Neredesiniz ya hu!
Mursi son çıkışı ile, tıpkı Erdoğan’ın yaptığı gibi laikçi cepheye boyun eğmedi.. Ülkeyi çağdaş Firavunlara ve Siyonist cuntaya, Bakara suresinde işaret edildiği gibi “Biz ıslah edicileriz” diye ortaya çıkan ancak müfsit bir topluluk olan “melek maskeli şeytanlar”a teslim etmedi. Dik durdu!

Bütün bu gürültü patırtı arasında insanlığın aktüel gündeminde ve şuuraltlarındaki derin gündemde İslam ve Müslümanlar var. Biz varız! Onlar inandırıcılıklarını ve ciddiyetlerini kaybettiler. İlkelerinden uzaklaştılar. Ve geniş halk kitleleri her şeye rağmen yüzlerini İslam’a dönüyor ve Çin’de ya da Rusya’da, ABD ya da Batı ülkelerinde, Afrika’da, Asya’da İslam’a giriş bütün hızı ile katlanarak büyümeye devam ediyor. (Elhamdülillah) Birileri istemese de. Ve Ramazan geliyor Ramazan! Mursi’ye, Mısır halkına ve İhvan-ı Müslimin’e selam olsun. Allah’ın rahmeti bizimle olsun, gazabı şeytanın askerinin üzerine.
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi