Fatih Uğurlu

Fatih Uğurlu

Türkiye'de Kaybettiler, Mısır'da Kazandılar

Türkiye'de Kaybettiler, Mısır'da Kazandılar

Ve Mısır’da Genelkurmay Başkanı bir darbe yaparak, Cumhurbaşkanı Mursi’yi görevden alıp yerine Mısır Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı getirdi. İlginç olan bu Genelkurmay Başkanı’nı Mursi’nin güvenerek getirmiş olması. Görünen o ki; İsrail ve O’nun dünyadaki şemsiyesi ABD, Genelkurmay Başkanı’nı bir şekilde ikna etti. Zirâ Türkiye ile ve daha da vahimi onun İsrail’le kavgalı Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’la yakın dost olan ve ortak politikalara imza atan Mursi’nin cezalandırılması gerekiyordu. En kolay yol da bu işe askerlerin razı edilmesiydi, edildi de. Mursi’nin iktidara gelmesi ile Camp David Antlaşması’nın delineceğinden korkan ve sürekli tedirginlik yaşayan İsrail, sonunda ABD ile ortak bir paket darbe programını devreye soktu. İlk hedef Türkiye idi. Taksim Gezi Parkı olayları böyle başladı. Bu eylemde ne kadar Türkiye karşıtı ülke varsa hepsi de ellerini taşın altına soktular. Herkesin bu fesat koalisyonuna katılışının niyeti farklıydı şüphesiz. Kimisi küresel faiz lobisi adına katıldı bu koalisyona kimi de mesela İran gibi mezhebi endişeler, Ortadoğu’da Türkiye’yi liderlik yarışında hasım görmek gibi sebeplerle bu düşman ittifakında yer aldılar. Düşünün, aynı anda birçok ilde enerjisini kontrol  edemeyen, hatta farkında olmadan kendi ayağına kurşun sıkan, bindiği dalı kesen binlerce genci sokağa döktüler. Bütün bunlar Taksim’deki üç beş ağaç için (mi) oluyor du? 11 yıldır aynı olan doların fiyatı 11 günde % 30 artmıştı. Memleketi kan gölüne çeviren ve 100 trilyonlukta maddi zarar bırakan bu gençler, tüm zararları kendilerinin, annelerinin, babalarının, kardeşlerinin cebinden ödeneceğinin bile farkında değildiler. Vakta ki Başbakan Erdoğan, yurtdışından dönecek ve olaya el koyup bu isyan hareketini bastıracak, yaptığı dev mitinglerle uluslararası fesat kumkuması ve uzantlarına gereken uyarıyı yapacak ve olayları, ateşi şimdilik söndürecekti. Bir sokak hareketi ile Erdoğan’ı indireceğini düşünen bu domuzlar diktatoryası, büyük ikramiyeyi kaçırınca, amortiye razı oldular ve bu defa Erdoğan’ın İslâm âlemindeki manevi destekçisi, Arap baharının filizlendiği ülke olan Mısır’a el attılar. Mısır ve onun çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı Mursi, kolay bir lokma olabilirdi. Çünkü orada ekonomi iyi yönetilemiyordu… Yılların ihmaline uğramış Mısır’ı birkaç yılda ayağa kaldırmak da kolay değildi elbette. Böylesine uygun bir vasatta Tahrir Meydanı’nı, Taksim Gezi Parkı’na çevirmek bu işlerin profesyoneli ABD, İsrail ve AB ülkeleri için çok kolay operasyonlar cümlesinden olsa gerekti.

Böylece hep Arap âlemine gözdağı vermiş olacak hem de Recep Tayyip Erdoğan’ın önemli bir müttefiki devredışı bırakılacaktı. Yani Batı, bir taşla iki kuş vurmuş oluyordu. Ve aynı ihanet şebekelerinin Mısır’da moral depoladıktan sonra, başka senaryolarla Türkiye’ye tekrar döneceklerini ve Taksim Gezi Parkı’nın rövanşını almak için savaşacaklarını unutmayalım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Uğurlu Arşivi