Yener Dönmez

Yener Dönmez

Büyük plan

Büyük plan

Mısır örneğinde gördüğümüz üzere Ortadoğu’yu yüzyıllardır sömüren güç, bölge insanının geleceğini kendi ellerine bırakmıyor, bırakmayacak.

Kürtlerin gelecekleri için de aynı durum söz konusu.
Mezopotamya topraklarının üstünde yaşayan Kürtler, bölgenin dört ülkesine dağılmış vaziyetteler.
Batılı kafa bunu, dört ülkeyi karıştırabilecek dinamik olarak okur ve nitekim de
150 yıldır böyle okuyor.
Dört Parçalı Federatif Kürt Devleti hedefinin altında da bu yatar.
Kürtlerle ilgili uzun vadeli plan budur.
Türkiye, Irak, Suriye, İran topraklarında önce “özerklik” ilanı, ardından ekonomik denge kurulduktan sonra ayrılarak federatif birleşmenin sağlanması planlanıyordu.
Halkın ayrılığa iknası için ekonomi çok önemliydi ve bunun için de petrol bölgeleri koz olarak düşünülüyordu.
Irak’ın kuzeyinde petrol bölgeleri Kürt yönetiminde.
Suriye’de de aynı şekilde petrol bölgeleri Özerk Kürt Bölgesi için düşünülüyor.
Cemil Bayık’ın PKK’nın başına geçmeden önce çok uzun zamanını Suriye’deki yapıyı kurmak için harcadığı biliniyor.
Yapı tesis edildikten sonra da silahlı kanadın başındaki Suriye kökenli Sofi Nurettin, örgütün Suriye’deki yapısının tepesine getirildi.
Örgütten yapılan açıklamaya göre; 19 Temmuz’da Kuzey Suriye’de özerklik ilan edilecek.
Ardından 3 ay içinde geçici bir yönetim oluşturulacak. PYD’nin hazırlayacağı yönetim listesinde yer almaları için çeşitli gruplarla görüşmeler yürütülecek.
Bu çalışmalarla birlikte Kürt Meclisi oluşturulacak.
Sözde referandum sonrasında da bir anayasa ilanı yapılacak.
Referandum tiyatrosunun sonucu baştan belli.
Ancak tüm bunların Amerika’nın gözetiminde ufak ufak ilerlemekte olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.
Ankara’daki Amerikan Büyükelçisi de son günlerde leyleği havada görmüş vaziyette.
Güneydoğu’dan çıkmıyor desek yeridir.
Bir taraftan da bölgede hızla yalnızlaştırılmak istenen Türkiye’nin üzerine oynanan oyunun zannettiğimizden çok daha büyük olduğunu fark ediyoruz artık.
PKK’nın tepesindeki isimlerden Duran Kalkan, son günlerde sıkça gördüğümüz sözde PKK Asayiş Birimleriyle ilgili konuşurken aslında Türkiye’de de “özerk” yapının temellerini atmakta olduklarını afişe etmiş.
Kalkan, “Kürt kendini savunmayacak mı? Süreç ilerlerse Kürtler’in asayişleri de, polisleri de, savunma kuvvetleri de olacak. Bunlar sadece Türk’ün hakkı değildir” diyor.
Güvenlik birimleri; Türkün, Kürdün, Lazın, Çerkezin değil sadece ve sadece devleti koruma hakkı olan birimlerdir.
Kalkan’ın sözleri bu nedenle devletleşme mesajı açısından önemli.
Hoş PKK’nın GSM Şebekesi kurma girişimlerini bile gazetelerden okuyoruz artık.
Asayiş teşkilatlarına, iletişim teşkilatı da eklemişler anlaşılan.
PKK’nın yöneticileri öyle kendi başına buyruk adamlar olmadılar hiç.
Her dönemde Ortadoğu’nun mevcut mutlak hakimi olan ülkenin çizdiği yol haritasında ilerlediler.
Konjonktüre göre barışçı ya da savaşçı olmaları nüans farkıdır.
PKK uzun vadeli planı üzerinde ilerler.
Özerklik almadan, terörist başı Öcalan’ı hapisten çıkarmadan, dört parçalı Federe Kürt Devleti’ni inşa etmeden durmayacaklar.
Tek çare “durdurmak”tan geçer.
Yöntemi de dünyada bütün örneklerinde görüldüğü üzere “yenmek”, “diz çöktürmek”, “bozguna uğratmak”tır.
Bunun başka yolu yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
19 Yorum
Yener Dönmez Arşivi