Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Otoparkta İftar

Otoparkta İftar

Bu Ramazan-ı Şerifi de “dünya ve ahiret” arasında denge tutturacağız mücadelesi ile geçirdik.

Ramazan-ı Şerifi, “sözde kalan manası” ile değil, “sözden amele dönüşen” ve kabul edilen şekliyle yaşayanlara ne mutlu. İnşaallah bizlere dua ederler.
Müslümanlıkta en tehlikeli nokta, fıkıh cahili olmaktır. Ve bu cehaleti ilim kisvesi altında fetvalarla donatarak, hem kendini hem Müslümanları aldatmaktır.
Rabbim sadece bizim ülkemizi değil, böylelerinden tüm dünya Müslümanlarını korusun ve kollasın.
Elhamdülillah bu Ramazan, dinden bihaber fıkıh cahillerini televizyonlara, gazetelere çıkarıp mide bulandıran, fitne yayan Müslüman kisveli kişilerle uğraşmadan, onların çevresine yaklaşmadan geçirdim.
Birincisi, Ramazan başlarken uzak ve yakın mekânlara seyahatimi engelleyen bir rahatsızlığım oldu. Bu sebeple Ramazan ayı boyu birkaç zorunlu iftar hariç bir yere gitmedim.
Allah’a her şey malumdur, pek de iyi oldu. Hamdolsun, etlerin şarapla terbiye edildiği hiçbir otel kapısından iftar için içeri girmedim.
Lüks restoranlardaki iftarlara da katılmadım. Zaten normalde de lüks lokantaların mutfaklarına güvenmem. Buralarda para, yemeklerin özelliğini bozan haramlı soslara ödenir.
¥
Pazar günkü iftarımızı ailece bir otoparkta yaptık. Üsküdar Çamlıca Mahalle Cafe’nin otoparkı ilk defa araç yerine insanlarla doluydu.
Genç Tebessüm Derneği, Anadolu yakasındaki çeşitli mahallelerden tespit ettikleri muhtaç ailelere iftar verdi.
Sadece iftar vermekle kalmadı, her yaştan erkek ve kız çocuğuna giysilerden oyuncaklara ve yiyeceklere kadar bayramlıklar dağıttı.
İftara katılan yaklaşık 300 kişiye derneğin genç üyeleri hizmet etti. Gönül eri olmak böyle bir şey işte.
Yarına ve yarından sonrasına kimsenin kimseden menfaati olmadan, dünyevi bir beklenti içerisine girmeden, Allah rızası için hizmet demek ki böyle yapılıyor.
Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ile AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Sinan Aktaş da muhtaç ailelerle birlikte iftar etti ve misafirlerle ilgilendiler.
Genç Tebessüm Derneği yönetim kurulu üyelerini harıl harıl yemek dağıtırken görünce aklımdan şunlar geçti.
Taksim gezi parkında da gençler vardı. Onlar da ellerinde silah ve her türlü patlayıcı ile devletin ve milletin malına zarar vermişlerdi.
¥
Eskiler derler ki; “Göz kalbin aynası, dil kalbin tercümanıdır.”
Hayırsever gençlerin kalpleri gözlerine yansımıştı ve gözlerindeki; şefkat, merhamet, sevgi, Müslüman toplumumuzun nişanesiydi.
Dillerinden dökülen samimi ifadeler ve hizmet aşkı, kalplerinde duran ve yaşayan duyguların tercümanıydı.
Dinde mutaassıp, muhakeme-i akliyede noksan bazı çevreler ile İslam ve Müslüman denilince tüyleri diken diken olan kesimlerle iş birliği yapanların şunu anlaması lazım.
Müslümanlar kendi içlerinden veya dışarıdan gelen fitneye kurban gitmedikçe, bu ülkeye hiçbir şey olmaz.
Ve sadece Allah’ın dediği olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi