Yener Dönmez

Yener Dönmez

Başbuğ Müebbet’i Niye Yedi?

Başbuğ Müebbet’i Niye Yedi?

Ergenekon Davası, tarihi bir öneme haizdir. Ama bir dönemin kapandığını söyleyemeyiz.

İttihat Terakki’yle birlikte başlayan “o damar” hep olmuştur.
Türkiye’ye yönelik kökü dışarıda derin yapılanmalar halen vardır ve olmaya da devam edecektir.
Dün açıklanan karara bakarsak, mahkeme Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirmeye yönelik silahlı bir örgütün varlığını tespit etmiş ve örgütün kadrosuna değişen suçlarda ceza vermiştir.
İlker Başbuğ, Hasan Iğsız, Veli Küçük, Doğu Perinçek gibi isimlere müebbet verilmesi, mahkemenin örgütün yönetim kadrosunu tespit ettiğini ve alt kadrolarla ceza kıstasında ayrıma gittiğini gösteriyor.
Bundan sonra genel olarak İlker Başbuğ’a verilen ceza tartışılacaktır.
“Nasıl olur da bir Genelkurmay Başkanı silahlı terör örgütü üyesi olur” denecektir.
Aslında bu örnek için uzağa gitmeye gerek yok. Yunanistan’da darbe zeminini oluşturan 17 Kasım Örgütü’nün lideri 27 yıllık bir mücadele ve araştırmalardan sonra tespit edilebilmişti. Herkes şoktaydı çünkü örgütün lideri Profesör Aleksandros Yiotopulos çıkmıştı.
Darbe, düzenli orduyu rayından çıkartarak yapılır. Ancak darbenin halk tarafından kabullenilmesi önemlidir. Yoksa iç savaş çıkar. Darbe olduğunda halk tarafından kabullenme sağlanması için de darbe öncesi sürecin kaotik ve terörize olması önemlidir. Halk bıkmalı ve darbe sonrası ilan edilen sıkıyönetimle “oh ne güzel oldu” deyip darbeyi kabullenmelidir.
Ergenekon yargılamasında biz hem “darbe için raydan çıkacak düzenli ordunun komutanlarını” hem de “darbenin zeminini hazırlayacak kaos yapılanmasını” aynı karenin içinde aynı salonda yargılanırken gördük.
Bu yüzden yoldan çıkacak komutan İlker Başbuğ’la, zemini hazırlayan kanlı Danıştay baskıncısı Alparslan Arslan’ın aynı karede olması normaldir.
“Nasıl olur?” diyenler Türkiye’nin darbe geçmişine baksalar bal gibi anlarlar ama işlerine gelmiyor.
Provokatörlerin-gazetecilerin-cuntacı askerlerin nasıl el ele darbeyi realize ettiklerinin örnekleri geçmişimizde eşsiz örnekleriyle mevcuttur.
İlker Başbuğ’a verilen cezanın merkezinde İnternet Andıcı vardır.
Bu andıçla ilgili bütün sanıklar emri Başbuğ’dan aldıklarını söylediler. O belgede verilen emir daha önce var olan çok sayıda kara propaganda sitesinin bir gazete tarafından deşifre edildiği, bunların çok daha güvenli ve güçlü biçimde yenilerek faaliyet göstermesi isteniyordu.
Bu faaliyet seçilmiş AK Parti hükümetine karşı materyaller üretme faaliyetiydi. Nitekim Başbuğ’un emriyle üretilen o materyaller, (irtica.org., akpgerceği.com benzeri 42 siteden) AK Parti’nin kapatma davası dosyasında en temel delillerden oldular.
Orada üretilen kara propaganda materyalleri ayrıca ulusal medyaya taşınıp iktidar ciddi biçimde yıpratıldı.
Bir genelkurmay başkanı seçilmiş iktidarı yıpratma odaklarını neden kurdurur?
Cevap basit: İktidarı devirmek için zemin hazırlıyordur.
Darbeye zemin hazırlama tam olarak budur. Ceza kanunundaki karşılığı da müebbettir.
Yargılama sürecinin yerel mahkeme aşaması tamamlandı ve bence Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli günlerinden birisini yaşandı.
Bu kararla İttihatçı gelenek ilk ciddi kırılmasını yaşamıştır.
Yargıtay aşamasını da sükunet içinde beklemek ve adaletin tecelli etmesi için duacı olmak durumundayız.
Asıl önemli olan ise bir muhasebe yapılması gerektiğidir.
Bu süreçte başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AK Parti kararlı ve güçlü bir tutum sergilemiş, mahkemeye karşı tertipleri ve yargılanmanın sonuçsuz kalma girişimlerini göğüslemiştir.
Hakim ve savcılar da görevlerini yapmışlar ve tarihteki yerlerini almışlardır.
Mesele adaletin tecelli etmesidir.
Gerisi laf-ı güzaf…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Yener Dönmez Arşivi