Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Sırtımızda Yüklerle Bayramlaşmayalım

Sırtımızda Yüklerle Bayramlaşmayalım

Hüzn ü keder def ola

Cümle günah af ola
Bayram o bayram ola.
Can bula cananını
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola. Alvarlı Efe Hz.leri.  
……………….
Esasında paylaşmak istediğim düşüncemi, Alvarlı Efe Hz.leri pek güzel anlatmış lakin yine de biraz konuşmalıyız. 
Bugün bayram. Kaprislerimizi, bencilliklerimizi, aşağılık komplekslerimizi bir tarafa bırakıp; kucaklaşma, paylaşma, dayanışma ve kesintiye uğramadan iletişim ve ilgi zamanı.
Yüce Allah içimizi ve dışımızı biliyor. O’nun kameraları sürekli çalışıyor ve kayıt halinde. Birbirimizi kandırabiliriz fakat Allah’ı asla.
Her fert ayrı bir dünyadır. Herkesin duygusu, düşüncesi, sözü, özü, anlayışı, anlatması, algılaması gibi çeşitli meziyetleri vardır.
Bu kadar farklılıklara rağmen dinimiz ve değer yargılarımız hepimizi bir etmektedir. Çünkü bir olan Allah’ta buluşmaktayızdır.
Neyse yazının başlığına dönelim.
………………….
Dıştan bakınca bize meczup gibi görünen, içine bakınca âlemi seyreden birisi, bir gün camiye girer.
Saf saf olup namaz kılan insanlara bakar, safların önüne geçer, arkasına geçer ve camiden çıkıp gider.
Namaz bitmeden sırtında bir yük odunla geri döner ve farza yetişerek safa girip, namaza durur.
Tabi rükûya eğilirken, secdeye giderken yanındakileri perişan eder. Namaz bittiğinde herkes dönüp arkasına bakar ki, içlerinde sırtında odun yüklü bir adam vardır.
Mahalleli tanır ama onlara göre meczup falanca kişidir. Ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Bu sefer de namaza sırtında odunla gelmiştir.
Kimse sesini çıkarmaz, camideki “işlerini” bitirenler, yani namaz esnasında dilleri okurken, kalplerinde organize ettikleri “işlerine” dönerler.
İmam efendi meczuba, “Bir daha böyle camiye gelmemesi” için cemaatin de duyacağı şekilde ikaz eder ve şöyle der:
-“Evladım böyle namaz kılınmaz, sırtında odunla camiye mi gelinir? Hem kendini hem de çevreni rahatsız ettiğini görmüyor musun? Bir daha namaz kılmaya sırtında yük olmadan gel.”
Meczup kendisinden gayet emin bir şekilde imam efendiye şu soruyu sorar:
-“O zaman sizler niye yüklerinizle camiye geliyorsunuz.” İmam şaşırır ve;
-“Evladım hani bizim sırtımızda yük nerede? Bak cemaatten de kimsenin sırtında yük yok, nereden çıkarıyorsun yükü? Sen bizim sırtlarımızda yükler mi görüyorsun yoksa?” der.
Meczup ifadesinde ısrarcıdır ve namaz esnasında insanların sırtındaki yükleri sayar.
-“Hemen herkesin sırtında namazdan önce ‘ne yaptıkları ve namazdan sonra neler yapacaklarına dair’ yükleri vardı. Namazla değil yükleriyle meşgullerdi.
Ben de ‘galiba bu hal ibadetin bir parçası’ diye, sırtıma bir yük odun alıp geldim. Yoksa böyle değil mi namaz ibadeti?”
Bayramımızı ve ibadetlerimizi dünyevi ve nefsi yüklerimizle yapmamak dileğiyle. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi