Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ve Bayram!

Ve Bayram!

Bayramınızı tebrik ediyorum.. Sultanahmet’te bayram namazı için yapılan çağrılara destek veren ve bu çağrılara icabet eden herkese teşekkür ediyorum..
Bu bayram dilerim bizim için, kardeşlerimiz için ve dünya için bir milad olur..
Aslında adım adım aydınlığa yaklaşıyoruz.. Biz hep, hakkımızdaki hükmün değişmesini istiyor, bekliyor, bunun için dua ediyoruz. Bu biraz da bizim kendimizi değiştirmemize bağlı.. Farzları yapmak ve haramlardan kaçınmak gerek bunun için mi? Daha akıllı, daha cesur ve daha bilgili olmamız gerek.. Allah (cc) cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmeyeceğini söylüyor. Bakın namaz dinin direğidir. Onu dosdoğru kılalım..

Üniversite mezunu gençlerimizin çoğu Fatiha’nın, Sübhaneke’nin ya da tesbih çekerken söylediği kelimelerin manasını bile bilmiyor.. Kesinlikle onların Tefsir, Hadis, Fıkıh öğrenmeleri gerek. Siyer, Kelam ve Akaid okumaları gerek. İslam tarihi ve peygamberler tarihi okumaları gerek. Onun içinde üniversitede okuyanların, Açık Üniversiteden İlahiyatı seçip örgün eğitimleri paralelinde bu bilgilerle de donanmaları gerek.. Yoksa din adına bir sürü hurafe ediniyoruz. Yalan yanlış bilgilerle akıllarımız karıştırılıyor..

Saflarımızı sık ve doğru tutalım.. Daha örgütlü olmamız gerekiyor.. Bu gün dindar insanların örgütledikleri cemiyetler, bir bakıma farzı kifaye sorumlulukların yerine getirilmesi konusunda vesile oluyorlar.. Daha çok okumamız ve daha örgütlü olmamız gerekiyor. Şikayet etmekle geçirecek vaktimiz yok, çözüm üretmeliyiz..
Ailemize sahip çıkalım. Gençlerimize sahip çıkalım. Bu konuda iyi bir yerde değiliz.. Bizim insanlar için güzel örnek olmamız gerek..

Herkesin başta temel kitaplar olmak üzere, daha çok okumamız gerekir.
Daha merhametli olmalıyız
Daha sabırlı olmalıyız,
Daha cömert olmalıyız,
Daha affedici olmalıyız..
Daha çok istişare, daha çok şura yapmalıyız.
Bazan kendi başımıza kalıp tefekkür etmek için itikafa girmeliyiz.
Dünya malına, mekana ve şöhrete tamah etmememiz gerek..
Daha çok tevbe etmemiz gerek
Akraba ve komşularımıza daha çok sahip çıkmamız gerekiyor..
Daha temiz ve ahlaklı bir hayat yaşamamız gerekiyor.
Daha çok seyahat etmeliyiz..
Aslında yeniden Müslüman olmamız gerek. Bu konuda cami imamlarına büyük görevler düşüyor. Cemaat ve cami derneklerine büyük sorumluluklar düşüyor..
Bayramlar bütün bunları düşünmek ve saflarımızı sıklaştırmak için bir vesile olmalı..
Biz aynı Allah’a, Resul’e, Kitab’a iman edenler tek bir cemaatiz..
Keşke herkes en az bir kaç dergiye abone olsa. En az bir gazete okusak her gün. Haberleri izlesek..
İnterneti etkin olarak kullanabilsek, aşırıya gitmeden, bağımlı olmadan..
Maalesef herkes kendi lideri, örgütü, şeyhinin kitabı dışında kitap okumayacak nerede ise.. Herkes bu yola girerse, kendi meşreplerinin yorumlarını dinin aslı zannederek birbirlerinden uzaklaşacaklar.. Sonuçta İslam ümmetinin önünde Agnostizm ve Atomizasyon diye bir sorun çıkacak. Neye inanacağınızı şaşıracaksınız.. Meşrepleriniz, mezheplerinizi, tarikatlerinizi din edinmeyin.. Ve bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin..
Aşırılıklardan ve şiddetten, dedikodu ve gıybetten, malayani şeylerden Allah’a sığınalım..
Mesela Taraftarlık ve sigara ümmetin iki büyük, basit ve yaygın fitnesi olarak önümüzde duruyor..
Yedikleriniz, içtikleriniz, kıyafetiniz, taklit ettiklerinizle sakın başkalarına benzemeye çalışmayın.. Gurur, kibir ve gösterişten kaçının.. Kaçınalım..
Bir takvaya önem verelim. Hediyeleşelim ve yardımlaşalım.. İktisadi, siyasi, kültürel ve sosyal hayatta birbirimize destek olalım. Kıskançlık yapmayalım..
Bizim boşa geçirecek bir saniye zamanımız yok. Boşa harcayacak bir kuruş paramız olmadığı gibi ve feda edecek bir tek insanımız da yok.
Şeytan ne Hz. İbrahim’den, ne Hz. Hacer annemizden, ne de Hz. İsmail’den vazgeçti. Benden de vazgeçmiyor. Bize ne oluyor ki, kardeşlerimizden hemen vazgeçiveriyoruz. Onları kazanmak için çaba göstermiyoruz.. Allah bizi kardeş yaptı, biz Allah’ın ayetlerini mızraklarımızın ucuna geçirir gibi dillerimizin ucuna geçiriyor ve birbirimizi tekfir ediyoruz.. Ya da dinimize moda kavramlar katarak, önüne sonuna sıfatlar ekleyerek onu sulandırıyoruz.
Müminleri bırakıp, kafirleri, zalimleri ve fasıkları veli edinmeyelim.
Dua edelim dua! Dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki!
“Kabul olmayan duadan Allah’a sığınırım” diyor resul. Unutmayalım ki, Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet nasib etmez. Dualarını da kabul etmez, yetim hakkı yiyenin namazını kabul etmediği gibi. Gelinler ve kaynanalar, karı koca ve miras paylaşacak olan kardeşler gerçekten birbirlerinin hayır duasını alacak ameller peşinde mi? Akraba ve komşularınız sizin için aynı şehadeti yapar mı, elinizin altındaki sizin için çalışanlar.
Allah’ın indindeki makamınızı ve bu sorularla ilgili din gününde amel defterinizde ne yazacağını merak ediyorsanız, Allah’ın size neyle meşgul ettiğine bakın.. Bu dünyadaki işlerimiz, yaptıklarınız ve yapmadıklarınızla, ya kendi cennetinize sırtınızda tuğla taşıyor olacaksınız, ya da kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıyor olacaksınız. Selam ve dua ile.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi