Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hilafetsizliğin Bedelini Ödüyoruz

Hilafetsizliğin Bedelini Ödüyoruz

Harf inkılabının ümmi bıraktığı bilge bir tanıdığım vardı. Her zaman derdi ki;

-“Oğul, Müslümanın Müslümana yaptığını gavurlar yapmadı ve yapmayacak. Bizler en canlısını yaşadık, sizler de göreceksiniz.”
Bu sözü duyduğumda yaşım daha birler hanesindeydi. O günden beri çevremde olup bitenleri izlerim. Bilgenin haklılığı hâlâ sürüyor.
Yarın mahşer günü defterlerimizi önümüze koyup;
-“Haydi dünyadaki halinizi okuyun bakalım” denildiğinde, hangi yüzle okuyacağız, yine hâlâ merak etmekteyim.
*
Türkiye dâhil, dünyanın hangi kara parçasında Müslüman bir topluluk veya ülke varsa, hepimiz imamesi kopmuş tespih gibiyiz. Darmadağınık ve paramparçayız.
İşte en canlısını Mısır yaşıyor. Mekke ve Medine’de tüm dünya Müslümanlarından para kazanan Suudi Arabistan, Mısır’daki katillere seve seve para veriyor.
Öyle veya böyle bir imamemiz olsaydı, bu hainliği yapabilirler miydi?
Biz de Türkiye olarak çok farklı değiliz. Son iki yüzyıldır nihayet iş başına gelmiş bir hükümet var.
Müslüman halkın sırtından beslenen dört tane münafık reklam şirketi ile yine Müslüman halkın cüzdanıyla şişinen beş tane işadamının, “gezi” adlı kargaşa planında ne yazık ki, yine Müslümanlar öndeydi.
*
30 yıllık meslek hayatımda niye Müslümanların birbirini sevemediklerini anlayamadım.
Kur’an’ın her tarafı, “Müslümanların kardeş olduğunu,” Peygamberlerin tamamı, “Müslümanların bir olduğunu” söylüyor da niye kimse idrakine varamıyor.
Nerede münafık, kâfir, zındık, ahlaksız, Allahsız, Peygambersiz, kitapsız insanlar varsa, kuzu kuzu bunların oyununa geliyor ve onlara karşı insani oluyor fakat Müslümana gelince geri vitesine takarak görünmez oluyoruz.
Tamam, imamemiz koparıldı. Bizim imame koparılınca tüm İslam âlemi de dağılmış oldu ve Kur’an’dan, hadisten, fıkıhtan, âlimlerden uzaklaştırıldık.
Peki, hani Müslümanlar feraseti yüksek insandı. Hani inanıyorsak zafer bizimdi. Hani birbirimizi sevmedikçe de iman etmiş olamazdık. Hani iman etmedikçe de Cennete giremeyecektik.
Bunların hepsi doğru. Amenna ve Sâddâkna. Başta ben de olmak üzere hemen herkes böyle inanıyor. Dil söylüyor da kalp tasdik etmiyor.
Çünkü her birimiz, imamesi koparılmış tespih taneleri gibi bir deliğe yuvarlanmışız. Yuvarlandığımız yerde “ahireti inkâr etmeden dünyaya iman etmekle” meşgulüz.
Birbirimizi çok kandırıyoruz, çok aldatıyoruz. Riyakârlığın, ikiyüzlülüğün, yalanın, dolanın, iftiranın, dedikodunun zirvesindeyiz.
Kimse kimseyi kandırmasın. Başta ben de olmak üzere samanı çok, danesi az tınaz yığını gibiyiz.
Münafıklar, kâfirler, zındıklar, tınazı bir savurmaya kalkıyorlar, her birimiz ayrı bir yere savruluyor ve samanlar arasında kalıyoruz.
Neden “Birleşmiş Müslümanlar Teşkilatımız” yok. Çünkü halkı Müslüman her ülkenin başında aynı dert var.
Rabbim Mısırlı Müslümanlara yardım eylesin. Ne olur yahu, bari Mısır tüm dünya Müslümanlarının uyanmasına vesile olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi