Ersoy Dede

Ersoy Dede

İdam sana mükafat olur

İdam sana mükafat olur

Bebekler uzanmış yan yana.. Vücutları yanmış kabarmış, kızarmış.. Gözlerini kapatmış babaları elleriyle.. Yanaklarına annelerin gözyaşları damlamış.. Bebekler öldü dün Suriye’de.. Yüzlerce bebeğin cansız bedenini görüp de isyan etmemek mümkün mü?.. Ey zalim Esad ve onun alçak işbirlikçileri.. El kadar bebeklerden ne istediniz?.. Bu zalimlik sizin canınızı mı kurtaracak, koltuğunuzu mu yoksa şerefinizi mi?.. Sizi bu saatten sonra idam etmek, darağacında sallandırmak mükafat olur.. Bu kadar kolay olmamalı ölümünüz.. Beddua değil bu.. Bu bir vaat.. Zalim Esad ve onun alçak işbirlikçileri.. gökyüzünden ölüm kusan uçaklarınızla bebeklerimizi öldürdünüz.. Bunun hesabını vermeyecek misiniz?.. 

GÜN BUGÜNDÜR

Geçen yıl Ağustos ayında Obama, kimyasal silah kullanımının tespit edilmesi halinde, Suriye’de fiziksel birtakım tedbirlerin gündeme gelebileceğini söylemişti. Şu çok ünlü “kırmızı çizgi” meselesi.. Söz konusu kırmızı çizginin aşıldığını, Haziran ayında Amerikan yönetimi bir raporla tescil etti.. 14 Haziran 2013 Cuma günü Beyaz Saray, Suriye’de son bir yıl içinde muhaliflere ve sivil halka karşı kimyasal silah kullanıldığını ve 150 kişinin bu sebeple hayatını kaybettiğini açıkladı. Kırmızı çizgi aşılmış ancak ABD hiçbir şey yapmamıştı.. Şimdi bir kez daha kimyasal saldırıyla karşı karşıya Suriye’de insanlar.. Niye?.. Çünkü Esad biliyor ki artık, kırmızı çizgi, yeşil çizgi falan gibi bir şey yok. Vuruyor, yok ediyor hiç kimse ağzını açıp bir şey demiyor.. Siz eğer, geçen yıl Ağustos ayında; “kimyasal saldırı bizim kırmızı çizgimiz” dediğiniz halde, geçen Haziran’da, “kimyasal saldırı sonucu 150 kişi öldü” beyanatını vermiş olmanıza rağmen, hiçbir şey yapmadıysanız, bugün 2.000 kişi ölür, yarın 5.000 kişi daha ölür.. Amerika’nın kırmızı çizgisi, Esad’a ancak yeşil ışık olur bu gidişle… Ve uluslararası toplumun, böylesi yüksek perdeden bağırış-çağırışlara rağmen elini taşın altına sokmaması, Suriye gibi, Mısır gibi diktatöryel rejimlerde, halkına zulmeden liderleri cesaretlendirmekten, yüreklendirmekten başka bir işe yaramaz.. Bugün değilse ne zaman?..

DEĞERLİ YALNIZLIK

Nazlı Ilıcak sonunda, aynı gün, Yılmaz Özdil ile de aynı başlığı atarak, kendisine ait rekoru geçmeyi başardı..  Türk dış politikasının onurlu duruşunu ve verdiği tarihi mücadeleyi küçültmeyi hedefleyen yazılara alışkınız.. Bunu operasyon gazeteleri ve görevli gazeteciler zaten yapıyorlar.. Ama böylesi bir saldırının Nazlı Hanım gibi bir kalemden, Sabah Gazetesi üzerinden gelmesi çok kırıcı, incitici.. Ben Nazlı Hanım’ın yerinde olsam, yazının içeriğine bakmaksızın, sadece Yılmaz Özdil ile aynı başlığı kullandığım için Türk halkından, kamuoyundan özür dilerdim.. Gelelim, “değerli yalnızlık” meselesine.. Tablo çok açık.. Namaz kılan masum halka yaylım ateşi açan Sisi ile, bebekleri sarin gazıyla öldüren Esad’la, ona destek vermek için bizzat Suriye’deki gücünü iki katına çıkaracağını açıklayan Nasrullah’la, katliamların askeri gücünü sağlayan İran’la lojistiğini sağlayan Rusya’yla, daha çok insan öldürülsün diye kesenin ağzını açan Arap Krallarla ve bütün bu organizasyonun arkasındaki İsrail ile dost olacağıma yalnız kalırım.. Ve sen bu kafayla asla bu yalnızlığın değerini-kıymetini anlayamazsın.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi