Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Çoktan seçmeli 7 soruda Suriye

Çoktan seçmeli 7 soruda Suriye

Hep ÖSYM soracak değil ya; bir de ben sorayım çoktan seçmeli soruları. Nasıl işaretleyeceğinizi Cem Yılmaz’a sorun, söylesin. (Ulan 50 yıl sonra bu yazıyı okuyan biri, nerden bilecek Cem Yılmaz’ın test sorusu işaretleme esprisini?... Benimki de laf ha!...)

Sadede gelelim... (Dikkat buyurun “saâdete” değil; “sadede”... Hâlâ bunu öğrenemeyen edebiyat bilmem neleri var da...)
    Ulan şeytan!... Bi git!... Soruları soramıyoruz!...
    ***
    İşte sorular ve şıkları!... Buyrun cevaplayın!....

1.    Soru: Sade bir Suriye vatandaşısınız ve mesela bir köyde yaşıyorsunuz. Hiç bir ideolojik, dinî, etnik grup düşünceniz yok ve her gün yüzlerce insanın katledildiğini duyuyorsunuz... Bir gün dünyanın Suriye’ye müdahale edip bu saldırıları durduracağını duyarsanız ne yaparsınız?

A)    “Kan dursun da nasıl durursa dursun!...” dersiniz.
B)    “Aman müdahale falan olmasın.” dersiniz.
C)    “Zalim, benim zalimim, kime ne? Döver de söver de...” dersiniz.
D)     “Bana ne abi!...” dersiniz.
E)    Hiç biri.

2.    Soru: Suriye’yle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi olsun?

A)    Müdahale olsun, askerî hedefler ve Esed vurulsun.
B)    Müdahale olmasın; Esed kan akıtmaya devam etsin.
C)    –Cevap vermem şart mı?... Vermesem olmaz mı?... Hem benim cevabım ne işe yarayacak ki?...
-Yani konuyla ilgilenmiyorsun...
-İlgileniyorum, ilgileniyorum da... Nasıl ilgileneceğimi, ne diyeceğimi
  bilmiyorum.
-Aman sen ilgilenme yaaa!...
D)    Ha bayram gelmiş, ha savaş çıkmış neyime?...
E)    Hiç biri.

3.    Soru: Müdahale olursa ne olur?

A)    Suriye’de kan dökülmesi önlenir.
B)    Aman abi, Üçüncü Dünya Savaşı neyim çıkar. Ağzından yel alsın!... Biz Gezi’de iyiyiz. Ooooh!... Davul-dümbelek... Şarkılar.... Kızlar, oğlanlar... Yok... Müdahale olmasın abi.
C)    -Müdahale olursaaaa?....Abi hemen şimdi mi olsun müdahale?
-Yok, şimdi olmasın da sabaha bırak!...
-Niye abi yaaa?...
-De get!....
D)    Şu sıcak yaz günlerinde plaj keyfim bozulmasın da ne olursa olsun!
E)    E şıkkı abi!...

4.    Soru: Türkiye Suriye’ye müdahale etmeli mi?

A)    Etmeli!... Hem de hiç vakit geçirmeden oradaki katliamı durdurmalı.
B)    Etmemeli!... Bizim ne işimiz var Suriye’de, Yemen’de, Kore’de?...
C)    -Ne etmeli, ne de etmemeli. Ya da şöyle diyelim... Hatta bir de böyle düşünsek?...Öyle olur mu ki acaba?... Yok, yok!... En iyisi... Ulan üç cümlede işaret zamirler de bitti haaa!.... Ne halt edeceğiz şimdi?...
-Bırak bilader yaaa!... Şu anda zaten o haltı ediyosun!... 
D)    Ben bilmem, eşim bilir.
E)    Ç şıkkını atladın...

5.    Soru: Müdahaleden Türkiye’nin çıkarı ne olur?

A)    Oratadoğu ve Müslüman dünyanın jandarması olur; adaleti Türkiye sağlar.
B) Türkiye batar. (Pardon?... Nerene batar?...)
C)-Şimdiii.... Türkiye müdahale etti diyelim... Ya savaş olur da Türkiye’ye
sıçrarsa?... Etmedi diyelim... Bu durumda Esed kan dökmeye devam     ederse kötü olur... Ederseeee?....
-Tamam abi tamam!... 
-Daha izah edeceedim?...
-Bi de karpuz kesseydik bari.
D) Benim ne çıkarım olur abi?...
E) F şıkkı ne?

6.    Soru: Bu günlerde Başbakan ve Dışişleri Bakanı ne yapmalı? 

A) “One minute” politikasına devam etmeli.
B) Aman abi!... Müdahale falan deyip durma!... Ödümüz durduğu yerde dursun,
karışacak şey aramasın!
C)-Başbakan, Bakanlar Kurulunu toplamalı. Ardından da meclisi toplamalı...
 Dışişleri Bakanı diplomasi turuna çıkmalı... Dünya ülkeleri ikna edilmeye çalışılırken, bir yandan da...
-Bilader sen naapıyon yaaa!... Sen bu cümleleri kurarken  bile 10 kişi öldü Suriye’de.
-Hadi yaaa?.... Tüh tüh!...
D) Yaz mevsiminin tadını çıkarmalılar; çoluk-çocuk pikniğe gitmeliler.
E) Bu şık, hiç şık değil.

7.    Soru: Suriye’de kan dökülürken sen ne yapıyorsun? 

A) İçim kan ağlıyor; çareler arıyorum.
B)  Sığınağımı hazırlıyorum... ODTÜ ormanındaki villamı satıyorum. Bi de buğulu bir sesle “Savaşma, seviş” diyorum.  Çok sıkışırsam “savaşma, sıkışma, sıvış” diyerek kaçacak ülke arıyorum abi.
C) -Ben mi ne yapıyorum?...
-Heee!... Sen ne yapıyorsun?
-Abi beeen... Şeyyy... Abi ben bişi yapmasam olmaz mı?
-Bişi yapmazsan, o kadar insanın ölümünden sen de sorumlu olursun.
- O da doğru yaaa!...Ne yapsam, ne yapsam?...
-Bilader sen en iyisi Nasreddin Hoca’nın hindisi rolünü oyna!...
D) Heeeç!... Okey oynuyorum....
E) “Hiç biri” diycem; inanmıycaanız... 

Sonuç ve Değerlendirme

Eeee bunca sorudan sonra, geleneği devam ettirelim ve bir değerlendirme yapalım ki halk-ı âlem istifade etsin.

A şıklarını seçtiysen: Kürşad’dan, Alparslan’dan, Fatih’ten, Yavuz’dan, Kanunî’den, Mustafa Kemal (O da 9 Eylül 1922’ye kadar)’den, Kazım Karabekir’den, Menderes’ten, Özal’dan, Türkeş’ten, Erbakan’dan gelen damar sende de devam ediyor demektir. Sen var oldukça bu ülkeye zeval olmaz. (Kararlı, cesur)
    
B şıklarını seçtiysen: Mal meydandandır; benim bir değerlendirme yapmama gerek yok. Ama en iyisi sen ödüne sahip çık ki, bir şeyinle  karışmasın. Bi de, Halt TV ve Sulusal Kanal seyretmeye; Cumburliyet, Eskiçağ, Zırriyet, Zilliyet, Karanlık, iflâh olmaz olumsuz Odak TV ve atık yazarları kırpıp kırpıp Gözcü yapan gazeteleri, internet sitelerini okumaya devam et. Gezi zekâlılık sadece oralarda prim yapıyor çünkü. (Gezi gâzisi bu guzu... Biraz da tırsık... Bunların yiğitliği biber gazına kadardır.)  Bi de unutmadan... “Savaşma, seviş” sloganını, “savaşma, sıkışma, sıvış” olarak değiştir...
    
C şıklarını seçtiysen: Bilader sen ne kullandın yaa?... Kafan iyi mi senin?... (Kararsız)
  
D şıklarını seçtiysen: Seni Fuzûlî’ye havale ediyorum. O da sana şöyle diyor: 
Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünya nedir? 
Men kimem, Suriye de ne la? Ne müdâhalesi abi?... (Umursamaz)
    
E şıklarını seçtiysen: Büyükbaşlardan ve davarlardan sakın. (Cevabı inekler biliyor. Siz bilmeseniz de olur.)

1)    Kararlı ve cesur olanların ayakları yere basmalı. Kuru kuruya yiğitlik yapmamalılar.
2)    Gezi gâzisi guzuları, bu milletin merhametine sığınmaya devam etmeliler ama milletin ayranını kabartmaya kalkmasınlar. Avunmak için Yozdil ve Ahmet Hakan;  kaşınmak için de Engin Ardıç ve Ahmet Kekeç okumayı bırakmasınlar.
3)    Kararsızlar, fırsatçılıklarını sürdürmeliler.
4)    Umursamazlara, doktor “Ne yersen ye!...” dedi; ben bişi demiyorum.
5)    İneklerin alanına girenler, yeşermek için gelecek baharı beklemeliler. Bir de işkembeli türden sakınmalılar.

    ***

    Süheylâ, gene mi uzun oldu yazı?...
    Ama ben naapiim Süheylâ?... Konu uzun...
    Tamam tamam!... Bitti...  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi