Ersoy Dede

Ersoy Dede

Bugün TBMM’ye Başörtünüzle Gelin

Bugün TBMM’ye Başörtünüzle Gelin

Başbakan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinin tüm ayrıntılarını gazetenizde okuyorsunuz zaten.. Gün geçtikçe, gerek uygulamada gerekse destek ya da eleştiriler ortaya çıktıkça analizlerini okuyacaksınız.. Başbakan’ın paketi açıklamadan önce yaptığı konuşma, bu anlamıyla çok önemli.. Hem beklentiyi realize etme noktasında hem de ortaya çıkacak tablonun rasyonel etkilerini değerlendiren bir ön konuşmaydı.. Özetle dedi ki; “biz zaten göreve geldiğimizden beri demokratikleşme çalışmalarını sürdürüyoruz, bugünkü paketle de buna devam edeceğiz bunun peşinden başka paket ya da düzenlemeler de gelmeye devam edecek”..

İşte bu, darbeciler marifetiyle sürekli olarak kesintiye uğratılan, 63 yıllık demokrasi tarihimizin, son 12 yılda geldiği noktayı özetlemesi bakımından çok önemliydi.. Dolayısıyla birikmiş, çoğu arap saçına dönmüş, bazıları için çözülmesi imkansız görülen meselelerin, tek bir pakette, şak diye halledilmesini beklemek ne kadar olanaksızsa, bunların çözülmeyeceğini, atılacak adımların bu kadar olduğunu söylemek de bir o kadar yanlış olacaktır.. Örneğin dünkü açıklamanın ardından soruyorlar; Heybeliada Ruhban Okulu ne oldu? Yahut Cemevi meselesi? Dinamik bir süreç.. Kronikleşmiş pek çok meselenin halli konusunda bu kadar net bir adım atmış olan siyasi iradenin en azından neler yapabileceğinin en açık örneğidir bu paket..

YENİ DEMOKRATİK CUMHURİYET KURULUYOR

Başta da dedim.. Hangisini anlatsam uzun uzun eksik kalır.. Ama bana sorsanız “sizi en çok heyecanlandıran hangisidir” diye, kuşkusuz ilk sıraya, kamuda başörtüsü yasağının kalkmasını koyardım.. Etrafından dolanmadan, yasa maddeleri arasına sıkışan ifadelere anlamlar yüklemeden yapılan bir düzenlemeden söz ediyoruz.. İstisnası olan bir düzenleme.. Kabul.. O istisnaları da anlamak mümkün değil ya, bugün bunu sorgulamayacağım.

Antidemokratik, baskıcı bir “Cumhuriyet Dönemi Türkiyesi”nden, bugün “Demokratik Cumhuriyet”e en sembolik anlamda bu hürriyetle geçtiğimizi görmemiz lazım.. Şapka kanununa muhalefetten idam kararları verildiği günlerden bugün başörtülü öğretmene geçişimizin yeni cumhuriyetin doğumu olarak kutlanması gerektiğine inanıyorum..

KADIN MİLLETVEKİLLERİNE BÜYÜK GÖREV

Yönetmelik ya da tüzüklerin, yasaların üzerinde olamayacağı genel hukuk ilkesi kabulünce, dünkü demokratikleşme hamlesinin ilk yansıması olarak bugün bir adım atılması gerekiyor.. Bugün Türkiye Büyük Millet meclisi açılıyor.. Parlamento’da, fikren bu özgürlüğün sağlanmasını alkışladığına inandığım 60 kadın milletvekili var.. AK Parti’den 46, MHP’den 3 BDP’den 9 milletvekili ve bağımsız olarak siyaset yapan Leyla Zana ile Aysel Tuğluk.. Bugün bir açılım yapsalar ve TBMM’ye, başörtüleriyle gelseler.. Yönetmelik ya da tüzükler, yasaların üzerinde değildir dediğime bakmayın benim.. TBMM İç Tüzüğünde zaten başörtülü görev yapmayı engelleyen bir madde yoktu.. Dolayısıyla dün de başörtüleriyle girseler bu suç olmayacaktı.. Merve Kavakçı da suç işlememişti.. Fakat bugün en azından bir ya da birkaç milletvekilini başörtülü görmek isterim genel kurul salonunda.. Kutlamak için yeni dönemi.. Yeniden seçim yapılmasını ve başörtülü aday göstermeyi beklemeden.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi