Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Bir kısım medya” fitnesine dikkat!..

“Bir kısım medya” fitnesine dikkat!..

Gezi tezgâhının öncelikli hedefi AK Parti’de çatlaklar meydana getirmekti.


Sayın Abdullah Gül ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aralarını açmak için bin türlü tezgah kurdular.
“Muhteşem Yüzyıl” filmini bile kullanarak, “Gül, Erdoğan gibi düşünmüyor. Gül’den Erdoğan’a ince mesaj!” çerçeveli haberler ürettiler.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Abdullah Gül’ü destekleyebiliriz!” yollu yaklaşımı ilginçtir.
Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını engellemek için “Tehlikenin farkında mısınız?” kampanyaları düzenleyen “cephe”nin bu tavrı, “Böl, parçala, yut!” muhtevalı!..

Bir ara Sayın Erdoğan ile Sayın Arınç arasındaki “yöntem” farkından kaynaklanan “kapalı kapılar ardındaki serzenişlerden” de istifade etmeye çalıştılar.

Biz, bu süreç içinde hep “Fitneye dikkat!” mesajları verdik.
“Cemaat”, “Parti”, “Kişisel beklenti”, “Grup çıkarları”, bunların tamamen ötesinde ve dışında, yüzde yüz memleket çıkarlarına kilitli bir tavırla, “Kardeşlik Hukukuna Riayet” çağrısında bulunduk.

Uyarılarımızın ne kadar yerinde olduğunu gösteren bir misal daha düştü önümüze….
Sayın Bülent Arınç, Altındağ Kültür Sarayı’nın açılış töreninde, “Kalbimden geçeni söylüyorum, Veysel Tiryaki artık buralara dar geliyor. Başka güzel güzel, büyük büyük şeyler de olsun istiyorum ama en iyisini Allah bilir.” deyince “bir kısım medya”ya acayip malzeme çıktı.
Bu sözleri uygun ilave ve saptırmalarla istedikleri kıvama getirerek servise sundu adamlar.
Buradan hemen “Bülent Arınç Melih Gökçek’e karşı!” haberleri üretildi.
Melih Gökçek bu sözlere tepki gösterecek ve böylece “bir çatlak daha” meydana getirilecekti.

Şunu biliyorum ki, Sayın Arınç’ın, AK Parti’nin yerel seçimlerde elde edebileceğinin en fazlasına ulaşmasından başka bir gayesi olamaz.
Sayın Arınç, “marifet iltifata tabidir.” özdeyişinden hareketle her dost meclisinde iltifat sunar.
Altındağ Belediye Başkanı Sayın Veysel Tiryaki de, bir zamanların kurtarılmış bölgelerini adam eden, İlçesi’nde son derece başarılı hizmetler veren bir Başkan olarak övgüyü hak etmektedir.
Öte yandan, Melih Gökçek de sadece Belediye alanındaki hizmetleriyle değil, kirli operasyonların gerçekleştirildiği her dönemde öne çıkarak, risk almasını bilen bir Başkan olduğunu ortaya koymuştur.
Bunun son örneğini de, Gezi tezgahına karşı çıkmakta Sayın Erdoğan’ın hemen bir adım gerisinde yer alarak vermiştir.
O en zor günlerde soysuz saldırıları püskürtme işinde öne çıkarak ve sonuna kadar risk alarak…
Önemli olan “Yiğidin harman olduğu değil zor bulunduğu dönemde” ortaya çıkmaktır.
Sayın Arınç camianın topyekun savaşla karşı karşıya kaldığı zor dönemlerde dimdik ayakta duran, asla geri adım atmayan bir “dâvâ” adamı olarak milyonların gönlünde taht kurmuştur.
Sayın Melih Gökçek de, dış destekli derin sol gezi operasyonunun bütün kirli çamaşırlarını ortaya dökmek ve millet hareketinin vücut bulmasına büyük katkılar sağlamak suretiyle başarılı bir sınav vermiştir.

Sayın Gül, Sayın Erdoğan, Sayın Arınç, Sayın Gökçek ve Sayın Tiryaki, bu hareketin vazgeçilmezleridir.

Fitne tuzağına düşülmediği ve şu kritik virajlar kazasız belasız atlatıldığı takdirde, Türkiye’nin yolu Allah’ın izniyle iyice açılacaktır.
Kılı kırk değil, kırk bin yarmanın vaktidir!.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi