Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Şimdi kimin cumhuriyetini kutladınız?

Şimdi kimin cumhuriyetini kutladınız?

Başlığı okuyunca hemen “cumhuriyet karşıtı” suçlamasında bulunacaklarını biliyorum. “İşte gördünüz mü? Adamlar cumhuriyet düşmanı...”
Suçlamalarının da “darbeci anayasal” dayanağı var.
Tutuculuğun simgelerini inkılap diyerekten halka yutturan bu darbeci anayasanın ilkesi “değiştirilemez, değiştirilmesi de asla teklif edilmez” değil midir?
Biz de o yüzden bu saplantıya, daha doğrusu milleti asimile etmeye yönelik projeye yıllarca karşı durduk. Sade o kadarla olsa yine iyi.
Laiklik dedin halka zulmettin, demokrasi dedin yine zulmettin.
Ezan ile Kur’an’ı yasakladın.
Yazıyı sildin attın, millet tarihini okumasın diye güzelim Osmanlıca’yı kaldırdın.
Sonra da altına “kanla irfanla kurduk bu cumhuriyeti” yazarak alın kutlayın dedin.
Ve bu ülke bir asra yakındır kendine gelemiyor.
Bu kafayı nereden aldın? Sorusuna gelince cevabını bilmeyen yok.
İngiliz yazdı İttihatçılar okudu...
İttihatçılar neyi tersinden okumadılar ki.
Her şey dışarıdan.
Cumhuriyeti de gittiler Fransa’dan ithal ettiler.
Fransa, kilisenin baskısından kurtulmak için içerisinde bilim adamları ile aydınlar da olmak üzere 15 bine yakın insanı giyotinlerin keskin bıçakları arasında doğradı.
Fransa’nın cumhuriyeti eli ve dili kanlı katil.
Cumhuriyet demokratik halk rejimi ise, ki öyledir, irfanla kurulur da kanla kurulmaz...
Cumhuriyet dönemi arşivleri açılsa da bir görsek, senin cumhuriyetin adına bu ülkede kaç insan asıldı? Bu insanlar asılmayı hak mı ettiler?
Yoksa İngiliz’in Osmanlı’ya karşı tarihi intikamı mıydı?..
O günleri terennüm edenlerden Sabahattin Ali:
“Hey anavatandan ayrılmayanlar/Bulanık dereler durulmuş mudur?
Durmuş mu olukla o akan kanlar/Büyük hedefler varılmış mıdır?
Asarlar mı hala hakka tapanı/Mebus yaparlar mı her şarlatanı,
Köylünün elinde var mı sapanı/ Sıska öküzleri dirilmiş midir?”
 O gün bu tip bir şiir yazmak için yürek ister.
Sabahattin Ali, İstiklal Mahkemesini bile göremeden Jandarma karakoluna götürülerek orada infazı yapıldı. Ulu Önderi sen nasıl eleştirirsin?..
Sen nasıl rejime diktatörlük dersin.
Şapka Frenk taklitidir diyeni de astılar.
Evinde kitap okuyan da suçlu, kurduğu ecnebi kültür ağırlıklı okula gitmek istemeyen de suçlu. Şimdi öyle mi? Dili olan konuşuyor, kalemi olan yazıyor...
Hatta Başbakan’a bile “diktatör” diyenleri asmıyorlar...
Başbakan da o iddialara “hodri meydan, mahalli seçimlerde görüşürüz” diyerekten cevap veriyor. “Düşürün diktatörü(!)” diyor Başbakan...
Diyecekler ki zaman ve ortam meselesi.
Hayır hiçbir şey mesele değil, mesele tamamen zihniyetle alakalı.
Açın Osmanlı arşivlerini bakın, göreceksiniz ki padişahları eleştiren, onların yapmak istediklerine cevaz vermeyen binlerce karşı görüş vardır.
Gavuru hür, Müslümanı hür, vicdanı hür...
İttihatçıların “meşrutiyet” dedikleri olay; düşünce ve fikir hürriyeti dışında, Osmanlı toplumunu batılılaştırma ve de azınlıkları azdırma ile alakalı.
Devleti ele geçirdiklerinde gördük, üç gün idare edemediler...
Üç kıtaya hükmeden devlet, kurda kuşa yem olup bitti gitti...
İşte cumhuriyet o yeteneksizlerin eliyle kurulduğuna göre, ben de bugünkünü soruyorum, kimin cumhuriyetini kutladınız?..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi