Ahmet Varol

Ahmet Varol

Sinsi Dostların Kirli İttifakı

Sinsi Dostların Kirli İttifakı

Siyonist işgal güçleri 31 Ekim Perşembe gecesi ve Cuma sabahı Gazze’nin güneyindeki Han Yunus civarında Filistinlileri hedef alan kara ve hava saldırılarında Hamas’ın askerî kanadı İzzettin Kassam Birlikleri’ne mensup dört mücahit şehit edildi. Kassam mücahitlerinin misilleme saldırılarında da beş işgalci askerin yaralandığı işgal güçleri tarafından açıklandı. Direnişçiler askerlerden birinin öldüğünü iddia ettiler. 

Suriye’de bir işgal gücünü çok çok geride bırakan Baas diktasının korkunç katliamlarında her gün yüzlerce masum insanın öldürülmesi karşısında işgalci siyonistin saldırıları ve katliamları gölgede kalıyor. Bu da doğal olarak siyonist katillerin işlerini kolaylaştırıyor. Fakat işgalcinin Gazze’ye yönelik bu son saldırısının rastgele olmadığını, stratejik amaçlar taşıdığını, Mısır cuntasıyla arasındaki kirli işbirliğiyle bağlantısı olduğunu ve son dönemde yürütülen kampanyayla birlikte ele alınması durumunda ileriye dönük bazı tehlikeli hesaplara işaret etmesi ihtimali bulunduğunu hatırlatmak istiyorum. 
Birbirlerine büyük çapta ihtiyaç duyan iki dost, Mısır cuntası ve siyonist işgal hassas bir dönemden geçiyor. Saldırının zamanlaması ve öncesinde yürütülen medyatik kampanya bu açıdan dikkat çekicidir.

Filistin’in Batı emperyalizmi tarafından uluslararası siyonizme peşkeş çekilmesi vaadi ve İngiliz emperyalizminin bu amaçla bölgeyi işgal için harekete geçmesi anlamına gelen Belfur Deklarasyonu’nun yayınlanmasının yıl dönümü olan 2 Kasım’da bu kez Filistin’in değişik bölgelerinde çeşitli etkinlikler düzenlenmesi planlanıyor. Bu etkinliklerin asıl anlamlı yanı ise Filistin toprakları üzerindeki siyonist hâkimiyetin meşru temelinin olmadığının ve bu toprakların asıl sahiplerinin de bu hâkimiyeti kesinlikle reddetmeye devam ettiğinin dünyaya ilanıdır. O yüzden işgal devleti bu etkinliklerden ciddi şekilde rahatsız olacak. Gazze’ye yönelik yeni bir saldırı planının işaretlerini vererek tedirginliklere neden olmak, dikkatleri başka yöne çekerek etkinliklerin mesajlarını geri plana itmek istiyor. 

Bu arada Mısır’daki cunta, hukuk dışı uygulamalarına yargı kılıfı geçirebilmek için ihtiyaç duyduğu ama bir yandan da kendisi için son derece endişe verici tepkileri üstüne çeken duruşmaya hazırlanıyor. Bazı yargıçların sahadan çekilmelerine rağmen gayri meşru cunta, meşru yönetimi 4 Kasım’da mahkeme önüne çıkarmakta ısrarlı. Böyle bir dönemde siyonist işgalin Gazze’yi yeni bir ateş kuşatmasına alma tehditleri ve bütün bölgede telaşa neden olacak hareketlilik Mısır cuntasını rahatlatabilir. Mısır’da yine protesto eylemleri ve gösteriler düzenlense de dünya kamuoyunun dikkatlerinin başka yöne çekilmesi cuntanın bu eylemlere karşı şiddete başvurmasını kolaylaştırabilir. 

Saldırıdan önce gerek Mısır cuntasının hizmetindeki medyanın, gerekse siyonist işgale hizmet eden medyanın Filistin direnişi aleyhine yoğun kampanya yürütmesi de zemin oluşturma amaçlıydı. Ancak her iki medya cephesi farklı araçlardan yararlanarak zemin oluşturmaya çalıştı. Cunta medyası iftira ve yalanlarla Filistin’deki İslâmî direnişi yıpratmaya ve Mısır halkının bu direnişe sahip çıkmaması için olumsuz imaj oluşturmaya çalışırken, siyonist medya Hamas’ın silah gücünü tahmin edilenin üstünde artırarak tehlikeli hale geldiği iddialarıyla gerekçe oluşturmaya çalıştı. 

Bu arada Filistin direnişini yıpratmak için belli aralıklarla saldırılar düzenleyen siyonist işgalin geçen yıl gerçekleştirdiği saldırının birinci yıl dönümü yaklaşırken yeni bir saldırı için havayı ısıtmaya ve gerekçeleri oluşturmaya çalıştığı mesajları verilmek isteniyor. İşgal devleti Hamas’ın geçen yılki başarısında Mısır’daki Mursi yönetiminin kapıları açık tutmasının ve lojistik desteğinin büyük katkısı olduğunu ama bu kez Mısır’ın Hüsni Mübarek döneminden daha katı bir tavır ve kendisiyle güçlü ittifak içinde olduğunu dolayısıyla Gazze’deki direnişi iki yönden sıkıştırma imkânları olacağını düşünüyor. 

Fakat işgalci, Sisi ihanetinin kendisi için yeterli olacağını düşünüyorsa yanılıyor. Çünkü onu Hüsni Mübarek ihaneti de kurtaramamıştı. Siyonist medyanın, Filistin direnişinin askeri yönden bugün daha güçlü ve herhangi bir saldırıya karşı daha hazırlıklı olduğu yönündeki tahminleri de isabetlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi