Ersoy Dede

Ersoy Dede

TBMM çözmezse bir çözen çıkıyor!

TBMM çözmezse bir çözen çıkıyor!

Sistemli biçimde TBMM’nin itibarına dönük saldırıların olduğu bir dönemde bu başlığı atmak istemezdim ama içinde bulunduğumuz koşullar bizi biraz titreyip kendimize dönmemiz için zorluyor.. Anayasa Mahkemesi’nin Mustafa Balbay ile ilgili olarak verdiği karar ve bu kararın ilk derece mahkemesi tarafından vakit kaybetmeksizin işleme konması, millet iradesi bakımından alkışlanırken, Diyarbakır’dan tam aksi yönde bir çıkış geldi.. Balbay’ın tahliyesine dönük itirazlarımı rafa kaldırmış değilim.. Ancak 34 yıla mahkûm edilmiş olan Balbay’ın serbest bırakıldığı bir ortamda, haklarında karar bile verilmemiş olan BDP’lilerin tutuklu yargılanmalarını hazmedemiyorum.. Bunun bir açıklaması olmalı.. Bu iş böyle olmaz.. Bu bir tuzaktır ve TBMM, doğrudan doğruya kendisine yönelik olarak kurulan bu tuzağı, ancak ve ancak kendisi berhava edebilir..

AYM KARARI YASAYA DÖNÜŞSÜN

Eğer hakikaten milletvekillerinin görevleri başında olmasını istiyorsanız, bunun inisiyatifini neden bir başka mercie bırakıyorsunuz?.. Siz kendi vekilinizin millet iradesinin en yüce tecelligâhı olan TBMM’de olmasına dönük adımları atmazsanız, birilerinin bu rolü üstlenmesine bilerek zemin hazırlıyorsunuz demektir.. Ne münasebet bir milletvekilinin Parlamento’da olmasına Haşim Kılıç ya da Diyarbakır’daki mahkemenin hakimi-savcısı karar verecek.. Bunu bizzat meclis kendisi yapacak..

BU BİR OPERASYONDUR

Mustafa Balbay’ın görev yaptığı TBMM’de, hakkında hüküm bile verilmemiş diğer milletvekillerinin bulunmaması skandaldan öte, bir operasyondur.. Bu çeşitli mekanizmaların doğrudan etkilediği bir sistem eliyle yapılmış bir operasyondur..  Bu operasyonun işleyecek ayaklarını sıraladığımda neden bahsettiğim daha iyi anlaşılacaktır.. Evvela, içinden geçtiğimiz çözüm sürecine olan inanç, Kürt kamuoyunda zedelenecektir.. Sadece legal bir siyasi partide siyaset yaparken gözaltına alınan, tutuklanan belediye başkanları, meclis üyeleri, milletvekilleri 4-5 yıldır tutuklu iken ve şartlar hazır olduğu halde serbest bırakılmıyorken, kime neyi anlatacaksınız?.. Güven zedelenmesi yaşanırsa burada ve derlerse ki; “biz silah kullanmayalım, siyaset yapalım dedik ama ne çare ki ona da izin vermiyorsunuz”.. Ne diyeceksiniz? Böylesi bir tavrın ikinci adımı ise korkarım ki, siyasetle mesafe kat edilemiyorsa, yeniden silahların konuşması olacaktır.. Onlar buna; “silahlı mücadele” diyecekler.. Biz ise; “terör”… Sonra CHP-MHP ittifakı salı toplantılarında herkesin gözünün içine baka şu yalanı söyleyecek; “yargı, vatansever, yurtsever aydınları serbest bıraktı ama teröristleri bırakmadı. Bu kararın ne kadar isabetli olduğunu şimdi görüyoruz”.. Ey siyaset.. Boz bu oyunu..

BU OYUN NASIL BOZULUR?

Bakın 1987’de, Turgut Özal, siyasi tarihi boyunca alabileceği en iyi ve en kötü kararı bir arada aldı.. Ecevit, Demirel, Erbakan ve Edebali’nin siyasi yasağını kaldırma kararı, aldığı en iyi kararlardan biriydi.. Bunu halkoyuna sunma kararı ise, Özal’ın temiz mazisinin bir kara lekesidir.. Zira sandık halkın önüne konduğunda, oyunu Özal’a verenler bile “evet” mührü basarak bu oyunu bozmuşlardı.. Demem o ki, vesayet doğrudan seçilmiş siyasi kadrolardan bile gelse bunu halk bozar.. Değil ki, askerden ya da yargıdan gelen vesayete tâbi olsun.. Bütçe biter bitmez derhal bir Anayasa değişiklik teklifi verilmeli ve milletvekili dokunulmazlığını tanımlayan 83. madde baştan yazılmalıdır.. Neye göre? Tabii ki, Balbay Kararı’nın gerekçesine göre.. Yani denmelidir ki; “14. maddedeki suçlardan milletvekilleri elbette yargılanır ve hüküm kesinleşirse cezaevine giderler ama yargılama boyunca her hâl ve şartta tutuklanamaz ve tutulamazlar”.. Çok net.. Açık ve anlaşılır.. Yoruma yer bırakmayacak kadar berrak ve belirgin… Ya da en azından CMK’nın 100. maddesindeki tutuklamayı düzenleyen hükümlere yapılacak birkaç kelimelik ekle, bir Anayasa değişikliğine gerek olmaksızın sorun halledilebilir.. Oraya; “milletvekilleri tutuklanamaz ve/veya tutulamazlar” yazarsınız olur-biter.. Bunun Anayasa’ya aykırı olacağını iddia edenlere de, Balbay Kararı’nı emsal olarak gösterirsiniz. Çünkü siz çözmezseniz, bir çözen bulunuyor gördüğünüz gibi.. Kalın sağlıcakla.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi