Ahıska Türkleri vatanlarına döndürülmeli
Türkiye sınırına sadece 15 km. uzaklıkta bulunan Ahıska, 1068’de Alparslan tarafından fethedilen ve hâlen Gürcistan topraklarında bulunan bin yıllık bir Türk Yurdu’dur. Aslında Ahıska’da, İslâm öncesi dönemlerde de Sakalar, Masagetler, Hunlar, Kıpçaklar, Alanlar, Savurlar gibi çeşitli Türk toplulukları yerleşmiştir.
Niyetimiz, kimsenin toprağında hak iddia etmek veya Gürcistan’ın zor durumunu fırsat bilip hukuksuz talepte bulunmak değildir.
Lâkin, kendi insanımızın tarihî ve hukukî haklarına da kayıtsız kalmamalıyız.
SSCB’nin 31 Temmuz 1944 gün ve 6279 sayılı Devlet Savunma Komitesi’nin
gizli kararıyla, 5 şehir ve 208 köyden 115 bin Ahıska Türkü, aslen Gürcü olan Stalin’in emriyle, yerlerine Gürcülerin yerleştirilmesi için topyekûn sürgüne gönderildi. Ahıska Türkleri, hayvan taşımak için kullanılan her tarafı kapalı tren vagonlarında Sibirya’ya ve Orta Asya steplerine doğru yola çıkarıldılar. Bu sürgün sırasında yarısı hayatını kaybetti. Ayrıca, Rus ordusu saflarında 2. Dünya Savaşı’na katılan 40 bin Ahıska’lı Türk’ten 25 bini öldü; kalan 15 bini de sürgüne yollandı.
Ahıska Türkleri, Anadolu Türklüğü’nün uzantısıdır. Bir Ahıska Türkü ile Kars’lı, Ardahan’lı, Erzurum’lu bir Türk’ün arasında hiçbir kültürel fark göremezsiniz. Bugün
Ahıska Türkleri, ağırlıklı olarak özbekistan’da ve Orta Asya’nın diğer bölgelerinde yaşamaktadır. Hâlen, sayıları 300 bin civarında olan Ahıska Türkleri, Gürcistan’daki anavatanlarının özlemiyle, yersiz, yurtsuz sürünmeye devam ediyorlar.
Merhum özal ile birlikte Ahıska Türkleri ile yakından ilgilenmiş ve bir
kısmının Türkiye’de iskân edilmesini sağlamıştık. Ne yazık ki, bürokrasinin direnişi yüzünden daha fazlasını yapamadık.
***
Gürcistan, Avrupa Konseyi’ne üyelik için başvurduğunda, Avrupa Konseyi, Ahıska Türkleri’nin yurtlarına dönmeleri şartını koymuştu. Gürcistan, buna resmen rıza
gösterdi ve 2008 yılı sonuna kadar Ahıska Türkleri’ni vatanlarına döndürmeyi taahhüt etti. Ancak, yılın yarıdan fazlasının tamamlanmasına mukabil, henüz Gürcistan yönetiminin bu konuda herhangi bir faaliyeti görülmüyor.
Hâlen bu bölgede, Stalin tarafından yerleştirilen Gürcüler ile sonradan iskân edilen Ermeniler bulunuyor. Bu gruplar kendi bölgelerine gönderilebilir veya Ahıska Türkleri’ne devlet arazileri tahsis edilebilir. Her ne şekilde olursa olsun, bu meselenin daha fazla mağduriyete yol açmadan halledilmesi lâzımdır.
***
Başbakan Erdoğan’ın Kafkaslar’daki arabulucu rolünü, aktif siyasetini ve başarılı Rusya seyahatini takdirle karşılıyoruz. Dünkü Hürriyet Gazetesi’nin de yazdığı gibi, arabuluculuğa soyunan Sarkozy, Erdoğan’ın gölgesinde kalmış ve Türkiye, Kafkasya’da ‘başrol’ oyuncusu olduğunu göstermiştir.
Erdoğan’ın bu aktif diplomasiyi, Ahıska Türkleri’nin vatanlarına döndürülmelerinin sağlanması konusunda da göstermesini bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.