Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Menzil” üzerinden Gülen mesajı!

“Menzil” üzerinden Gülen mesajı!

Okuyucum yazmış: “Fethullah Gülen hareketi Mümine Şedit, Kafire Müşfik!..

Kafire itaatkâr, Mümine isyankâr!..

Kafire hoşgörülü, Mümine tahammülsüz!..”

Biraz da kızdım okuyucuma…

“Bu kadarını da yapma!” dedim ama…

Bu nasıl olabilir?..

Okuyucumun yazdıklarına göre…

Ya da Ekrem Dumanlı’nın sıkça başvurduğu tabirle “sokaktaki vatandaş”a göre…

Yapıya öyle bir hal sinmiş ki, adeta başkasınınki “hizmet” değil, kendilerinden olmayan adeta Müslüman değil!..

Kendilerinden olmayana katkıda bulunmak adeta “günah!.”

Bu hareketten bir dost geliyor, filanca konuda yardım istiyor..

Siz, o “zaman”lar, “Musallidir, alnı secdedeki her vatan evladına destek vermek görevdir” diyerek elinizden geleni yapıyorsunuz…

Günün birinde sizin de işiniz düşüyor.

Talebiniz gayet makul, yerine getirmenin en ufak külfeti yok…

Lâkin, şöyle göz dönümüyle gülerek taca atıyorlar topu.

Biraz ters düştünüz mü de ya çakıyor ya da daha çok “çaktırıyor”lar!..

Prensip: “Kavgada her şey mübah!..”

Bir başkası, “Bir yerde yoksan hiçbir yerde yoksundur!..”

İkisi birleştim mi, işte sana bugünkü tablo!..

Yine “Sokaktaki bir başka vatandaş” diyor ki:

Bir adam kendilerinden değilse veya kendisini kullandırmıyorsa bunların gözünde hedef!..

Hepsi değil elbet ama yukarıdan aşağıya empoze edilen ve aşağılarda da anlayış farkına göre uygulanan model bu.

Grup taassubunun şahı ya da en azından “kardinal”i!..

Ha bu arada;

“Kardinal” dedik de,  Cumhurbaşkanı Gül üzerinden gönderdikleri “mektup”ta  Menzil’inden İlim Yayma’sına…

Bu “zaman”a kadar dirsek çektiklerine bir “mesaj” var ki…

Okuyunuz lütfen:

“Ayrımcılık ve meşrepçilik gibi hatalı düşünce ve çirkin işlerin önü alınmazsa yarın Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri muhiblerinin, Süleyman Efendi’nin talebelerinin, İlim Yayma Cemiyeti’nin, Menzil mensuplarının ve diğer meşreplerin/mesleklerin de aynı muameleye maruz kalacaklarını…”

Vay vay vaaaaay!..

İnce ince yasemince…

Şu 17 Aralık operasyonuna “tevafuk eyleyen” “zaman”larda “taş düşebülü, kaset çıkabülü” makamında bir şeyler yazmışlar idi!..

Sonrasında ise ne berbat işlere şahit olduk, malûmunuz…

Kasetlerin çıkacağını nereden biliyordunuz?

“Malûm mu oldu, özel rüyalarınızda mı gördünüz?” filan  derken…..

 Aklıma bir yazı geldi…

“Zaman” yazarı Ali Bulaç, o “Vakit”ler Vahdet’te yazmış:

 “Artistlere taş çıkartacak profesyonellikle ağlayarak ve ağlatarak, üstelik Rasulullah adına saçma sapan RÜYALAR uydurarak, Saddam aleyhtarlığı yapan Hoca’nın sözlerinden çıkan sonuç, Amerika’nın bölgede yaptıklarından dolayı kınanamayacağı, bu yüz kızartıcı bombardımanlardan mazur görüleceği sonucudur…” 

Riyalar, rüyalar bir yana…

Gerçeklere gelelim:

“Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri muhiblerinin, Süleyman Efendi’nin talebelerinin, İlim Yayma Cemiyeti’nin, Menzil mensuplarının….”

Bunların sıralanmasının sebebi ne?..

“Demokratik bir açıklama” olarak görsek, listede niye sadece “Dini” oluşumlar değil de, diğer sivil toplum örgütleri yok!..

Yakında servis yok ise “aceba”  ne var?.

“Sokaktaki vatandaş” sormuş:

Tıpkı 28 Şubat darbe operasyonunda olduğu gibi “bazı vekillere” mesaj mı gönderiliyor?..

 “Allah indinde tek din İslam’dır!” şuurundaki kardeşlerimize “Dinler (!) Arası Diyalog” cenahından “laf uzatılmasının” sebebi nedir?..

Birden bire şefkate, şevkete mi geldiler?..

Hoşgörünün “Beddua”ya evrildiği bu süreçte, neler oluyor?

Onu bunu bilmem; Sayın Gülen’e bir büyük “hata” daha “yaptırttılar!..”

Hüsn-ü zannımın “Menzil”i bu kadar!.. 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi