Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Cama Bakanlarla Camdan Bakanlar

Cama Bakanlarla Camdan Bakanlar

Bağlılık ve bağımlılık ayrıntılarına devam ediyoruz.

Bağlılık, akıl ölçülerinde sürer. Bağımlılık ise yönetildiği kişi veya kişilerin direktifleriyle sürer.

Bağlılık, inanmayı ama beraberinde sorgulamayı gerektirir. Bağımlılık, bağımlı olunan kişi ya da kişilere sorgusuz sualsiz itaat etmeyi gerektirir.

İşin uzmanları bu konuda güzel bir tespitte bulunmuşlardır. Tespit şöyle:

“Bağlı olanlar, parmağın gösterdiği aya bakar, bağımlı olanlar ise parmağın kendisine. Bağımlı olanlar, gösterilen cama bakar, bağlılar camdan dışarı bakar.

*

Allah ve Rasulüne bağlı olanlar, İslam adına mücadele etmeyi “erdem” sayarken, herhangi bir kişi ya da kişilere bağımlı olanlar, o kişi ya da kişilerin emrinde, “gassalın elindeki meyyit” olmayı hizmet sayarlar. 

İşin ehli bir zat, bağlılık ve bağımlılık hususunda şu tarifi yapıyor:

“Bağ” anlamına gelen ‘ukâl’ ile ‘akıl,’ Arapçada aynı kökten gelir.

Dolayısıyla bağlı olmak için “akıl ve vahiy” temel esastır. Bağımlı olanları ise motive eden kör bir taassuptur sadece.

Bağlı olanlar; “Onlar sözün ‘tamamını’ dinler ve ‘en güzeline’ uyarlar” ayetindeki gibi akıl insanıdırlar.

Bağımlı olanlar ise “Onlar ahbarlarını ve ruhbanlarını Rabler edindiler” ayetindeki gibi çok tehlikeli bir yolun yolcusudurlar.

Allah’a ve Rasulüne bağlı olanlar, “sözün gücüne” inanır ve öyle iman ederler. Bağımlı olanlar ise bağımlı olduğu kişi ya da kişilerin “sözüne” itibar ederler.

Allah ve Rasulüne bağlı olanlar, akıllara hitap ederler, kişilere bağımlı olanlar ya susarlar ya tek tip konuşurlar.

Allah ve Rasulüne bağlı olanlar, her insanın hata yapabileceğine inanır, kişiye bağımlılık gösterenler ise o kişinin hatasız olduğuna inanırlar.

Oysa hatadan münezzeh olan sadece Yüce Allah’tır.

*

İmam-ı Azam Hz.lerinin şöyle buyurduğu bilinir:

Şayet ihtilafa düşerseniz ve ihtilafa düştüğünüz konuda size birileri delil getirirse ve onların getirdiği delil, benim getirdiğim delilden daha sağlam olursa ve siz buna rağmen beni takip ederseniz, benim yolumdan değilsiniz.

İşte imam ve önder böyle olur. Şahsa değil, delillere ve ilkelere bağlı olmanın gereği budur.

Onun için bağlılar “tahkik etmeyi” “taklit etmeye” tercih ederken, bağımlılar şartlanmışlıklarının dışına çıkamazlar.

Bağlı olanlar fitne zamanlarında; “birleştirici, inşa edici, uzlaştırıcı ve pozitif” bir vazife yüklenirler ve bu yükü taşımak için karşılıksız fedakârlıklarda bulunurlar.

Bağımlı olanlar ise; “kin, öfke, garez, iftira, yalan ve dedikoduya” neden olacak bir tarafgirlikle, her türlü olumsuz tavrı sergilerler.

Bağlılar, ayrılıklara sebep olan durumları ortadan kaldırmak için çaba harcarken, bağımlı olanlar, içinde bulundukları çevre de dâhil olmak üzere, birbirlerinden emin olmaz ve şüphe içerisinde güvensiz şekilde yaşarlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi