Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bildik senaryolar

Bildik senaryolar

Seçim sürecinde Ermeni lobisi sesini kıstı bekledi.. Ses çıkartırsam birlik olur bana saldırırlar diye düşünmüş olsa gerek. Ya da sesimi yükseltirsem, çatışmanın ateşi düşebilir, yesinler birbirlerini diye düşünmüş olabilirler..

“Hocaefendi”nin performansı yerindeydi, her ne kadar kendisinin dikili bir ağacı olmasa da (ormanları olabilir), Dersanelerde ve okullarda okutulan kitapların ailenin yayınevinde basıldığı da biliniyor.. Tüketilen kitapların kâğıtlarının selüloz ihtiyacı da ancak bir ormandan karşılanır zaten..

Neyse, Cemaat Oslo görüşmesini, deşifre etti biliyorsunuz.. Güya milli hassasiyeti galeyana gelmişti ama, daha sonra Antep’te kurdukları televizyon için Kandil’e adam gönderip izin almaya çalışanlar kimlerdi?

“Sabah’ta yer alan bilgiye göre; devletin içindeki paralel yapı ile mücadele sürerken, Gülen örgütünün Kandil ile uzlaşı arayışında olduğu iddiası ortaya atıldı. BasNews’te yer alan habere göre, Gülen geçen ay PKK yönetimi ile ilişki kurmak üzere Kandil’e mektup gönderdi. Mektupla Gülen örgütünün, hükümet üzerinde baskı oluşturmak için terör örgütü PKK ile işbirliğinin geliştirilmesi hedefleniyor. Pensilvanya’dan yürütüldüğü belirtilen plan kapsamında terör örgütü PKK’nın yönetici kadrosu ile yüz yüze görüşme de planlanıyor. Paralel yapının, PKK’ya gönderdiği iddia edilen mektupta Kandil’i ziyaret etmeye hazır olduklarını ve Türkiye’deki barış sürecini desteklediklerini bildirdi. PKK yönetiminin Gülen Cemaati’nin talebine sıcak bakmadığı da haberde yer aldı.”

Yani sadece Gülen’in adamları Kandil’e gitmiyor. Başka iddialar da var. “Mardin Belediye Başkanlığı’na seçilen Ahmet Türk’ün geçen yıl Pensilvanya’da Gülen’le görüştüğü ortaya çıkmıştı. Görüşmenin cemaatten gelen taleple gerçekleştiği ifade edilmişti.”

Hem, CIA, MOSSAD, Vatikan bir yerlerle görüşürken, Camia niye görüşmesin ki. Sonuçta “komşuda pişer, bize de düşer”.

Bu arada, Ermeni meselesi de ısıtılmaya başladı..

Erdoğan’ın Azarbeycan ziyareti, bana göre, Cemaat ve Ermeni meselesini de kapsayan daha geniş bir takım konuların müzakeresi için planlanmıştı..

24 Nisan 1915 olaylarının yıldönümü. O gün yaklaşırken malum temcit pilavı tekrar servis ediliyor.. Türkiye karşıtları tekrar, bir kez daha bir araya geldiler ve  ABD Kongresi’ne , bilinen iddialarını tekrarlayarak bir Ermeni soykırımı tasarısı sundular.. Laz fıkrasında olduğu gibi, muz kabuğu merdivene bırakıldı ve üzerine basacak adam aranıyor.. Tasarı, bu kez Kongre’nin üst kanadı Senato’da gündeme geliyor. Bu vesile ile İslam karşıtları, Türkiye karşıtları kinlerini kusacaklar..

Bu tasarının Türkiye için fiili bir sonucu olmayacak. Tasarının kabul edilmesi değil, konuşulması bile Türkiye’den çok ABD’ye, batıya, Hristiyan dünyasına zarar veriyor.. İsrail, Mısır ve Suriye’de yaşananlardan sonra bu tartışmalar, keskin sirke gibi, tasarıyı verenlere ve bu tasarı üzerinden Türkiye’ye , İslam dünyasına saldırma gayreti içinde olanlara zarar verecektir.

Bizde “Fazla naz aşık usandırır” diye bir söz vardır.. Ermeni fanatiklerin ihtiras, öfke ve hezeyanları, kendi dostlarını bile bıktırmış olmalı..

Hrant Dink suikastında, halkın Hrant’a sahip çıkması, Türkiye’de toplumun Ermeni düşmanlığı gibi bir sorunu olmadığını gösteriyor.. Birileri bu çatışmadan medet umuyor..

Sahi Pensilvanya cemaati, hem ABD’de, hem de Hristiyan alemi ile yakın diyalog içinde iken, bu konuda ne yapıyorlar acaba!

Yoksa Cemaat daha ciddi işlerle mi meşgul. Mesela, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle filan.. İddiaya göre, Cemaat CHP ile MHP’yi bir araya getirerek ortak bir aday için ikna etmeye çalışıyor. “Cebrail gelse, parti kursa oy vermeyecek” olan zat, Türkiye’ye Cumhurbaşkanı seçmeye çalışıyor..

Hemen söyleyeyim, Cemaatin kurguladığı oyun bozulacak ve gösterdiği aday kaybedecek.. MHP’den Meral Akşener’in adı geçiyor mesela. Cemaati arkasına alırsa kazanacaksa bile kaybedebilir. Artık Pensilvanya’nın gölgesinin düştüğü yerde ot bitmez, bunu bilmek gerek. Batılılar da yenilecek ata, yaralı ata oynamazlar! Onun için gerçekten aday olmak isteyenler bile “gölge etme başka ihsan istemez” deme durumundalar.. Pensilvanya’nın desteği CIA, MOSSAD, Vatikan desteği gibi anlaşılacaktır.. Cemaat bu ülkelere karşı çıkmazken, onların desteklemediği bir adaya neden destek versin ki! Bunun mantığı mı var.. Kuracağı diyalog, eski diyalogları çerçevesinde  olacaktır herhalde..

Çankaya’ya çıkacak adamı, bakalım kim seçecek!

Bu işler bu kadar deşifre olduktan sonra Pensilvanya’nın işi zor..

Hem zaten adamları tek tek gidiyor.. Adamların vize sorunu da yok.. Herhalde birden fazla kimlik ve pasaport taşıyorlar..

Zaten yarın operasyonlar başlayıp davalar açılmaya başlandığında bakalım ne diyecekler, ne yapacaklar..

ABD ve Avrupa ülkelerindeki bir takım politikacılar, Türkiye karşısında yaşananları nasıl izah edecekler acaba..

Türkiye hesap veren değil, hesap soran ülke durumunda olacak.. ABD, Ermeni intikam tugaylarına, terör örgütlerine, Pensilvanya türü organize işlere sahip, arka, destek çıkarak kendisi için vazgeçilmez kabul ettiği “dost” ve “müttefik” bir ülkeye karşı bu haltları nasıl açıklayacak..

Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi