Neden acaba bu milletin ekseriyeti Ak Partiyi destekledi? Neden bu parti üst üste seçimleri açık ara ile kazanıyor?

Bu ülkede yaşayan bir birey olarak bunu doğru anlamak ve değerlendirmek zorundayız herhalde.

Cevabı gayet basit, çünkü vatan ve millet için şu anda bundan iyisi yok! Yarın olursa, o zaman onu da değerlendiririz, o başka. Keşke olsa da rekabetin güzelliğini yaşasak, kârımız olsa veya artsa. Biz hep kaliteden yanayız ve değerin kıymetini bilmeye gayret ederiz.

Ötekileri yaşayarak, deneyerek gördük. Aslında SP’yi onlardan ayrı tutmak isterdim ama onu da Allah ıslah etsin, Numan Kurtulmuş’u harcadıkları anda benim de umutlarımı yiyip bitirmişlerdi. Şimdi bir avuç kaldılar, ama hala birbirleriyle savaşıyorlar. Bana gelen maillerden anlıyorum, Mustafa Kamalak, Fatih Erbakan ve Oğuzhan Asiltürk kavgası bitiriyor kendilerini, farkındalar mı acaba? Bir Müslüman gurupta bu kadar iç kavga olur mu? Bu sistemden başlarına gelen pişmiş tavuğun başına gelmediği halde, yaşına başına bakmadan “Ak Parti ile CHP’nin ne farkı var?” diyen bir Genel Başkan var başlarında. Üzülüyorum, ama neye yarar? Bu kafa, bu dil ve üslup ile mi gönül kazanacak da adam toplayacaklar başlarına? Halka söverek, sayarak, hakaret ederek mi oy alıp iktidar olacaklar?

BBP artık parti değil, bir dernek ve vakıftır. Bir düşünceyi yaşatma mücadelesi veriyor. İktidar için hayalleri olsa da sanırım inançları yoktur. Ben bu tavrı da hoş görüyorum. Onlar değerlendirmelerimden dışardadırlar.

Ötekilere gelince, hepsini gördük, gülünü kokladık tabiri caizse. Cayır cayır yaktılar memleketi. Ak Parti onlardan teslim aldı yangın yerine dönmüş ülkeyi. Tahribatları daha çok tazedir.

Şimdiki gençler belki bunu bilmez, ama bu hükümetten evvel çok iyi hatırlıyorum, aybaşında memurlar maaşlarını alır almaz döviz bürosuna giderlerdi. Çünkü ayım başı ile sonu arasında büyük bir para farkı olurdu. Enflasyon % 70 lerden düşmezdi. İkide bir devalüasyon olur, eldeki birikmiş paraları da sıfırlanırdı.

Çok memurdan şunu duydum: “Şu enflasyonu durdursunlar, hükümetten beş kuruş zam istemiyoruz.” Ama nerde!.. Dünyadan gelen deprem yardımlarını bile yerine ulaştırmayıp memura maaş verdiler deniliyor. Bitirdiler, tükettiler, iflas ettirdiler memleketi.

Şimdi hiç olmazsa enflasyon % 10 lara düşmüş. Çarşı Pazar çıldırmıyor. Aradığın mal her ay aynı fiyatla bulunuyor. Ortalama yıllık % 5 veya 6 larda bir kalkınma hızı var. İşsizlik giderek azalıyor. Sosyal devlet fakire, hastaya, yatalağa sahip çıkıyor. Ülkenin huzuru eskiye göre çok iyi. Ne irtica yaygaraları var, ne faili meçhul cinayetler, ne de alevi-sünni, Türk-Kürt, laik-anti laik kavgaları. Kırk yıllık bir kızıl beladan, canımızı, malımızı, emek ve enerjimizi, birlik ve dirliğimizi, toplumsal emniyet, huzur ve sosyal barışımızı bozan şu lanetli ırkçılığın ateşlediği terör belasından kurtulmak üzereyiz inşallah. Memleket insanının yüzü gülüyor hamdolsun. Oğlumuzu askere, kızımızı okula kaygısız göndermeye başladık. Devlet ceplerine harçlığını bile koyuyor iyi kötü. Her yerde bir huzur ve istikrar var çok şükür. Yeni bir İslam toplumuna erişinceye kadar bu güzellikler artarak devam edecektir inşallah.

Artık dindarlar ikinci sınıf muamelesi görmüyor bu ülkede. Kamuda zenci muamelesine tabi değiller çok şükür. İmam Hatipler yeniden açılıyor, dindar bir nesil gümbür gümbür geliyor çok şükür. Medreseler rahatça talebe buluyor, dergahlar basılma tehlikesi yaşamıyor, isteyen istediği hocadan özel ders alıyor. “Sen ne okuyorsun bakalım?” diyen yok hamdolsun.

Öteki partiler zamanında neler yaşadık, kısaca anımsayalım mı?