Serdar Arseven

Serdar Arseven

Sivas Yeniden: “Kolumdan tanıdılar, mahkûm oldum!..”

Sivas Yeniden: “Kolumdan tanıdılar, mahkûm oldum!..”

Sivas davası mahkûmlarından biri feryâd ediyor:

“Zamanın 19 Şube müdüründen 3’ü benim olaylara katılanlar arasında olduğumu söyleyince Sivas davasında sanık oldum!.. Beni yüzümden değil de ‘kolum’dan tanımışlar!.. Uzanan kol benim kolum imiş!... Ses de benim sesim!.. 25 bin ses arasından benim sesimi, 50 bin kol arasından benim kolumu tespit etmişler!..”

“Hayır” diyor garip:

“Ben orada bile değildim. Sivas İstanbul arasında otobüs şoförlüğü yapardım. Olaylar sırasında otobüsle seyir halindeydim.  Bunu nice vesika, nice şahit ile ispatladım ama... O gürültüde beni kim dinleye!”

Hal bu...

O öyle bir dönemdi.

Yargılama adeta “İstiklal Mahkemesi” usulleriyle gerçekleşti.

O usullerle nice hayat karartıldı, nice ocak söndürüldü.

Yetmez mi?!..

Dünkü yazımda “Sivas davasında yeniden yargılama” taleplerini gündeme getirmiştim.

Müthiş ilgi oldu; memleketin hatta dünyanın dört bir yanından telefonlar;

“Haklısın Serdar kardeşim!”

Haklıyım da...

Alacağım yok!..

“Bir furyadır gidiyor. Herkes yeniden yargılanacak!..”

Herkes...

‘Bizimkiler’ hariç!”

Bir okuyucum meseleye böyle bakıyor.

Diyor ki,

“Öz yurdunda garipsin!”

Öz yurdunda hâlâ!..

Bugünlerde yeniden yargılanma kararlarını zafer naralarıyla, zaman zaman da  “İslam’a hakaretlerle” kutlayanları izliyoruz.

Hakaretlere lanet, hapisten çıkar çıkmaz İslam’a saldıran alçaklara lanet.

Bununla birlikte yeniden yargılanmaya...

Evet...

Ama...

Herkes için evet!..

Sivas mağdurları da yeniden yargılansın!..

Baktım...

Bu talebi dile getirenlerden Muhterem Şevki Yılmaz’a “derin sol medya”dan tepki var.

Şöyle demişler:

“Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda yeniden yargılama tartışması sürerken, Refah Partisi eski milletvekili Şevki Yılmaz tartışılacak önerilerde bulundu.

Şevki Yılmaz, Sivas Katliamı, Hizbullah, Uğur Mumcu davası gibi davalarda da yeniden yargılama yolu açılması gerektiğini söyledi.

Şevki Yılmaz’ın twitter’da yazdıklarını ‘yazım hatalarını düzeltmeden’ yayınlıyoruz:

‘Hepimizin telin ettiği Sivas olaylarında hiçbir suçları olmayan Sivas Mağduru mazlum mahkûm kardeşlerimize de yeniden yargı yolu açılmalıdır!

Uğur mumcuyu öldürmedikleri halde komploya kurban gidenlere de yeniden yargı yolu açılmalıdır!

Yargısız infaz edilen Salih Mirzabeyoğlu (İBDA-C) ve Metin KAPLAN ve Hizbullah sanığı kardeşlerimize de yeniden yargı yolu açılmalıdır!”

Evet yeniden yargılama.

Hepsi için.

Ayrımsız.

Sivas mahkûmlarından bazıları Anayasa Mahkemesi’ne yeniden yargılama için başvurmuştu.

Lâkin...

Anayasa Mahkemesi’nin suları kesik; onun için “Sivas Mağdurlarına yeniden yargılama” konusuna çalışamamış olmalılar!..

Ey bu ülkenin “belirlenmiş” gündemin peşinden koşan aydınları...

Bir kulak verin lütfen, buraya da kulak verin...

Bu kardeşlerimiz nasıl sanık durumuna düşmüşlerdir?..

Sivas olaylarının failleri oldukları nasıl tespit edilmiştir?..

Mahkûmlardan biri diyor ki;

“Beni kolumdan teşhis etmişler!”

Şöyle devam ediyor garip:

 “Benim dosyamı incelediğinizde görürsünüz ki suçum yok!.. Görevini beceremeyen 19 şube müdüründen 3 tanesinin yalan ve yanlış teşhisi ile ceza aldım. Yargıtay üç defa dosyamı delil yetersizliğinden bozmasına rağmen mahkeme aynı cezada direnince Yargıtay dosyamı onadı. Teşhisler de aynen dosyada yazılı: Sadece bir şube müdürü verdiği ifadesinde benim yüzümü görmediğini ama sesimden ve kolumdan tanıdığını söyledi. Oysa ben orada bile değildim.”

Mahkûm olanlar içinde, olayların meydana geldiği sırada İstanbul-Sivas arası otobüs seferi yapmakta olan “şoför” bile var.

Onlarca şahit, “otelde yangının meydana geldiği saatlerde şehir dışında olduğuna” dair nice kanıt...

Boş!..

Sanıkların bir kısmını “zamanın” kamu görevlileri tespit ediyor.

Bir kısmı, “Ali Baba” taraflarına kurulan ihbar tahtasına ismi yazılanlardan oluşuyor.

Yargılama esnasında bunları teker teker ortaya koymaya çalışan sanık vekilleri,  “Başbağlar’ı Yakan” derin sol terör örgütlerinin hedefi haline geliyor.

Müthiş bir derin sol medya baskısı...

O günlerin yargısı!..

Şimdi...

Diyoruz ki...

Madem bir “Yeniden Yargılama” furyası başladı.

Hadi Bakalım.

“Sivas Sanıkları” yeniden yargılansın.

Yeniden yargılamaya evet...

Ama...

Herkes için evet!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi