Faruk Köse

Faruk Köse

Yeni Hükümetin 6’ncı Hedefi

Yeni Hükümetin 6’ncı Hedefi

Gelen haberlere göre, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığında kurulacak yeni Hükümetin “5 ana hedef”i varmış. Ama bence “ana hedeflerin 6’ncısı” da olmalıydı.

Buna değinmeden önce sözü edilen “5 ana hedef”i inceleyip kısaca “beklentilerim”i ifade etmek istiyorum. Ardından 6’ncı hedefe değineceğim. Ama bundan da önce şunu ifade edeyim de maksadımı “başka taraf”a çekmeye kalkışanlar olmasın.

Bence, Sayın Erdoğan’ın Ak Parti’nin başkanı olarak giderayak verdiği “son/en isabetli karar”, koltuğu Sayın Davutoğlu’na bırakması oldu. Böylece, hem kendinden sonrası için “kukla aradığı iddiaları”nın ne kadar “ağır ve insafsızca sûizanlar” olduğunu gösterdi, hem de “ülkenin doğru istikamette değişim”i için, bunu yapabilecek vizyona sahip, kadro içindeki “en doğru isim”e yetkiyi devrederek, “değişimin devamlılığı”nı garantiye aldı.

“Politik tarafgirlikten âzâde” ve “rejimden/sistemden bağımsız” olarak, “objektif bir düşünüş”le söyleyebileceğim bu kanaatimi ifade ettikten sonra, şimdi yeni Hükümetin Programında öne çıkaracağı söylenen 5 ana hedefe bakmak istiyorum.

1- Yeni Anayasa: Hükümet programına alınacak yeni anayasa çalışmaları önemli. Ancak anayasanın sadece “bireyin hakları”nı esas alan, “milli birlik”i ve “ortak değerler”i koruyan, “toplumsal çeşitlilik”i zenginlik kabul eden, “çoğulculuk”u öne çıkaran, “demokratik hukuk devletinin tüm unsurları”nı içereceğine vurgu yapılacak olması yeterli değil. Zira yeni anayasanın, “toplumun inanç, kimlik ve kişilik değerler”ine uygun olacağının ve “Laik-Kemalist rejim”e göre biçimlendirilmeyeceğinin esaslara dahil edilmesi lazım. Yoksa bir anlamı kalmaz, değişen birşey olmaz.

2- Çözüm Süreci: Çözüm süreci kapsamında “yürütülen çalışmalar”ın devam edeceği ve bu kapsamda “çözüm sürecini ileriye taşıyacak yasal düzenlemeler”in yapılacağına işaret edilecek olması önemli. Ancak, “ayrışma”nın kabul edilmeyeceği, terör unsurlarının tasfiye edileceği, bölgenin yasallaşan PKK’ya teslim edilmeyeceği, PKK’nın “yerel egemenlik”i sağlama faaliyetlerine göz yumulmayacağı vb. kesin olarak belirtilmeli.

3- Aktif Dış Politika: Türkiye’nin “bölgesel ve küresel güç” olma hedefinin; başta Suriye, Irak, Mısır, Filistin sorunu olmak üzere Türkiye’nin bölgesel konularda daha etkin ve aktif rol üstleneceğinin belirtilmesi önemli. Ancak, nihai hedefin AB’ye üyelik olduğuna dair vurgu doğru değil; zira AB’ye karşı eli mahkûm bir manzara arzediyor. Yine, Çin’in Doğu Türkistan’daki katliamlarının önlenmesi, Türk dünyasının AB tarzı bir bütünleşmeye gitmesini sağlayacak adımların atılması ve bunun için gereken temelin atılması vb. konulara da vurgu yapılması, sözü edilen “aktif dış politika” kapsamında yer almalı.

4- Güvenliği Tehdit Eden Unsurlar: Başta “paralel yapı” olmak üzere “ulusal güvenliği tehdit eden unsurlar”la mücadeleye vurgu yapılacak olması, bu kapsamda “organize suç örgütleri”yle, “çeteler”le, “illegal yapılar”la yürütülen “etkin mücadele”nin sürdürüleceğinin belirtilecek olması önemli. Ancak, “paralel yapı”dan kastın sadece bir bütün olarak “Gülen Cemaati” olmayıp cemaat içinde örgütlenmiş bazı unsurların kastedildiği, yine Güneydoğu’da örgütlenen ayrılıkçı “KCK paralel yapılanması”nın da listeye dahil edileceği, yerel ve küresel kaynaklı “derin yapılar”ın tasfiye edileceği, müslüman halkın İslami cemaat çalışmalarının bu kapsama alınmayacağı vb. de vurgulanmalı.

5- İstihdam ve Büyüme Odaklı Ekonomi: Ekonomi hedefinin “istihdam”a ve “büyüme”ye dayalı olacağına; ekonominin “faiz, borsa, döviz üçgeni”nden çıkarılacağına; “üretim ve istihdam odaklı bir ekonomik yapı” için üretimin teşvik edilmesinin ekonomi politikasının önceliği olacağına, “işsizlik sorunu” ile mücadelenin kararlılıkla süreceğine ve “istihdamı teşvik” politikalarının geliştirileceğine vurgu yapılacak olması önemli. Ancak bununla birlikte, kritik/stratejik alanlardaki şirketlerin, üretimin, sermayenin, paranın vb. hususların “yabancılar”a teslim edilmeyeceği; AB kotaları iptal edilerek tarım ve hayvancılığın geliştirileceği; “yerli üretim”in destekleneceği, özellikle de üretim yapacak şirketlerin Anadolu’nun her yanına dengeli olarak dağıtılmak suretiyle büyük şehirlere yığılmanın ve böylece Anadolu’nun boşalmasının önleneceği belirtilmeli.

Bunlara bir de “6’ncı ana hedef”in eklenmesinin yerinde olacağını düşünüyorum:

6- Toplumsal Barış ve Bütünleşmenin Sağlanması: Bu, en önemli hususlardan. Yeni Hükümet programının başında “müslüman toplum”a; “toplumsal ayrışmalar”ın, “kutuplaşmalar”ın, “ötekileştirmeler”in önünü alacak tedbirlere; İslami cemaatlerin üzerindeki kısıtlamaları kaldıracak düzenlemelere; topluca cemaatleri bitirme politikasından vazgeçilerek suç işleyen kişi veya kliklerin cezalandırılacağına yer verilmeli. Hususen de “rejim-toplum uyumlaşması”nı sağlamak için “rejimin toplumun inanç, kimlik ve kişilik değerlerine göre yeniden biçimlendirileceği”ne vurgu yapılmalı.

Ne dersiniz, çok mu şey istiyorum? Aynı coğrafyada yaşayan tüm etnik vb. unsurlarıyla bu müslüman milletin onurunun iade edilmesi ve artık ayağa kalkması/kaldırılması zamanı daha gelmedi mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Faruk Köse Arşivi