Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Balyoz

Balyoz

Ben ve ÖZGÜRDER ve bir kaç arkadaş daha Balyoz davasında müdahildik. Daha bir kaç duruşmada  taşların yerine oturmadığını gördük.

Hep sordum, mesela neden bu işin Ankara ayağı, siyaset, bürokrasi, dış ayağı, media ve sermaye ayağı iddianamede yer almıyor.

Hep şunu yazdım, bu işin içinde iş var. Derin bir el devreye girmiş, bir takım isimler dosyadan ayıklanmış ve bir takım isimler günah keçisi olarak listeye eklenmiş. Ilımlı İslamcıların derin yapıya entegre ve enjekte edilmesine karşı çıkan ulusalcı, laikçi, Kemalist kanat hedef seçilmiş. Bunlardan bazıları kurban seçilerek birilerine “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden mesaj verilmeye çalışılıyor. Birilerine aba altından sopa gösterilerek teslim alınmaya çalışılıyor. Bir de listeye Paralelcilerin kendileri için önlerinde engel gördükleri isimler de eklenmiş ki, sonuçta onlar gidecek, o kadrolara alttan gelen kadrolar yerleştirilecek..

Bu oyun açık bir şekilde sırıtıyordu..

Evet bu ülkede darbeci bir kanat her zaman vardı. Bunların önemli kısmı da bu işle ilgili idi. Ama yargılama derin devleti tasfiye ya da suçluların cezalandırılması maksadını içermiyor, derin devleti ele geçirmek istiyordu.. Birileri sureti hakta  gözükerek, derin devleti yeni kadrolarla tahkim etmek istiyordu.

Eğer hedef isimler paralel plana boyun eğecek olurlarsa, kurmaca belgelerin reddi ile kurtarılacak ya da, suç alt seviyeden içeri alanlara yıkılarak, tepedekiler kurtarılacaklardı.

Her şey düşünülmüştü.

Gülerce’nin “7 Şubat savaş ilanı idi, 25 Aralık topyekûn saldırı” açıklaması önemli. Gülerce’nin kendini engelleyen isim olarak Ahmet Turan Alkan’ın ismini vermesi de önemli. Herkes Gülerce’nin Gülen’e çok yakın olduğunu düşünüyor. Oysa Cemaat denilen yapı aslında seküler baronların kontrolünde.. Cemaat yeni bir Kalkancı olayından başka bir şey değil.

Bu yapı, şimdi Kürt kartı ile sahnede.. Yarın başka bir kartı kullanabilir. MOSSAD, M15, CIA, Loca hala Türkiye’ye zarar vermek, AK Parti’yi yıpratmak için bu projeye destek vermeye devam ediyor..

Şimdi savcılık Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk, Oda TV, Karargâh evleri, Dink davasını yeniden incelemeye alıyormuş.

12 Eylül, 28 Şubat, Yazıcıoğlu suikastı davası, unutulmaya yüz tutan şu Arınç’a suikast davası, Kozmik oda davası da yeniden ele alınmalı..

Açılacak yeni davalar da olmalı bu arada. Başka faili meçhul davalar da var. Selam-Tevhid örgütü davası var.. Daha bir sürü dava var yeniden görülmeyi bekleyen..

Derin devlet ve Paralel devlet aslında iki ayrı yapı değil. Derin devlet ile Paralel arasındaki hesaplaşma, Derin devlet içindeki Laikçi, ulusalcı Kemalistlerin, Ilımlı İslamcıları aralarına katmak istememelerinden kaynaklanıyor, o kadar..

Şunu da söyleyeyim, tek bir paralel örgüt yok değil. Derin devletin, media, mafia, sermaye, Siyaset, STK içindeki uzantıları hâlâ varlıklarını sürdürüyor. Uyku halindeler sadece.. 

Bu işler bugünden yarına hemen çözülecek işler de değil. Sabırlı olmamız gerek..

Paralel yapı, Derin Devletin olduğu her yerde var.. Aynı kaynaktan destekleniyor, aynı merkezlere hizmet ediyorlar. 

Paralel davası hemen başlasa da hemen bitmeyecek.. Seslerini kıssalar da iddialarından vazgeçmiş değiller.. Davaların açılmasından, bazı bilgi ve belgelerin, tanıkların ortaya çıkmasından sonra çözülmenin hızı artabilir. Ama kriptolar kolay kolay teslim olmazlar. Parayı yönetenler ve profesyoneller Kripto elemanlara göre daha erken çözülse de, asıl çözülme para veren kesimde, sempatizanlarda olacak. Artık gelişme yok. Duraklama da. Hızla yükselirken, yükselişleri gibi, çöküşleri de çok ani ve hızlı oldu. Ama yine de bugünden yarına bir tasfiye süreci yaşanmayacak..

HSYK seçimleri bir psikolojik kırılma noktası idi. Davaların açılması bu süreci hızlandıracak. Ardından milletvekili seçimleri ile yapı kesin tasfiye sürecine girecek..

Deşifre oldukları için, artık toparlanmaları mümkün değil. Ama tasfiye daha uzun zaman alabilirdi ama, yaşanan olaylar süreci hızlandırdı..

Baksanıza artık kimse diyalog ve hoşgörüden söz etmiyor.. Maskeler düştü. Twitter’de yazdıkları gözledikleri yüzlerini ortaya koydu.. Kendileri aşk ve öfkeleri sebebiyle gerçekleri anlama konusunda zorlansalar da, onlar da gerçeği görecekler, ama iş işten geçmiş olacak ve son pişmanlık da fayda vermeyecek.

Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi